Yeni bir yıla girilirken paylaşılan telefon mesajlarında, e maillerde kavgasız, savaşsız bir dünya; barış, huzur içinde bir Türkiye özlemi dile

Geçen temmuz ayındaki köşe yazımda AK Parti’nin iç politikadaki yanlışlarına dikkat çekmiş, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil yerine kucaklayıcı olmaları gerektiğine

Denizlisporumuzun kendi evimizde Konyaspor’a 0-1 yenilmesi sürpriz oldu. Maç öncesinde böyle bir sonuç beklemiyorduk… Ancak yöneticilerimizin ve teknik direktörümüzün de

Ülkemizde bir nesil, insanları yıllarca ekranlara kilitleyen Dallas dizisi ile büyüdü. Bugün 40 yaşının üzerinde olanlar, TRT’de yayınlanan bu Amerikan

Seçim süreci, yaz rehaveti derken yazılarımı bir hayli ihmal ettim… Doğrusunu söylemek gerekirse, bu ihmalin bir nedeni de ülke olarak

Yaprak dökümü yaşadık 2019’un haziranında… Denizlinin marka isimlerinden Kazım Arslan ve Esat Sivri’yi ebediyete uğurlamanın hüznünü duyarken, uğursuz ayın son

Çocukluğumun en güzel günleri, yaz aylarında indiğimiz iki dönümlük bağda geçti. Bağımızın üstünde iki değirmene su taşıyan bir arık, altında

Yönetici konumundaki insanlarda üç özellik ararım. Birincisi iyi bir insan mı? İkincisi işini iyi yapıyor mu? Üçüncüsü iyi bir yönetici

Denizli sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’yi yaklaşık kırk yıldır tanırım. Toplumda iz bırakan, ‘İyi ki tanımışım’ dediğim isimlerdendir. Yüreği Denizli

Türkiye işi gücü bıraktı, İstanbul seçiminin sonucuna kilitlendi… O sonuç da öyle veya böyle birkaç güne kadar belli olacak ama

Yirmi yıl önce yüreğim sızlaya sızlaya ayrılmıştım Denizli’den…  Eşim Ayşe İzmir’de beyin ameliyatı olacaktı. Ameliyat sonrasında da uzun soluklu tedavi

Hanım Buldan çarşısında kıyafet bakarken kaldırımda sıkıldığımı fark eden bir esnaf, ‘’Gel beyim gel, otur şuraya… Bu derdi çeken sadece sen

Çoğu zaman; ‘’Gazetecilik tarafsızlıktır, objektif olmayı gerektirir’’ deriz ama aslında bizim mesleğimiz subjektiftir… Yani olaylara bakış, kişiden kişiye değişir. Taşların

Diploma yönünden değerlendirildiğinde rahmetli anam ‘zır’ cahildi. Okuma yazma bilmezdi. İlkokul diploması bile yoktu. Ama o muhteşem kadın, günümüzün üniversite

Aday belirleme sürecinin en çalkantılı partisi CHP oldu… Çalkantının nedeni de her ortamda demokrasiyi savunuyor gibi görünen bu partinin, kendi

Başlığa bakınca siz de hemen anlayacaksınız ki yaşayacağımız çevreyi bize zindan eden, yargı kararlarını ve halkın iradesini hiçe sayan zihniyete

Partilerin veya adayların, her seçim öncesinde sarıldığı en büyük silah anketlerdir. Kimi zaman partili gençlere, kimi zaman anlaşmalı ajanslara yaptırılır.