İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı üçüncü birleşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay yönetiminde yapıldı. Toplantıda, İzmir Metrosu’nda yürüyen merdivenlere yönelik çalışmaları aktaran Başkan Cemil Tugay, “Yürüyen merdivenlerde bir kaza yaşandı. Aynı yerde bir kaç ay önce bir kaza daha oldu. Bunun sorgulanması gerektiğini düşündüm. Bana yardımcı olacak olan denetimci arkadaşlarla, sorunu derinlemesine incelemeye başladık. Mevcut anlaşma yapılan firma, beklediğimiz kalitede çalışmıyor, iş yapmıyor. Daha sonra Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden değerlendirme raporu istedik. Rapor tamamlandı. Ağır bakım gerektiği, ciddi bakımlar gerektiği söylendi. O dakikadan sonra anlaşma yapılan firmanın sözleşmesi iptal edildi. Başka bir firma ile anlaştık. Şu anda onların bakım ve onarım çalışmalarına yedek parça dahil değil. Bazılarında yedek parça ihtiyaçları olduğu belirlendi. Bunlar Türkiye’de olmadığı için yurt dışından sipariş edildi. Gelmeleri zaman aldı. Herhangi bir kaza yaşanmasın diye güvenlik nedeni ile asansörleri bir süre çalıştırmadık. Bu süreçte biz de çok acı çektik. En azından bir merdiven, bir asansör çalışsın. Yaşlılarımız, engellilerimiz için hizmet versin diye çok uğraştık. Arkadaşlarımız başında adeta nöbet bekledi. Biz bu konuyu çok ciddiye aldık. Çok uğraştık. Merdivenlerin yüzde 95’inde çalışmalar tamamlandı. Bu süreç içerisinde yaptığımız diğer bütün işlerde olduğu gibi yalan söylemedik, tribünlere oynamadık. Elimizden gelen azami hızı gösterdik. Ancak yedek parça geldikten sonra bütün merdivenin sökülüp tekrar monte edilmesi gibi işler zaman aldığı için uzun sürdü. Bu dönemde mağduriyet yarattığımız tüm vatandaşlarımızdan özür diliyorum. Ama inanın bizim kusurumuz değil. Bir şekilde anlaşma yapılan firmanın hataları vardı. Onlarla ilgili de hukuki süreç başlatıldı” diye konuştu.
“İlçelerin festivallerine destek amacıyla yapıldı”
Kültür sanat etkinliklerine ayrılan kaynakların eleştirilmesine yönelik de açıklama yapan Başkan Tugay, şunları söyledi: “2024 yılı için yapılmış ihaleyi, biz yapmış gibi anlatıyorsunuz. Böyle bir şey yapmadık. Bu konserler İzmir merkezde değil ilçelerde yapıldı. İlçelerimizin festivallerine destek amacıyla yaptık. İzmir Fuarı boyunca yapılan konser organizasyonlarını bu gruba sokuyorsunuz. Fuar boyunca yapılan konserlerin bir kısmı sponsorlar aracılığı ile yapıldı. Bir kısmı fuar sırasında elde edilen gelirlerden yapılmış gibi sayılabilir ama fuar için o konserlerin yapılması, fuar için zorunluydu. Onun dışında bir konser yapmadık.”
“Keşke o parayı Körfez’e harcasalardı”
Kültür Yolu Festivali kapsamında Kültür Bakanlığı tarafından birçok konser yapıldığını aktaran Başkan Tugay, AK Parti Grubu’na yönelik olarak, “Bakanlığın bu konserlere ne kadar para harcadığını sorar mısınız? Hükümet keşke o parayı Körfez’e harcasaydı. Şu ana kadar sıfır lira. Şu ana kadar bakanlığın yaptığı tek şey İZSU’nun tesislerine ceza kesmek. 5 kuruş harcamadığı gibi, belediyenin bütçesinden ceza yolu ile para aldılar. 2002 yılında hizmete giren 22 yıllık arıtma tesisinde şu güne kadar belli aksaklıklar yaşanmış, sistemin taşıyamamasının kusurunu bizden çıkarmaya çalışır gibi, şu dakikada en fazla yardıma ihtiyacı olan, kredilerimizin imzalanmasını beklediğimiz dönemde bırakın yardım etmeyi ceza keserek para alıyor. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Onlar sayesinde bu ülke çok üst seviyelere çıkacak. Çevre, körfez temizlenecek. İkinci çevre yolu yapılacak. İzmir’in ihtiyacı olan bütün yatırımlar İZSU’ya ceza kesilince yapılacak. O para ile yapılacak diye umuyoruz” diye konuştu.
