Devlet aklı ve adaletle, hukukla ilgili birikimi bulunmayan, ömründe yalakalık dışında
vasfı olmayan ve bu sayede koltuğa oturup yüksek yargıçlara laf söyleyen hilkat
garibesi biri çıkmış, sendikasının tarihinden haberi yokmuş gibi konuşuyor. Sen
bilmesen de tarih Eğitim Bir Sen’in ne zaman %2’yi geçtiğini çok iyi biliyor. Kurucuları
Mehmet Akif İNAN’ın sendikayı küçücük bir dairede kurup sobasını kendisi yaktığı,
kirasını cebinden ödediği ile övünenler; yaptıkları işlerle değil iktidarın gücünü
arkalarına alıp büyüyünce “merdiven altı” sendikacılık dönemlerini unutup ahkam
kesmeye; acımasızca hukuku, adaleti ve yüksek yargı organlarını eleştirmeye
başladılar. Sıkıştıkları her noktada; din, devlet, millet, hukuk diyenler, konu şahsi
menfaaleri olunca her türlü hukuksuzluğa başvuruyor. İktidarın gücünü arkasına alıp
mutabakat masasına oturanlar; %2 için verdikleri mücadeleyi ve çabalarını masada
gösterseler temsil ettikleri memur, bugün açlık sınırında maaşlara mahkûm olmazdı.
İşlerine gelen noktada işçi sendikalarını örnek gösteren zihniyet, pazarlık masasında
işçi sendikalarının mücadele ve kazanımlarının yanından geçemediği gibi 3,5 lakabını
nasıl hak ettiklerini çok iyi bildiklerimiz, konu memur hakkı ve kazanımları olunca
suspus olurken oturdukları gökdelenden çıkmamak için lakaplarının hakkını fazlasıyla
vermiş, bu da yetmemiş olacak ki %2 peşine düşmüştür. Yaptıkları haksızlık ve
hukuksuzlukları ayyuka çıkanlar bilsinler ki siz hiçe saysanız da bu ülkede hâlâ hukuk
var. Demokrasinin en önemli unsuru olan STK’lar; toplumun düzeni, hak, hukuk ve
adalet için mücadele eder; bu noktada gerektiğinde iktidarın karşısında ya da
yanında yer alır, ancak duruşu her zaman doğrudan ve adaletten yanadır. Geldiğimiz
noktada, görünen odur ki Memur Sen’in sadece şahsi menfaatlerini düşünen ve şahsi
menfaatleri gereği adaleti, demokrasiyi, hukuku hiçe sayan yöneticileri, yine şahsi
menfaaleri gereği devletimizin üst yargı organlarına ve mensuplarına, bürokratlarına,
mülki idare amirlerine her türlü hakareti etmekte, adalet sağlayıcıların kararlarını
sorgulamayı boş verin hiçe sayan ifadeler kullanmaktan geri durmamaktadır.
Kurucunuz olan Mehmet Akif İNAN’ın kemiklerinin sızladığına eminim. Rahmetli
İNAN; sizin tabirinizle, “merdiven altı sendikacılık” yaptığı dönemde; hak, adalet,
demokrasi ve hukuk için mücadele etmişti, şahsi menfaatleri için değil. Tarihini
unutup, sendikal kabadayılığa soyunan Memur Sen ve bağlı konfederasyon
yöneticileri bilsinler ki önlerini kesmeye çalıştıkları Eğitim Gücü Sen, sendikal
mücadelenin ve hak savunuculuğunun ne olduğunu kazanımları, duruşu ve
sendikacılığa getirdiği yeni anlayışla kendilerine göstermeye devam edecektir.
Unutmayınız ki hukuk, güçlüden değil doğrudan yanadır. Gücünüz, hak
mücadelemizin önünü kesmeye yetmeyecektir.
İsmail AKDAĞ
Eğitim Gücü Sen Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı