Ahmet Deda yazdı: Deprem ve İmar

Havalar soğudu, konteyner kentte yaşam başladı diyorlar.

Emeği geçen bütün yetkilileri candan kutlamak gerekli.

İşte bu hızla evsiz kalanlara çare olundu.

Çare yıkılmayan depremde öldürmeyen konutlar yapmak.

Buradan birşey anladık, istenirse mecbur kalınırsa bir ayda 500 konteyner kent yapabiliyoruz.

Diyorum ki, bu konteyner kent dönüşümde bir model olmalı.

Kentsel dönüşüm çürük diş misali tek tek olacağına topluca bir defada sorun çözülmeli.

Yıkılacak mahalle konteyner kente yerleşmeli en hızlı biçimde devlet ve yerel yönetim deneyimiyle konutlar yapılmalı.

Bu kentsel dönüşüm rantsal bir dönüşüme meydan verilmeden yapılmalı.

Artık imar işleri bir kez gözden geçirilmeli ve denilmeli ki bir elli yıl imar işleri böyle böyle olacak.

Durumu vaziyete göre imar işleri şekil almamalı.

İnsanlar nasıl olsa af çıkar umuduyla Menderes’e 5000 bine yakın hobi bahçesi adı altında konut yapmış. Af çıkmıyor ama yapılırken görmediğimiz binalara iki kez ceza kesildi.

Kesilen cezaların yanısıra yeni bir kanun çıktı. Kaçak yapılar yıkılacak.

Sorun burada kanun çıktı, 5000 bin konut yerle bir olacak. Peki kim yıkacak devlet mi yerel yönetim mi?

Yerel yönetimde oy kaygısı seçim önüne gelirse iktidarda oy hesabında olacaktır.

Bu sorunlar kökten bir uzlaşı içinde çözülmeli.

Evet gerekirse devlet yıkmadan, köklü daha farklı çözümler de bulabilir.

Bunca inşaat kalıntısı ve betonun içinde bundan sonra tarım olur mu?

Toprak korunur mu?

Buralar devletin elinde olsa ne olur?

Devlet Depremi kentsel dönüşümü ve şehir imarlarını ranta bırakmadan gelecek için çözmek zorunda.

Binlerce gecekondularda böyle yapılmıştı.

Çevreyi imarı gelecekte ölümden korkmadan yaşanacak şekilde toplumsal uzlaşı içinde değerlendirmek zorundayız.

Bu gün yıktığımız yerleri On yıl sonra imara açarsak işte o zaman insanlık bizden utanır.

Deprem umarım bize ders olur.