Kalemiz dedikleri şehrin sokaklarından korkanlar
İzmir’in yerel idare anlamında en kötü dönemini yaşadığını söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatandaş buluşmalarında aldığı tepkileri hatırlatarak şöyle konuştu; “Baktılar ki kentsel dönüşüm, alt yapı, trafik mağduriyetinde bıçak kemiğe dayanmış, sokaklardan ellerini ayaklarını çektiler. Şimdi İzmir’i ve Türkiye’yi salonlardan dizayn etmeye çalışıyorlar. Masa başlarında kürsülerde ahkâm kesiyorlar. Neden? Çünkü sokağa çıksalar, kendi üyeleri ve seçmenlerinin dahi tepkisiyle karşılaşacaklar. Çünkü İzmirli ne olursa olsun hakkını arar. Sorar… ‘Yıllardır kentsel dönüşüm için ne yaptınız?’ diye sorar. ‘Pencerelerimizi açamıyoruz. Bu pis kokunun sonu nereye varacak?’ diye sorar! İzmirli çekinmez, ‘bizi mağdur ettiniz’ der! Nitekim, CHP Genel Başkanı, vekili de olduğu İzmir’de bu sorun ve sorunlarla daha önce muhatap oldu. Karabağlar dönüşüm mağdurlarına, ‘Gidin müteahhit bulun!’ diyerek, sorumluluktan kaçmakta tarih yazdılar. Dünyanın parasını verip aldıkları ikinci el atık ayrıştırma tesisinin kurdelesini kesmek iş değil! Aynı yemeği ısıtıp ısıtıp aynı yemekleri İzmirlinin önüne koyarak göz boyayamazlar. Bakıldığında görülüyor. Çoğu önceki dönem başkanı Kocaoğlu’nun yaptığı işler. Reklamı bol, göstermelik temel atma törenleri ve açılışlardan, konserlerden başka bir faaliyet bilmiyorlar. Bu haldelerken İzmir’in sokaklarını adımlamaktan, vatandaşla yüz yüze gelmekten korkarlarken bize ahkâm kesemezler. Yoksa sorarız; biz buradayız, onlar nerede?”
Akan su yosun tutmaz
İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, 300 kişilik AK kadroyla birlikte esnaf ve vatandaşlarla sohbet ederken; önceki dönem parti yöneticileri ve üye ziyaretlerinde de bulundu. Eskiizmir ve Bozyaka Erzurum Dernekleri yöneticileri ile bir araya gelen Sürekli ve Akdağ; Gaziler haftası dolayısıyla Kıbrıs Gazisi Ahmet Çağın ve ailesini de evinde ziyaret etti.
Her hafta yürüttükleri saha çalışmalarında binlere vatandaşa dokunduklarını, Karabağlar ilçe halkı ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla sık sık bir araya geldiklerini belirten Başkan Sürekli; “21 yıldır nice badire atlattık, zorluk göğüsledik. Altından kalktık, aştık. Hamdolsun bugün de önümüzde kimse duramıyor. Çünkü, millete hizmete, icraat siyasetine hiç ara vermedik. Akan su yosun tutmazmış. İşte bu nedenle güçlüyüz, alnımız ak. Yolumuza aynı heyecan ve coşkuyla devam ediyoruz. Milletimizin gönül kapısını tereddütsüz çalıyoruz. Karabağlar’daki ziyaretlerimizde de gördük ki; o kapılar bize her zaman açık. İyi günde de açık, kötü günde de… Sorunları dağ gibi olan bir şehirde yaşıyoruz. Sorumlusu, yetkilisi belli! Ancak, durmayacağız. Yatırımlarımıza ve çalışmalarımıza devam ederken; CHP’li yerel idarelerin yanlışlarını, eksiklerini de işaret edeceğiz. Bundan kimse alınmasın; çünkü, bize bu görevi İzmir halkı verdi. Yeri geldiğinde, halkın menfaati için kollarına girdiğimizi de iyi biliyorlar. Tüm kamuoyu biliyor.” dedi.
Varsa kendi icraatlarını sahiplensinler
AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın ‘Gönül Kapısı’ programına, önceki dönem Sağlık Bakanlarından Recep Akdağ da eşlik etti. Genel ve yerel siyasi değerlendirmelerde bulunan Akdağ; konuşmalarında şu ifadelere yer verdi; “İzmir’de de 20 yıldır AK Parti’nin pek çok hizmetini gördü. Görmeye de devam ediyor. Ama, bakıyorsunuz CHP burada da AK Parti’nin hizmetini sahiplenmeye çalışıyor. Örneğin; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkez’lerini (KETEM) biz kurduk. Bu sağlık hizmetini vatandaşımızın ayağına götüren bir proje. İzmir’de Foça CHP Teşkilatı kendi hizmetiymiş gibi sahipleniyormuş KETEM’i. Gerçekten çok uyanıklar. Böyle yüzlerce projemiz var, hizmetimiz var. Sahipleneceklerse ve varsa kendi icraatlarını sahiplensinler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarını anlatsınlar. Bir zaman PKK ve o dönemin yandaş partisi de sosyal yardımlaşma fonundan dağıttığımız yardımlar için; ‘Bunlar Avrupa Birliği’nden geliyor!’; ‘Bunları Apo gönderiyor.’ diye yutturmaya çalışıyordu. Hep aynı uyanıklık!”
Rusya-Ukrayna Savaşı’na da değinen Akdağ, şöyle konuştu; ‘’İkisi de bizim dostumuz. Düşmanlık etmiyoruz, belli bir iş birliğimiz var. KılIçdaroğlu da Akşener de; ABD, AB hangi ambargoları uygulamışsa bizim de uymamız gerekir diyor. Niye? Bizim kendi irademiz yok mu? Bizim irademiz ABD’ye, AB’ye mi bağlı? Bugün, Cumhurbaşkanımızın izlediği ferasetli politikayla NATO’nun, AB’nin, ABD’nin de Ukrayna – Rusya arasındaki problemi sonlandıracak noktadayız. Tahıl koridorunu açan ve tahıl sorununu çözen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.”