2012 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Dünya Kültürel Mirası listesine alınan Manisa Mesir Macunu Festivali bu sene 481’inci yılı geride bırakacak. Geçtiğimiz yıl korona virüs salgını nedeniyle 480’inci festival için yapılan tüm hazırlıklar iptal edilirken salgının devam etmesi nedeniyle bu sene 481’inci festival için hiçbir çalışmanın yapılmadığı öğrenildi. Her yıl yurt içi ve yurt dışından binlerce insanın katıldığı UNESCO Somut Olmayan Dünya Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Uluslararası Mesir Macunu Festivali Türkiye’de Kırkpınar yağlı güreşlerinden sonra en eski gelenek olarak biliniyor.
‘Saltanat bakiyesi’ denilerek 25 yıl kutlanması yasaklandı
Uluslararası Manisa Mesir Macunu festivali geleneksel olarak 1539’dan bugüne kadar halen devam eden bir etkinlikken, 1926 yılında dönemin Manisa Valisi Müştak Lütfi tarafından “Saltanat bakiyesi” sayılarak etkinliklerin kutlanması yasaklanmıştı. 25 yıl ara verilen Mesir Macunu Festivali, 1951 yılında tekrar kutlanmaya başlanırken, o dönemden sonra ilk kez geçtiğimiz yıl korona virüs salgını nedeniyle festival yapılamadı. Yapılan tüm hazırlıklar iptal edilirken korona virüs salgınının bu sene de etkili olması nedeniyle Mesir Macunu Festivali Komitesinin bu seneki festival için hiçbir çalışma yapmadığı öğrenildi.
Korona virüs salgının başladığı geçtiğimiz yıldan bu yana gelişmeleri takip ettiklerini belirten Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, “Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalini korona virüs salgınını başlamasıyla geçtiğimiz yıl böyle bir etkinliği yapmamız mümkün değildi. Komite olarak geçen yıl yüzyıllardır süregelen adeta Manisa’nın bayramı olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalimizi yapamadık. Yapmamız da mümkün değildi. Çünkü insanların sağlı önemli. Bir yılı daha geride bıraktık. Bu yıl da salgın sürecini hep birlikte takip ediyorduk. Valimiz, belediye başkanlarımız, derneğimiz olarak bu yıl hiç olmazsa unutturmamak adına bir etkinlik yapabilir miyiz diye bir arayışa girdik. En azından ‘Mesir Karma Töreni’ olarak ufak bir faaliyet yapmayı düşündük. Fakat son ana kadar şu anda virüsün hızla yayılmasından dolayı onu da iptal ettik. Ufak çapta bir etkinlik dahi yapsanız Mesir Festivaline karşı ilgiyi engelleyemiyorsunuz. Vatandaşlarımızla karşı karşıya gelmemek için, çünkü onlar da sıkıldılar o ufak etkinliğin büyümesi imkanı doğabileceği için maalesef bu riske de giremedik” dedi.
“Temsili karma ve saçım törenini yapmama adına Mesir Komitesi olarak karar almış bulunmaktayız”
Manisa Valiliği, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Şehzadeler Belediyesi ile Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneğinden oluşan Mesir Festivali Komitesi olarak festivalin yapılmaması konusunda karar aldıklarını belirten Tanık, “Mesir, Manisa’nın bir değeri. Mesir denince akla Manisa, Manisa denince akla Mesir geliyor. Bunun unutulması mümkün değil. Evet bazı dönemlerde terör olaylarından dolayı ufak kesintilere uğramıştı. Sadece konserleri ve eğlence kısımlarını iptal ederek ‘Karma Töreni’ ve ‘Saçım Töreni’ni yapmıştık. Tabi bu çok farklı bir durum. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye de etkilendi. Mesir Festivali’nde insanların saçım törenine gelmelerini engellemeniz mümkün değil. Maalesef 480’inci Uluslararası Mesir Macunu Festivalimizi bu yıl da temsili karma ve saçım törenini yapmama adına Mesir Komitesi olarak karar almış bulunmaktayız. İnşallah önümüzdeki yıl daha da coşkuyla bu salgın illetinden kurtularak bütün yıla yayılacak şekilde bu festivalimizi yapacağız. Bütün herkesin arzusu bu. Mesir Manisa’nın değeri. Biz çalışmalarımıza ve salgın koşullarında üretimimize devam ediyoruz. İnsanlara yine Mesir Macununu yine Sultan Camii’nden saçıldığı lezzetiyle ulaştırmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tanık ayrıca, korona virüs tedbirleri kapsamında üretimine devam edilen Mesir Macununu Manisalılara ulaştırmaya devam ettiklerini ve Manisalıların da bu konuda kendilerini yalnız bırakmadığını söyledi.
Mesir Macununun hikayesi
Bundan 481 yıl önce amansız bir hastalığa yakalanan Yavuz Sultan Selim’in eşi, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan, Sultan Camisi Külliyesi’nde idareci olarak görev yapan devrin ünlü hekimi Merkez Efendi’nin 41 çeşit baharatın karışımıyla hazırladığı mesir macunuyla şifa buldu. Hafsa Sultan, hastalığa şifa olan macunun her Nevruz günü halka saçılmasını istedi. O günden sonra 481 yıldır süren bir gelenek haline geldi.