Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Başkan Soyer CHP Ege Bölgeler toplantısında konuştu: Canla başla çalışmaya devam edeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ege Bölgeler toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yerelde birbirimize destek olmak zorundayız. Biz hizmet üretmeye devam edeceğiz. Canla başla çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ege



CHP Ege Bölgeler Toplantısı, Manisa ve İzmir parti örgütlerinin katılımıyla İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde yapıldı. Toplantıda CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Manisa İl Başkanı M. Semih Balaban, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Atilla Sertel, Özcan Purçu, Bedri Sertel, Kani Beko, Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, Ednan Arslan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu yer aldı.

Yıldıramayacaklar

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Ülkemizin üzerinden felaketlerin, doğal afetlerin, kara bulutların eksik olmadığı günler yaşıyoruz. İnsanlarımızı kaybettik. Kendine aklı ve bilimi rehber edinen yöneticilere ihtiyacımız var.  Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere tüm başkanlarımıza uygulanan yıldırma hareketlerine her zaman hak ettiği cevabı vereceğiz. Ne belediye başkanlarımız, ne de biz bu baskılara bu engellemelere asla ve asla boyun eğmeyeceğiz. Bizim karakterimizde mücadele var, bizim geleneğimizde tarih yazmak var” şeklinde konuştu.

İki yılda 16 milyar liralık yatırım

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımları hakkında bilgi veren Başkan Tunç Soyer, “İki yıllık çalışmamız sonucunda İzmir’e kazandırdığımız dış yatırım miktarı 16 milyar lira. Göreve başladığımızda yüzde 12’si yapılmış olan Narlıdere Metrosu için hızla 125 milyon Euro’luk finansman sağladık. İki yıl bile dolmadan, olağanüstü bir hızla bu hattaki çalışmalarımızı tamamlanma seviyesine getirdik. Pandemiye rağmen yer altında 11 kilometre tünel kazdık, ışığı gördük. Çiğli ve Karşıyaka ilçeleri arasında önemli bir ulaşım alternatifi oluşturacak Çiğli Tramvayı’nın temelini attık. 11 kilometre uzunluğunda ve 14 istasyondan oluşan Çiğli Tramvayı’nı, iki yıl sonra Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hemşerilerimizin hizmetine sunuyoruz” dedi.

En ucuz yatırım kredisini temin ettik

Uzun ve meşakkatli müzakereler sonunda, 1 milyar 70 milyon Euro’luk bütçesiyle İzmir tarihinin en büyük yatırımı olan Buca Metrosu ile ilgili uluslararası bir konsorsiyum oluşturduklarını da ifade eden Başkan Soyer, “İzmir, Avrupa’nın en büyük yatırımlarından biri Buca Metrosu’nu tamamlamaya muktedirdir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD ile anlaşmamızın faiz oranı yüzde 3.20; vadesi ise dört yıl anapara geri ödemesiz 12 yıl. Böylelikle İzmir için olabilecek en ucuz yatırım kredilerinden birini temin etmiş olduk. Dünya Belediyeler Birliği’ndeki seçimi kazanarak, dünyanın en önemli kültür etkinliklerinden Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Kültür Zirvesi’ni İzmir’e taşıdık. Zirveye birkaç hafta sonra Eylül 2021’de ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın her yerinden 500’ün üzerinde kültür sanat üreticisini İzmir’de buluşturacak bu zirve, şehrimizin uluslararası tanınırlığını sağlayacak ve İzmir’in kültür sanat ekonomisini büyütecek. İzmir’e kazandırdığımız diğer bir uluslararası fuar, 2026 Botanik EXPO. Bu fuarı İzmir’e taşımamızın nedeni, Bayındır ve Ödemiş başta olmak üzere İzmirli üreticinin süs bitkileri ihracatını artırmak. 2026 Botanik EXPO ile, İzmir’i iklim krizine dirençli peyzaj bitkisi üretiminin dünyadaki öncüsü haline getirerek, rekabetin düşük ancak talebin çok yüksek olduğu bu yepyeni pazardaki yerimizi alacağız” şeklinde konuştu.

