Çal Belediyespor’un geçmiş sezonu nasıl geçirdiği değerlendiren Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Tatar, “İyisiyle kötüsüyle bir sezonu tamamladık. Elimizdeki genleri gördük. Öncelikle Çallı gençlere bir şans verdik. Çallı olmayan, alt yapıdan çıkmış gençlerle de böyle bir takım yaptık. Genç bir takımdı. Bu fırsattan faydalanan oyuncularımız oldu. Atak gösteren, kendini geliştiren, gözde olan, hatta profesyonellik düşünülen, teklifler aldığımız görüştüğümüz oyuncularımız var. Bizde onlarının önünü açacağız. Amacımız burada birkaç tane çocuğumuzun profesyonele gitmesi. Genlerimizi sokaktan alıp spora futbola yönlendirmek, hem ailesine hem kendisine destek olmak bizim amacımız.
İyi bir sezondu bizim için play-off gruplarına katıldı. Play-off gruplarında takımız genç olmasından dolayı o psikolojiyi kaldıramadı. Bir beraberlik, bir mağlubiyetle BAL’a çıkamadık. Sağlık olsun, çok iyi oldu, bence biz amacımıza ulaştık. Önümüzdeki yılda aynı şekilde devam edeceğiz. Yine o gençlerle bir takım kurup yolumuz devam edeceğiz. Alt yapılarda zaten her kategoride varız biz. 11’den 19’a kadar bütün kategorilerde katılıyoruz. Yine aynı şekilde devam edeceğiz.
Geçtiğimiz günlerde U14’ün antremanı vardı. Gittiğimde 70’in üzerinde çocuk vardı. Bu müthiş onur verici gurur verici bir olay. Aynı şekilde devam edeceğiz” dedi.
OSMAN ZOLAN’A TEŞEKKÜR
Gençlerin daha fazla yararlanabileceği bir organizasyon şemasının nasıl kurulabileceği hakkında önerilerde bulunan Tatar “aslında çocuklarımızı yanlış yönlendiren adamlarda suç. Yani yönetimde, çocukta değil suç. Mesela ben bu sene Telekomdan Hasan Hocam’dan 6 tane oyuncu aldım. Bunların 2 tanesi çok iyi yer geldi. Diğerleri de yine benim takımımda yer alacaklar. Nasıl aldım ben bunları?
Hasan Hocamı aradım ‘hocam şu, şu çocuklar var. Bizim ihtiyacımız var, bizim takıma katkı sağlayacaklar. Verebilir misin?’ dedik ve o çocuklar geldi, hiç birisi ziyan olmadılar ve Hasan Hocam benden istese bende ona zaten veririm. Bizim çocuğumuz üst takımda oynayacaksa, onun iyiliği için olacaksa biz zaten davul bayramla veririz. Bunu yapmamız lazım. Yalnız buradan Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan’a çok teşekkür ediyorum. Az yada çok katkıda bulunuyor. Ama bu yetersiz. Havuzdan birazcık, amatör kulüplere, bilhassa alt yapılara federasyonun para aktarması lazım, güç vermesi lazım.
Bir takım buraya maça geliyor. Bizimle değil başka takımla maça geliyor. Başkan arıyor bizi yemek yiyecek yer soruyor. Yer gösteriyoruz karınlarınız doyurup gönderiyoruz. Bunların karınlarını doyuracak gücü yok. Bu çocuklar alt yapıdan, amatörden yetişiyorsa bunların ocağı burasıysa federasyon un bunları biraz görmesi lazım. Büyük kulüplere milyon dolarlarla ölçülebilecek para vereceğine her yıl bir amatör kulübe 15-20 bin lira, 50 bin lira para vermesi bunlar için çok büyük para. Adamın 4 tane takımı var, bir tane forma yaptırabilmiş. Ondan çıkarıyor ona giydiriyor. Bunlar çok esef verici, utanıyoruz ama bu böyle. Bunlara bir el atarlarsa Türk Futbolunun daha da iyi yerlere geleceğini düşünüyorum” dedi.
Belediyelerin bu konudaki katkısı yasayla çerçeve altına alındığını söyleyen Tatar “Bütçesinin binde 7’sini belediyeler spor aktivitelerine, spor destekleyici şeylere aktarabilirler. Fazlasını yapamazlar, eksiğini yapabilirler. Sanayiciler sanayici sürekli bir yere para aktaramaz. Onlar bunu üzerlerinde kambur gibi hissediyor. Sanayicinin işi para kazanmak, yatırım yapmak, işçilerine isdihtam sağlamak, işini büyütmek. Sporun içinde olanlar zaten içinde. Denizlispor’un yönetimine bak. Herkes sanayici, ticaretçi, esnaf. Ama onlarında güçleri tükeniyor. Doğru bir yönetimle, doğru bir bütçeyle, hatır için değil doğru ekibi kurarak yapılabilir” dedi.
“YÖNETİCİ FUTBOLCUYA, FUTBOLCU YÖNETİCİYE KAZIK ATABİLİYOR”
Amatörde sözleşme olmadığını belirten Tatar Federasyonun buna el atmasını istedi “Amatörde sözleşme yok. Birini bir yere bağlayıcı hiç bir şey yok. Yönetici futbolcuya, futbolcu yöneticiye kazık atabiliyor. Zemin buna elverişli, hatta itiyor buna. Sözleşme yapıyorum ben, bu sene yapmadım, ondan önceki 4-5 sene hep yaptım ve sözleşmenin hiçbir hükmü yok, hukuksal yönü de yok. Avukata sözleşmeyi bir hukuksal yöne bağlayalım diye görüşmeye gittim, ‘bakıyorum bunun bağlayıcı yönü gene yok’ dedi. Böyle olunca bizim ilerde büyük futbolcu olsun istediğimiz oyuncular ticari ahlakı alamdan yetişiyorlar.
En önemlisi parayla futbol oynanıyorsa burada bir esnaflık var, bir ticaret var. Yöneticilerde de var suç. Çocuklara kazık ata ata onlarda kendi gardını almak için elinden geleni yapıyor. Sen onu kandırmaya çalışıyorsun o da kendini kandırtmamak için elinden geleni yapıyor” dedi.