CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, örtülü ödenek harcamalarındaki artışın ve yeni vergi yüklerinin vatandaşa maliyetinin ağır olacağını savunarak, “Örtülü israfın kalesi haline gelmiş, öznesi olmuştur. Temsilde tasarruf olmaz, diyenler vatandaşı 2018’de Saray’ın lüks harcamaları için çalıştıracak” dedi ve 2018’e ilişkin verileri paylaştı.
Milletvekili Kazım Arslan’ın açıklaması şöyle:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın yetkisinde bulunan örtülü ödeneğin miktarı 2017 yılında 3 milyar sınırını aşmıştır. Önceleri tek makamdan yapılan bu harcama,sonra iki koldan yapılmaya başlandı. Devlet aynı devlet, makamlar aynı fakat harcamalar sınırsız bir şekilde yapılmaya devam ediyor. Öyle gözüküyor ki, vatandaşlar ve üreten kesimler 2018’de cumhurbaşkanı ve başbakanın israf harcaması için çalıştırılacak.
Vatandaş, gideri gelirinden daha fazla artan bu israf bütçesi için 2002’de ortalama 600 dolar vergi öderken 2018 yılında ortalama 1950 Dolara yakın vergi ödeyecek. “Zamları biz yapmıyoruz, her şey otomatik” diyen Ekonomi Bakanının toz pembe tablosunda, 2017’nin sadece ilk 8 ayında yapılan örtülü ödenek harcaması geçen yıla göre yüzde 60 artmıştır. 2017’yi 3 milyar TL’nin üzerinde örtülü ödenek harcamasıyla kapatan anlayış, artık devlete değil tek partiye çalışmaktadır. Bütçe açığı ve cari açığı artarken tarihin en büyük israf ekonomisine imza atanlar, memura enflasyon oranı kadar zammı çok gördüler, ama cumhurbaşkanının maaşına bir kalemde 3776 TL zam yaptılar.
Örtülünün örtüsü düşmüş, kel görünmüş
İki koldan harcaması yapılan örtülü ödenek, Cumhuriyet döneminin en üst seviyesine ulaşmıştır. Partili Cumhurbaşkanlığı modelinin partiyle iç içe yaşayan bir konuma geldiği bu dönemde, Saray rejiminin 2019’dan önceki ilk israf maliyeti böylece açığa çıkmıştır. Harcamalar artık 2003’ten öncekinin aksine sembolik olmaktan çıkmıştır. Bu harcamalar devlet harcaması hiç değildir ve devlet harcaması alanını aşmıştır. Vatandaşın vergisi bir parti eliyle maliye bütçesinin ana harcama kalemlerinden biri haline gelmiştir. 2017’de referandumu da işin içine katarak örtülüden son kuruşuna kadar harcanan rakam, fiilen birçok bakanlığın yıllık bütçesine eşitlenmiştir.
Örtülü ödenek, kontrolsüz ve hesapsız yapılan harcamaya dönüşmüştür. 2017’de 822 milyon TL’lik araç aldıran israf bütçesinde Saray’ın 268 aracı vardı, şimdi de 2018’de, hiç yetmezmiş gibi bu filoya 38 araç daha eklenecek ve 8 tanesi hiçbir fiyat sınırlamasına dahil olmadan satın alınacak. Bu şartlarda Saray hem örtülü ödeneğiyle hem de büyük israfıyla “temsilde tasarruf olmaz” sözünü tekrar etmiştir. Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış ve örtülüdeki artışla birlikte, örtülünün örtüsü düşmüş, kel bir kez daha görünmüştür.
Yoksulun sigarası ve benzini saray’a akacak
İşsizliğin ve yoksulluğun had safhada olduğu bir dönemde, bu harcama vatandaşın sırtına binerek partizan bir israf modeline dönüşmüştür. 2018’de partili Cumhurbaşkanının ve başbakanın keyfi masraflarına “örtülü ödenek” adı altında çalıştırılacak vatandaş, vergi dairesine dönüşen akaryakıt istasyonlarında 63 milyar TL vergi ödeyecek, asabı bozuldukça yaktığı sigaradan devlete 37 milyar TL vergi üfleyecek, Saray rejimi de bunu harcayacak. Toplam vergi gelirinin yaklaşık yüzde 19’una denk gelen 100 milyar TL, bu şekilde vatandaşın gelirine, gücüne, iş sahibi olup olmadığına bakmadan eşit düzeyde alınacak, anında partizan idarenin kasasına akıtılacak. Bu gelir devlet eliyle altyapıya harcansa 25 tane körfez köprüsü yapabiliriz, 9 tane üçüncü köprü ya da Marmaray inşaatı bitirir, 22 tane Avrasya Tüneli açar, 6 bin 500 km hızlı tren yolu tamamlar, 40 bin km’ye yakın duble yolun yapımını sağlarız, kurdelasını keseriz. Oysa hizmet partizan harcamaya ve Saray’ın kişisel masraflarına, kısır siyasi gündemlerine harcandıkça vatandaş geçmediği köprünün, gitmediği yolun parasını ödemeye devam edecektir.
Örtülü ödenek israfın öznesi olmuştur
On binlerce yoksula ekmek sağlayacak ve karın doyuracak para hesapsızca heba edilmektedir. Örtülü ödenek her ne kadar “Gizli Hizmet Giderleri” olarak öngörülmüş ise de önüne gelene verilsin ve siyasi amaç uğruna harcansın diye iktidardakilere emanet edilmemiştir.”