Ergenekon, mecliste yapmış olduğu sunumda proje çalışmalarının 2010 yılında başladığını ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ne tahsis edilen arsanın verilmemesi metroyu nihayete erdiremediğine değindi. Ergenekon, “Haziran 2010 yılında proje çalışmaları için bakanlık tarafından üstlenilmesiyle ilgili yazışmalara beklenen yanıtın gelmedi. Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 yılında projeyi kendisinin üstlenmesi sonrası ve 2015 sonunda ihaleye çıktığı belgelerle açıklandı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) depolama alanıyla ilgili itirazı sonrası Büyükşehir’in 200 milyon dolara kadar kamu zararı oldu. Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrası 2018-2019 yıllarında yatırım planlarına alınmadığı belirtildi. Büyükşehir’in projesinin maliyet nedeniyle gözden geçirilme isteğinde km başına düşen maliyetin Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından verilmeyen arsa nedeniyle hattın uzaması sebebiyle 45 milyon dolar olacakken, 67 milyon dolar oldu. İzmir projesi 1,5 yıldır sadece bir imza bekliyor.”
Konu ile ilgili olarak kendilerine metro ile ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını ifade eden AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Burada bir senaryo çizilmiş. Sabah kalkıyoruz, medyada metro haberleri var. Gündemimizde olmayan bir durum meclise gelmiş. Hafif raylı sitem ve Buca Metro hattıyla ilgili bir sunum yapılıyor. Bugüne kadar bu kitapçık meclis heyetine sunulmadı. Bugün ilk kez karşımıza çıkıyor. Bu bizce çok manidar. Ama bilgilendirme noktasında teşekkür ediyoruz” dedi.
O ARAZİ DEÜ’YE AİT DEĞİL
Hızal, projede Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarının eksik olduğunu iddia etti. Hızal, “Uzunca süredir beklendiği söyleniyor, gecikme olduğu iddia ediliyor. Ekstra bazı bilgilerin eksikliği dediği husus ÇED raporu. Yine DEÜ’nün arazi tahsisi başvurusu için 2 yıl beklemesi söz konusu. Doğru yazının yazılıp yapılmadığı bilinmiyor. Doğru yere yazıldığı da bilinmiyor. O arazi DEÜ’ye ait değil. Ormana ait. Bir imza bekliyorlar. Umarım doğru yerden bekliyorlardır” ifadelerine yer verdi.
“ÜNİVERSİTEYE TAHSİSLİ ARSA”
Merkezi hükümet tarafından Buca metrosuna olumlu bakılmadığını dile getiren Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Uzunca süredir beklendiği söyleniyor, gecikme olduğu iddia ediliyor. Ekstra bazı bilgilerin eksikliği dediği husus ÇED raporu. Yine DEÜ’nün arazi tahsisi başvurusu için 2 yıl beklemesi söz konusu. Doğru yazının yazılıp yapılmadığı bilinmiyor. Doğru yere yazıldığı da bilinmiyor. O arazi DEÜ’ye ait değil. Ormana ait. Bir imza bekliyorlar. Umarım doğru yerden bekliyorlardır” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTE NEDEN RET CEVABI VERMİŞ OLSUN?”
Meclis’i yöneten Başkan Vekili CHP’li Mustafa Özuslu ise, Hızal’ın arsa konusundaki iddiasına şu şekilde yanıt verdi:
“Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait değilse o arsa, üniversite neden ret cevabı vermiş olsun? ‘Bize ait değil der geçersin’. Ret demek o arsa üzerinde egemenlik hakkı olduğunu ortaya koyuyor demektir. Değerli Hızal atlamış olabilir. Buradaki teknik çalışmaların tamamında ÇED raporu eksiği yoktur. Kendisine eksik bilgi verilmiş olabilir”
ÇED’SİZ PROJE DEĞERLENDİRİLEMEZ
Meclis’teki metro tartışmaları üzerine detaylı açıklama yapan Genel Sekreter Buğra Gökçe, mevzuat gereği ÇED’i olmayan bir metro projesinin değerlendirmeye alınmayacağını ifade etti. ÇED’in 27 Aralık 2017’den önce alındığını belirten Buğra Gökçe, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanlığı Bütçe ve Strateji Başkanlığı fizibilitesi alınmış projenin ÇED’ini tekrar gönderin dediği için tekrar gönderilmiştir. İkincisi 2010 ile 2015 arasındaki geçen süre proje yapım süresi değildir. 2010’da bir yasa değişikliği oluyor. Sebep Ankara’da yarım kalan metrodur. Yarım kalan metroların Ulaştırma Bakanlığı’na bildirilmesiydi. Bunlar bildirilirse bakanlık 3 büyük kentte metro yapmak istiyordu. Büyükşehir belediyesi o tarihte bizim elimizde metro yapılmaya müsait alanlar bunlardır diye belirtiliyor, bunlarla ilgili de bir süre yanıt alamadı. Bu süre içinde İstanbul’da Ankara’da metro yapımları başlıyor. Bunun üzerine 2 yıl sonra soruluyor yine yanıt alamıyoruz. Mevzuatımız gereği Ulaştırma Bakanlığı onay veren uzman bakanlıktır. Uluslararası kredi almayacaksınız, kendi öz kaynaklarınızla yapacaksınız tamam ama finansman ihtiyacınız var ise yatırım programına girilmesi zorunludur. Ülkemizin yatırım programına girmesi demek devlet garantisi değildir. Bizim projelerimizin hiçbirinde devlet garantisi yoktur. Kredilerimizde hazine garantisi istememekteyiz. Bizim istediğimiz yatırım programına girmesi talebidir. Bu talep Buca ve Narlıdere için ayrı ayrı iletilmiştir. Aradaki fark 6 aydır, sebebi yeni bir rejime geçildiği sistem değişikliği olduğu için artık Kalkınma Bakanlığı kalmamıştır. Kalkınma Bakanlığı bulunamadığı için 3 ay hangi bakanlığın bakacağını öğrenmek durumunda kaldık. Öğrenir öğrenmez dönemin strateji başkanlığına dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yazı gönderilmiştir. Arkasından 2019 yılı başında fizibilitede bazı eksiklikler olduğu belirtilerek ÇED raporuyla ilave bilgiler istenmiştir. Biz de bunları yeni dönem Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in imzasıyla ilettik. Proje olduğunda döviz kuru 3 lira iken onaylanması için gittiği tekrar tarihte 5.60’tı. Ondan kaynaklı güncelleme istenmiştir. Husus giderilmeyecek eksiklikler içermemektedir. Projelerin tümü eksiksiz tamamlanmıştır.”