DENİZLİ (İHA) – Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dövizde yaşanan kur artışının geçici olduğunu aktararak, “Maalesef spekülatif hareketlere yatkın günler geçiriyoruz. Türkiye’de bir bölümde, elinde imkan ve kaynağı olanların spekülatif hareketlere yatkın olması. Bu da bizim ekonomimizi etkileyecek bir şey değildir. Türkiye’nin mükellefiyetleri ile ilgili bir sorunu yoktur. Kısa bir süre sonra bu durularak olması gereken yere doğru dönecektir” dedi.
Bakan Zeybekci, Denizli’de katıldığı “Yer altı Kaynakları Türkiye’nin Serveti” isimli toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Önemli açıklamalarda bulunan Bakan Zeybekçi, ilk olarak dolarda yaşanan kur artışına değinerek, artışın geçici olduğunu söyledi.
Türkiye’nin özel sektörünün kısa vade diye adlandırılan 1 yıllık dönemde yurt içi ve yurt dışı kaynakları ile döviz konusunda mükellefiyetlerini yerine getirebilecek düzeyde olduğun hatırlatan Bakan Zeybekci, “Bakanlık dönemimiz 4 yıla yaklaşıyor, Türkiye’nin ilk günden itibaren söylediğimiz gerek kamu gerekse özel sektör anlamında kısa vadeli döviz bazında mükellefiyetlerini yerine getirmekle ilgili hiçbir sorunu yoktur. Gerek Merkez Bankası rezervlerimiz gerekse döviz tevdiat hesapları gerekse özel sektör kuruluşlarımızın yurt dışındaki ve yurt içindeki kendi imkan ve kaynaklarına baktığımız zaman kısa vadeli dediğimiz 1 yıllık kısa vadedeki döviz mükellefiyetlerini yerine getirmenin çok çok üzerinde imkan ve kaynakları vardır. Peki niye böyle bir şey oluyor? Maalesef spekülatif hareketlere yatkın günler geçiriyoruz. Atalarımız şu sözü güzel söylemişler ‘tamahkar ve sahtekar birbirini en hızlı bulan ikili olur.’ Bunun da örneklerini görüyoruz. Gerek Çiftlik Bank gerekse diğer alanlardaki kripto para sistemleri ile ilgili de maalesef böyle bir yatkınlık var. Bu aynı psikoloji ile dövizi de spekülatif amaçlı kullanma hevesi olarak önümüze ve ortaya çıkıyor” dedi.
“Cari açığın finansmanı ile ilgili de Türkiye’nin bir problemi yoktur”
Türkiye’nin cari açığı ile ilgili de herhangi bir probleminin olmadığının altını çizen Bakan Zeybekci açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bir bakanımız önceki gün yaptığı açıklamaları biraz daha netleştirmek ve daha detaylı hale getirirsek cari açığımız yaklaşık olarak 7 milyar dolar. Şuanda yazılı olduğundan daha düşüktür. Neden? İthalat ile ilgili almış olduğumuz tedbirlerden bir tanesi bizim gözetim tedbirleridir. Gümrüklerde fatura fiyatını yukarı doğru çekerek onların daha yüksek KDV, vergi uygulamasına tabi tutmak için yaptığımız bir uygulamadır. Yani faturada yazılı reel olarak parası ödenen tutarın 7 milyar dolar civarındaki bir kısmı daha yüksek bir şekilde bizim ithalat rakamlarımıza yansımaktadır. Diğer taraftan da dış ticaretimizde yüzde 8’lere yaklaşan ve bunu geçen Türk Lirası kullanma oranları. Bu 2018’de daha da artacak. Onun için cari açığın finansmanı ile ilgili de Türkiye’nin bir problemi yoktur.
Peki niye bu dövizle ilgili hareketlilik oluyor? Spekülatif hareketlere Türkiye’de bir bölümde, elinde imkan ve kaynağı olanların spekülatif hareketlere yatkın olması. Bu da bizim ekonomimizi etkileyecek bir şey değildir. Türkiye’nin mükellefiyetleri ile ilgili bir sorunu yoktur. Kısa bir süre sonra bu durularak olması gereken yere doğru dönecektir.”
“Önüne gelenin çıkıp da bu şekilde vatandaşı kandırmasını önleyici düzenlemeler getirmemiz gerekiyor”
Bakan Zeybekci, Çiftlik Bank konusuyla ilgili de kendisine yöneltilen ‘bu tür yapılanmaların önüne geçecek ve izin verilmeyecek tedbirler ve yasal düzenlemeler olacak mı?’ sorusunu yanıtlayarak, sahtekarlığa dayalı girişimlere anında müdahale edecek düzenlemelerin yakın dönemde olacağını ifade etti. Vatandaşı kandırarak, kurdukları tuzakları etkin hale getirmelerine önleyici düzenlemeler ve kontrollerin getirilmesi gerektiğini işaret eden Bakan Zeybekci, “Vatandaşımızın da bu konulara bir tamahkar yaklaşımı var diye meydanı da boş bırakmayacak düzenlemeleri yapmamız gerekiyor. Önüne gelenin çıkıp da bu şekilde vatandaşı kandırarak kurdukları tuzakları etkin hale getirmelerini önleyici düzenlemeler ve kontroller getirmemiz gerekiyor. Bu konuda da bir çalışmamız var. Bunu gerek Maliye, Hazine, Gümrük ve Ticaret, Ekonomi Bakanlıkları ile birlikte bir tedbir mekanizması ortaya koymamız lazım. Ortaya çıktığı anda müdahale edilecek şekilde, bunları kontrol altında tutabilecek şekilde bir çalışma yapmamız lazım. Zaten bir kesimini yaptık. Şuanda ‘Torba Kanun’da bazı düzenlemeler ardından da Başbakanlıkta bekleyen ve bu hafta içerisinde meclise gelmesini beklediğimiz ‘piyasa gözetimi ve denetimi’ ile ilgili yeni kurallar yani tüketiciyi ve tasarruf sahiplerini kandıranlar ile ilgili daha zorlayıcı tedbirlerin daha yüksek maliyetli ve sert tedbirlerin olduğu sorumlulukların en yüksek seviyeye çıktığı bir düzenlememiz var. Onun arkasından da tekrar bu şekilde tamamen kötü niyetli sahtekarlığa dayalı girişimlere zamanında müdahale edebilecek kanuni düzenlemeleri de derhal yapacağız” diye konuştu.