Tarımda devrim niteliğinde destekler

 “Başka Bir Tarım Mümkün” anlayışıyla inşa ettikleri İzmir Tarımı ile aynı anda “kuraklıkla” ve “yoksullukla” mücadele ettiklerini söyleyen Soyer konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İzmir Tarımı, sadece tarlada başlayıp tarlada biten bir faaliyet değil; lojistiği, paketlenmesi, ürünlerin işlenmesi, markalaşması, satışı, ihracatı, Ar-Ge ve eğitim faaliyetleri ile bütün bir ekonomik süreci kapsıyor. 2021 ve 2022 üretim dönemini kapsayan 12 ayda toplam 338 milyon 600 bin liralık alım yapacağız. Bunun 154 milyon 600 bin lirası süt ürünlerine, 97 milyon lirası et ürünlerine, 15 milyonu yem bitkilerine ve geri kalan 72 milyon ise diğer ürünlere tekabül ediyor. Bayındır’da 65 milyon liralık bir yatırımla kuracağımız Süt İşleme Fabrikası son yıllarda kamu eliyle açılan çok az sayıdaki tesisten biri olacak. 2021 ve 2022 döneminde inek sütü alımına küçükbaş süt alımını da ekliyoruz. Belediye şirketimiz Baysan aracılığıyla Bayındır’daki tesisimizde kullanılmak üzere üreticilerimizden ilk yılda 7 milyon 500 bin litre koyun sütü, 5 milyon litre keçi sütü ve 2 milyon litre manda sütü satın alacağız.”

Kemeraltı’nın altyapı sorunu çözülüyor

İzmir’i turizmde dünyanın önde gelen destinasyonlarından biri haline getirmek için İzmir’in turizm stratejisi ve eylem planını hazırladıklarının da altını çizen Başkan Tunç Soyer, “İzmir’in iki dünya mirası alanı Efes ve Bergama ve adaylık sürecinde olan dört diğer alan İzmir turizm stratejimizin çok önemli ayaklarından biri. Dünyanın İzmir Mirası adını verdiğimiz bu program kapsamında, Gediz Deltası’nın Türkiye’nin ilk UNESCO Dünya Doğa Mirası olabilmesi için başvurumuzu yaptık. Birgi ve Ceneviz Ticaret Yolu ile ilgili süreçleri ise yakından takip ediyor, destekliyoruz. İzmir’in UNESCO Dünya Mirası adayları içinde yer alan Tarihi Liman Kenti Bölgesi, yani Kemeraltı vizyonumuz, hem eşsiz bir kültür mirasının korunmasına, hem de yerel ekonomimizin güçlenmesine hizmet ediyor. Bu kapsamda Kemeraltı’nı, yaklaşık 200 milyon liralık yatırımla baştan sona yeniden ayağa kaldırıyoruz.” diye konuştu.

