Ahmet Deda yazdı: Üretim bağımsızlığın kendisidir

Basmadan Fistan,

Pancardan Şeker,

Pamuktan İplik,

Anadolu’nun gür sesi üretimden geliyor,

30 Ağustos öyle içi boş laf olsun diye olmamış,

Yürekten inanan üreten Anadolu insanı ile olmuş.

Eskiden savaşmaktan kaçan tipler, soyguncu sözde ulama bilmiş geçinen ve de eşkıyalar vatandaşa kötü örnek olmuş.

Bir düşünün Kurtuluş Savaşını.

Anadolu’yu öküzler pullukları çekiyor. Yükleri kağnılar taşıyor.

Yün çoraplar potin gibi.

Anadolu’nun yürekli yiğit insanları gözünü kırpmadan cepheye koşmuş. Bu topraklar yiğit insanlar sayesinde bugün Türkiye.

30 Ağustos’ta halkının öncüsü olan ATATÜRK durmamış. Tarımı üretimi desteklemiş. Bakın Sümer bank tesislerinde pamuk iplik olmuş dokuma yapılmış desen desen basma olmuş. Gömlek olmuş fistan olmuş.

Buğday, un olmuş ekmek olmuş.

Ovadaki pancar Uşak’ta şeker olmuş.

Bağlarda ki üzüm tekelde şarap olmuş, alkol olmuş.

Tütün üretilmiş milli sigara olmuş.

Tarım ve sanayisi birlikte yol almış.

30 Ağustos’ta kutlama yaptık ve de memleketin kurtuluşunu kutluyoruz amaaa..

Devlet neden üretsin dedik, Emperyalizme teslim olduk.

Devlet tüccar mı olur dedik, tekelci sermayeye teslim olduk.

Biz Atatürk’ün Emperyalizme karşı ekonomik bağımsızlığını unuttuk.

Biz Nazilli Basma’nın, Uşak şekerin, Tekelin kapanışında sustuk. İşte o gün Emperyalizme diz çöktük.

Üretim politikası olmayan siyasetçiler her gün dolar, altın üzerine boş laflar konuşuyor.

Sizin milli fistan, milli şeker, milli un, milli traktör üzerine görüşü ve duruşu olmayan siyasetçilerin Emperyalizme karşı vatandaşa diyecek neyi var?

Bu ülkenin tarımda bir milli duruşu olmalı.

Basmadan Fistan ve yerli milli ürünlerin yeniden kutlandığı günleri olmalı.

Olmalı, çünkü Anadolu’nun yürekli insanlarının kemikleri sızlıyor.

Üretim bağımsızlığın kendisidir.

Onun için üreten içi Anadolu kokan siyasetçileri özledim.

30 Ağustos’ta Atatürk’ün fistanı, şekeri, unu anladığı gibi Anadolu’yu anlamak gerekli.