Yaklaşık 10 yıldır evli olan ünlü iş adamı K.Ş. ile öğretmen olan eşi S.Ş. yaşadıkları geçimsizlik nedeniyle 2015 yılında boşanmaya karar verdi. Boşanmak için İzmir 17. Aile Mahkemesine başvuran S.Ş., eşinin kendisini aldattığına inandığını, gece geç saatlerde kadın iş arkadaşlarıyla mesajlaştığını, bazı geceler eve geç geldiğini söyleyerek, evliliklerindeki geçimsizlikten K.Ş.’yi sorumlu tuttu. S.Ş.’yi haklı bulan İzmir 17. Aile Mahkemesi, davalı koca K.Ş.’nin eşine yönelik aşağılayıcı ve umursamaz tavırlarda bulunması nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, davalı S.Ş.’nin ise diğer eşe göre daha az kusurlu olduğuna hükmederek çiftin boşanmasına karar verdi. Mahkeme, ayrıca K.Ş.’nin, S.Ş.’ye 15 bin TL manevi, 25 bin TL de maddi tazminat ödemesine hükmetti.
İzmir 17. Aile Mahkemesinin 2017 yılında verdiği bu kararı istinafa taşıyan K.Ş.’nin avukatı Cumhur Bambul, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesine itiraz dilekçesi verdi. Yerel mahkemenin kararını bozan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davalı kadının davalı erkekten daha fazla kusurlu olduğuna, buna göre davalı kadının yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediğine karar verdi.
Yargıtay’dan emsal niteliğinde karar
Dosya tekrar İzmir 17. Aile Mahkemesine gelirken, mahkeme istinafın kararına uydu. Bu kez de S.Ş. kararı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, geçtiğimiz aylarda verdiği hükümle emsal sayılabilecek bir karar vererek, eşlerin iş arkadaşlarıyla telefonda görüşmesinin aldatma unsuru olmadığına dikkat çekti.
“Erkeğin akşamları iş arkadaşlarıyla iş konularında mesajlaşmaları delil olarak sunuldu”
10 yıllık evliliğin içinde kadının eşine ‘sen beni aldatıyorsun, kadınlarla telefonda konuşuyorsun’ gibi gerekçelerle erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını savunan avukat Cumhur Bambul, “Bu davada yerel mahkeme, kadının sunduğu bu gerekçeleri delillendirmemiş olmasına rağmen erkeğin akşamları iş arkadaşlarıyla iş konularında mesajlaşmalarını delil olarak sundu. Mahkeme de erkeği daha kusurlu bularak boşanmalarına karar verdi. Biz de bu kararı istinafa taşımaya karar verdik. Gerekçelerimizi istinaf mahkemesine sunduk. İstinaf mahkemesi erkeğin daha fazla kusurlu bulunmasını haksız buldu. Hatta delile dayanmayan gerekçelerle erkeği suçladığı için kadını boşanma olayında daha fazla kusurlu buldu. Yerel mahkeme de bu karara uydu. Bu kararı kadın tarafı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay da kararı onadı” dedi.
Evli erkeklerin gerek iş, gerek arkadaş çevreleri dolayısıyla görüştükleri her kadınla eşlerini aldatmadığına yönelik emsal bir karar verildiğini söyleyen Bambul, “Erkekler, bu kararlardan çok çekti yılardır. Erkekler daha fazla kusurlu bulundukları kararlarla tazminat ödemeye mahkum ediliyordu. İstinaf ve Yargıtay aşamalarında emsal niteliğinde karar çıkarmış olduk. Sadece bir tarafın soyut iddialarıyla diğer tarafın daha ağır kusurlu olduğuna yönelik kararlar çıkmayacak artık. Bu kadın için de geçerli. Karşı tarafın delillerini somut olarak delillendirmeleri istenecek” diye konuştu.