Bütçenin yüzde 42’si yatırım

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin finansman yapısı çok güçlü bir belediye olduğunun da altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Biz, 8 milyar liralık bütçemizin yüzde 42’ sini yatırıma ayırmaya karar verdik. Bu yatırımların da büyük kısmını, bu şehrin nimetlerinden daha az yararlanan insanlara, yani arka mahallelerimize yönlendirdik. Mücadelemiz, öteki İzmir diye bir şeyin kalmaması, şehrin refahının tüm mahallelerde dengeli bir şekilde paylaşılması. İzmir’in arka mahallelerindeki sorunları çözmek için pek çok yöntem geliştirdik. Bunun en önemlisi “Acil Çözüm Ekibi” oldu. Sadece şehir merkezindeki mahalleler değil, köylerimiz için de yeni bir yapılanma kurduk. Acil Çözüm Kırsal ekibimiz, İzmir’in tüm köylerini ziyaret ederek hem sorunları yerinde tespit etmeye, hem de şehrimizin tarımsal ürün envanterini hazırlamaya başladı. Belediye tarihinde ilk defa köy köy gezen ve halkımızın sorunlarını dinleyen ekiplerimiz, köylerimizde yoksullukla mücadele için yolumuza ışık tutuyor. Deprem sonrası başlattığımız büyük kentsel dönüşüm seferberliği ile birlikte sadece iki yıl içinde; Ege Mahallesi’nde 418 milyon, Örnekköy’de ise 520 milyon lira olmak üzere yaklaşık 1 milyar lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm uygulamalarını başlattık. Yıkımlar ve yeni inşaatların yapımı devam ediyor. Etaplar halinde devam eden tüm kentsel dönüşüm projeleri için 2 milyar liralık bir yatırım yapıyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“Yüzülebilir körfez hedefimiz doğrultusunda Buca’da, Bornova’da ve Körfez havzasının tüm bölgelerinde yıllardır bekleyen yağmur suyu ayrıştırma projeleri için kazma vurduk. Kirlilik sorununu dışarıdan kuşattık. Son iki yılda 71 kilometrelik ayrıştırma kanalı tamamlandı ve ihalesini yaptığımız 62 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımına başlandı. Bu yıl ise 211 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımını ihale ediyoruz. Uyguladığımız toplam 344 kilometrelik ayrıştırma projesi ile körfeze giden yağmur sularının yaklaşık yarısını kanalizasyon sisteminden ayırmış olacağız. Süreç tamamlandığında, İzmir sel riskinden kurtulacak, arıtma tesisimizin ömrü uzayacak ve yağmurlu günlerde körfeze karışan kirlilik kaynağı ortadan kalkacak. Seçim beyannamesinde rekor asfalt yılları geliyor demiştik ve bunu başardık. Buca ile Bornova arasında kesintisiz ulaşım sağlayacak projenin önemli ayaklarından olan “Buca Tüneli”ni sonlandırmak için nihai adımları attık. Firmanın çekilmesi nedeniyle yarım kalan tünel inşaatının ivedilikle bitirilmesi için yeniden ihale sürecini başlattık.”

Atık değil enerji kaynağı

Yeni dönemde İzmir’in çöpünü sadece bir atık değil, ekonomik bir kaynak olarak değerlendirdiklerinin de altını çizen Başkan Soyer, “Harmandalı Düzenli Katı Atık Depolama Tesisi’nde depolanan atıklardan elektrik enerjisi üretmeye başladık. Ödemiş ve Bergama’da kurduğumuz katı atık yönetim tesisleriyle Küçük Menderes ve Bakırçay havzalarının hem katı atık sorununu çözüyoruz, hem de atıklardan elektrik ve gübre üretmeye başlıyoruz. Sırada, Menderes’te kuracağımız tesis var. Çöp artık İzmir’de bir enerji kaynağıdır. 2020 yılında, 570 milyon lira yatırımla 364’ü tek seferde ihale edilerek aldığımız doğa dostu otobüslerle birlikte filomuza dahil edilen otobüs sayısı 435’e ulaştı. İZULAŞ’a alınan 16 otobüs de dahil edildiğinde toplam rakamımız 451. Yani beş yılda 500 otobüs alımı vaadimizin 451’ini, 2,5 yıl bitmeden gerçekleştirmiş olduk.”

Düzen değişmedikçe karanlığı yaşayacağız

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ise “İçerisinde bulunduğumuz ağır koşullar her birimizi derinden etkiliyor. Karanlığın gerçeğini hiç unutmadan yola devam etmemiz gerek. Düzeni değiştirmediğimiz takdirde karanlığı yaşamaya mahkum olacağız.  Bugün karanlık olabilir ama karanlığın kendisinin içerisinde umut yaratılıyor” dedi.

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Türkiye bir yandan ağır sorunlar ile karşı karşıya bu sorunlar 3 günde çıkmış değil. 19 yıldır iktidarda olan bir AKP var ve bunu ortadan kaldırılabilmesi için, Türkiye’nin haklar ve özgürlükler anlamında da iyi bir noktaya gelebilmesi için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için Türkiye’nin iktidar değişimine ihtiyacı var. Meseleleri biz önceden uyarmamıza rağmen tedbir almayan, kılını kıpırdatmayan sonra da bunlar engellenemezmiş gibi vatandaşa anlatan bir iktidar. Biz 3 yıldan beri ağır bir ekonomik krizin içindeyiz. Kriz buhrana dönüştü ve ardından pandemi çıktı.  Türkiye’nin etrafındaki tüm komşularda vaka gözüktü ancak bizde ciddi bir tedbir alınmadı” diye konuştu.