“Atatürk’ü din düşmanı göstermeye çalışanlar var”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Atatürk’e yönelik zaman zaman çirkin ifadeler kullanıldığını da anımsatarak, şunları söyledi: “Biraz tarihimizi okursak eğer, özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında pek çok din insanının, müftünün, ulusal kurtuluş savaşı direnişinde, Atatürk’e, Kuva-yi Milliye’ye destek olacak şekilde o mücadeleye katıldığını biliyorum. Din ile Atatürk düşmanlığını bir araya getirmek önemli ölçüde haksızlık. Bazı çirkin ifadelerle Atatürk’ü din düşmanı göstermeye çalışanlar var. Parti ayrımı gözetmeden, ulusça, Atatürk’ümüze de bayrağımıza da ulusal kimliğimize dair her şeye sahip çıkarsak, bazı insanlar bazı şeyleri yapmaktan vazgeçer. Bazı insanlar bazı şeyleri bir daha söylemeyecekler. Umuyorum utanacaklar.”
“Bunu sizin vicdanınız kabul ediyor mu?”
İzmir’de yaz aylarında çıkan orman yangınlarına yönelik havadan müdahalenin yetersiz olduğu eleştirisini yineleyen ve yanan bazı alanların imara açıldığını aktaran Başkan Tugay, “Yangınlar esnasında ben de sahadaydım. Karşıyaka’da ormanlık alanda yeni başlayan yangında adeta su atılması için yalvardık. Yangının büyümemesi için müdahale edilmesini istedik. 3 veya 4 helikopter ile müdahale edildi. Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin bulamadıkları yakıtlar nedeniyle, yangın söndürme işini yapamadıklarına dair belgeler var. Böyle bir gerçek ile karşı karşıyayız. Ben Allah’tan korkarım, dürüst konuşurum. Orman Bakanı, telefonda bana ‘Türkiye’nin pek çok yerinde yangın var. Her yere yetişilemiyor. O nedenle burada az söndürme yapıldı’ dedi. Oradaki zafiyet, sayısını bilmediğimiz kadar ağacın yanmasına ve ağaç olmadığını iddia ettiğiniz alanlardaki doğal bitki örtüsünün yok olmasına neden oldu. İlk başta orman alanı imara açıldığı zaman haksızlık yapmamak adına arkadaşlarımı görevlendirdim. ‘Burada ağaç yok, kayalık alan. Böyle bir yeri imara açıyoruz’ dediler. Arkadaşlar alanın fotoğraflarını çekti. Yanan ağaçların fotoğraflarını gördüm, size de gösterebilirim. Biz insanları provoke etmemeye çalışıyoruz. Ama yanan orman alanı imara açıldı son karardan sonra. Yanan ağaçların fotoğraflarını sizinle ve kamuoyu ile paylaşmaya hazırız. Lütfen insanları kandırmayalım, halkımıza yalan söylemeyelim. Orman alanı yanıyor, arkasından buraya otel yapılıyor. Bunu sizin vicdanınız kabul ediyor mu? Türkiye’nin gerçeği bu. Buna biz sebep olmadık. O bakanlık biz değiliz. O alanları imara belediyeler açmıyor” dedi.
“Arsa mağdurları ile ilgili süreci takip ediyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Balçova arsa mağdurlarına ilişkin de şunları söyledi: “Bakanlığın beklenen imzayı neden atmadığını sormak isterim. Süreci takip ediyorum. Hazine’nin kendi tasarruf çabasının farkındayım. Bir taraftan sorunun çözümünü bekleyen vatandaşlarımız var ve her gün bize soruyorlar. Bazı şeyleri açıklamakta zorluk çekiyoruz. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine düşeni yaptığını düşünüyorum. Balçova Belediyesi’nin de çaba gösterdiğini biliyorum. Bütün konu bakanlıkta. Bir an önce çözülmesi gerekiyor.”
“İzmir’in acil ihtiyacı olduğunu bilmelerine rağmen bekletiyorlar”
İzmir’de altyapı ve arıtma yatırımlarına önem verdiklerinin altını çizen Başkan Cemil Tugay, “Şu anda biz İZSU’nun bütün kaynaklarını, bütçemizin kullanabildiğimiz kaynaklarını, körfez temizliğinde nasıl kullanılırız diye üzerinde çalışıyoruz. Ön anlaşmaları yapılan kredilerle ilgili başvurularımızı yaptık. Birisi ‘Projeyi yapmadığınız için kredi onaylanmadı’ dedi. Projeyi bırakın, 4’üncü fazın neredeyse yapımı bitecek. Yağmur suyu ayrıştırmalarının da projeleri hazır. Maalesef imzalanmıyor, bekletiliyoruz. Ön anlaşma yapıldığı halde, İzmir’in buna acil ihtiyacı olduğunu bilmelerine rağmen, bunları bekletiyorlar. Bu esnada Kiraz’daki, Torbalı’daki arıtma tesislerine bakıyorlar. Ceza kesiyorlar. Siz bunu adil buluyorsanız bir şey demeyeceğim” dedi.
“İzmir’i küçültmek gerçekten yakışmadı”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, İzmir Körfezi’nden alındığını belirttiği suyu Meclis’te göstermesini de eleştirerek, şunları söyledi: “Sayın Bakanın Körfez’den alındığı iddia ettiği suyu göstererek bizi suçlaması, Körfezin temizlenmesine hiçbir katkısı yok. Bir Bakana mecliste bunu yapmak, İzmir’e hakaret etmek, İzmir’i küçültmek gerçekten yakışmadı. Biz İzmir’in değerlerini korumaya çalışıyoruz. İzmir’in daha iyi hale gelmesi için hepimiz çalışıyoruz. Bu tarihe geçen utanç oldu. Buna sebep olduğu için Sayın Bakanımızı üzüntü ile hatırlayacağız. Bizim arıtmalarımızın denetiminde gösterdiği hassasiyeti, Körfez’i kirleten diğer unsurlarla ilgili denetimlerde de göstermesini bekliyoruz. 25 yıldır diyorsunuz. Aramızda 25 yaşından büyük herkes. 50 yıl önce de Körfez kirliydi. Körfezin içindeki kirlilik çok uzun süredir oluşan bir şey. Bunu bir siyasi partinin belediyesinin çalışması veya çalışmaması diye nitelemek İzmir’i tanımamak, bilmemektir. 50 yıl önceki İzmir’in o dönemi yaşayan insanlara sorun. Bayraklı’daki Meles Çayı’nın gerisinden gelen, tabakhanelerden gelen kirlilikle kirlendiğini neden unutuyoruz. Bizim yapmamız gereken gerçek suçluyu bulmak ve ‘Suçlu bu’ diye onu karalamaya çalışmak mı; yoksa bu bizim problemimiz, bunu düzeltmek için bir şeyler mi yapmaya çalışmak?”
“O körfez temizlenecek”
Tugay, Körfez’in temizliği için düzenlenen Bilim Kurulu toplantılarına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu: “İki bilim kurulu toplantısına katıldım. Konuşmalar o kadar yüzeyseldi ki üzüldüm. Sonra ortaya konulan 15 maddenin hiçbir çözüm getirmeyeceğini, onların zaten belediyenin yapacağı çalışmaları tarif etmekten öte bir şey olmadığını, toplantıda da ifade ettim. Bu kirlenme çok uzun yıllar içerisinde oluşan kirlenme. Kısa sürede olmadı. Bunun düzelmesi için sirkülasyonunun sağlanması lazım. Sirkülasyon konusunda yetki Bakanlıkta. Bakanlık yetkilileri Kiraz ve Torbalı’da arıtma tesislerini gezmeye devam edebilir. Bize yeni cezalar kesmeye devam edebilir. Biz de İzmir’e hizmet etmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. O körfez temizlenecek. İzmir olarak birilerini utandıracağız. Biz görevimizi yapmış insanlar olarak, İzmir’in onurlu insanları olarak, kente sahip çıkmanın gururunu yaşayacağız. Ben buna inanıyorum. Arkadaşlarımız gece gündüz bu konuyla ilgileniyor. Bu insanlara eziyet etmek ayıptır, yazıktır. Onlara yardım etmek yerine gidip de ceza kesip, mecliste kirli suları gösterip bunun şovunu yapmak, yakışmıyor.”
Başkan Vekili Yıldır’dan Körfez açıklaması
Meclis oturumunda CHP Grup Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır da İzmir Körfezi’nin 67 noktada gözlendiğini ifade ederek, “Elimizdeki olanaklarla bir takım önlemler aldık. TUBİTAK MAM yapılan anlaşma çerçevesinde gözlemlerini sürdürüyor. Körfez sorumluluk alanları; Gediz Nehri, organize sanayi arıtma tesisleri, kentsel arıtma tesisleri, dereler, gemiler, limanlar ve tersaneler. Gediz Nehri yaklaşık 7 bin yıllık bir geçmişe sahip. Ağırlıklı olarak İzmir Körfezi’ni şekillendiren bir nehir. Büyük Menderes’ten sonra büyüklük olarak ikinci sırada. Gediz, Kütahya’dan doğuyor. 275 kilometrelik uzunluğa sahip. Murat Dağı’nda maden arama ruhsatı var. Geçen süre içerisinde Gediz Nehri’nde birçok kez taşkın yaşandı. Taşkınlar nehrin yatağını her defasında değiştirdi. Değişiklikler ne yapıyor? 17 bin kilometre karelik bir havzadan her tür malzemeyi taşıyan bir nehirden bahsediyoruz. Bu nehir İzmir Körfezi’ne akmaya başladığından beri, 17 bin kilometre karelik alandaki bütün malzemeyi İzmir Körfezi’ne getiriyor” dedi.
“Bakanlıklar da Körfez’den sorumlu”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023’te nehirden numune aldığını ifade eden Yıldır, “Su kalitesini çok kirli anlamına gelen dördüncü kategori olarak belirliyor. Gediz Havzası içerisinde bulunan Manisa’da 9 sanayi bölgesi var. Diğer kentlerde neler olduğunu ayrıca saymıyorum. Aşırı yağmur olduğu dönemlerde Gediz Nehri fazla malzeme taşıyor ve o meşhur arıtma tesisindeki kapasite aşımı bu dönemlerde sağlanıyor. 2000 yılı sonrası kanun ve yönetmeliklerde yapılan değişikliklerle birlikte denizler ve iç sularda yetki ile yaptırım sıralaması şu şekilde: Birinci derecede sorumlu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ikinci derecede sorumlu Tarım ve Orman Bakanlığı, üçüncü derece sorumlu ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı. Biz neler yaptık? Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4’üncü faz imalatı… Biz duran bir imalatı yeniden başlattık. Nisan 2025’te tamamlanmasını öngörüyor. Güneybatı atık su arıtma tesisinin kapasite artırımını yapıyoruz. Çamur kurutma ve çürütme tesisinin kredi başvurusu yapıldı. Bunların onaylarının verilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Etkinliklere ne kadar para harcandı?
CHP Meclis Üyesi Candaş Yeter de kültür sanat etkinliklerine yönelik ayrılan bütçeyi, yapılan harcamaları kalem kalem açıkladı. Yeter, “Etkinlik ve Organizasyon Şube Müdürlüğü tarafından, 2024 takvim yılı başından itibaren, 42 milyon 486 bin 500 TL hizmet alımı ihalesi gerçekleştirildi. Bu tutarın sadece 18 milyon 795 bin TL’si, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra ulusal, resmi bayram ve özel günler için planlanan organizasyonlardan oluşuyor. Bu tutarın ise şu ana kadar sadece 7 milyon 710 bin 500 TL’si kullanıldı. 2024 takvim yılı başından itibaren 104 konser yapıldı. 40 konserde ulusal çapta sanatçılar sahne aldı. 64 konserde ise İzmirli yerel sanatçılar sahne aldı. Etkinliklere sene sonuna kadar harcanacak tutar, gider bütçemizin sadece binde 1,3’üne tekabül ediyor. 2025 yılında ise konser organizasyonlarına harcanması düşünülen tutar, yine gider bütçesinin sadece binde biridir. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından 2024 takvim yılı başından itibaren 27 milyon 56 bin 130 TL konser organizasyonları ile ilgili olarak hizmet alım ihalesi yapıldı. Bu tutarın 10 milyon 183 bin 580 TL’si, 31 Mart yerel seçimlerinden sonrasına ait. Düzenlenen 25 konserin sadece 5’i ücretsiz” diye konuştu