Nöbetçi Eczaneler
Gelecek Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu basın toplantısı, gençlik buluşması ve irtibat bürosu açılışı için Denizli’ye geldi. Bereketler Toplantı Salonu’nda Millet İttifakı bileşenleri ve basın ile buluşan Davutoğlu açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
“TÜRKMEN DİYARI OLARAN BEN HER ZAMAN KENDİMİ DENİZLİLİ HİSSETTİM”
Denizli tarihimizin en önemli sembol şehirlerindendir. Osmanlı cihan devletinin en önemli düşünürlerinden Merkezefendi Denizlili’dir. İstiklal savaşımızın, cumhuriyetimizin en önemli manevi liderlerinden Hulusi Efendi Denizlili’dir. Biz tarihin derin köklerinden aldığımız ilhamı çağdaş bir dünyaya bir mesaj olarak iletmek üzere siyaset yapıyoruz. O tarihi hiç unutmayacağız. Denizli bu anlamda çok önemli bir şehir. Denizli’yi anlayan bizim Anadolu’daki kültürümüzü anlar. Bir yörük Türkmen diyarı olarak ben her zaman kendimi Denizlili hissettim. Dünyaya açık, en büyük sanayi kuruluşlarının bulunduğu ve ihracat yapan, bir şehrin kalkınması örnek olsun dendiğinde akla gelen şehirdir Denizli. Tarımda kimsenin bilmediği niteliklere sahip bir şehirdir. Denizli tarım ve sanayi sentezini yakalayan bir şehirdir. Denizlilileri hep takdir etmişimdir. Siyasette de her zaman ağırlığını koyan bir şehirdir Denizli. Bizim Denizlili genel başkan yardımcımız var. Gülizar Biçer Karaca da CHP’de Genel Başkan yardımcısı. Denizli Ankara’ya mührünü vurmuştur. Denizinin yedi güzide adayını da Ankara’da görmek istiyoruz. Listede üç kadın siyasetçinin bulunması ayrı bir güzellik.
“PASTA PAYLAŞIMINDA PROBLEM ÇIKTIĞINDA BİRER BİRER DÖKÜLÜYORLAR”
Mesele sadece bir Denizli değil bir ülke meselesi. Denizli değişimden en fazla nasibini alacak illerden bir tanesi. Neden değişim diyoruz? Bir ülkede ekonominin ayakta kalması için olmazsa olmaz şartlar var. Hukuk ve mülk güvenliğinin olmadığı yerde ekonomide atılım yapma şansınız olmaz. Bugün iktidarın suç ortaklarının birer birer açıklamalarını görüyoruz. Pasta paylaşımında problem çıktığında birer birer dökülüyorlar. Siyasi ahlak yasalarının olmadığı bir ülkede vahim tablolar oluşur. Başbakanlığı bıraktırılmamın temel sebebi siyasi ahlak yasasını Recep Tayyip Erdoğan’ı gönderdiğimde ben bunu imzalamam demesidir. Biz ahlak ile siyaset yapmak üzerine memuruz. Biz Siyaseti ahlakla yapmaya çalıştık. Bundan birileri rahatsız oldu.
“YASAKLAR KALKACAK, ÖZGÜRLÜKLER GELECEK”
Neler yapacağız? Birincisi tüm yasaklar kalkacak özgürlükler gelecek. Yazdığı yazı, attığı tweet nedeniyle kimse hapis yatmayacak. İktidar istediğine kafir, vatan haini diyemeyecek. Bugün bunu yapan devletin başındaki cumhurbaşkanıdır. Bizim dönemimizde yönetenleri protesto edebileceksiniz. Kutuplaşma bitecek kucaklaşma gelecek. bana soruyorlar neden ayrıldım diye; ben değişmedim onlar değişti, ben ilkelerinden taviz vermedim onlar verdi. Maltepe’de 2015 yılında AK Partililere yönelik yaptığım konuşmanın bir benzerini dün İstanbul’da yaptım. Çoğunluğu CHP’li olan vatandaşlarımız beni alkışladı. Tunç Soyer başkanım bana birbirimizi tanıyamamışız demişti. Evet birbirimizi tanıyamadık. Şimdi tanıma vaktidir. Erdoğan ve Bahçeli bundan rahatsız oluyor. Onlar siyasetini düşmanlık üzerinden yürütüyor. Bunun için yalan üretiyorlar. Diyaneti kapatacaklar diyorlar. Bunu hiçbir lider söylemedi. Türkiye bir enkaz altındayken kimseyi kutuplaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Hukuksuzluk için karar veren yargı gidecek, vicdanla karar veren yargı gelecek. Bunlar neden iktidarı bırakamıyorlar biliyor musunuz? Arkalarındaki enkazlardan, mirastan korkuyorlar.
“SAVCILAR HAREKETE GEÇECEK”
Bize milliyetçilikdan bahsediyorlar. Türk tarihinde herhangi bir devletin başkanından bir cumhurbaşkanı aptal olma diye bir mektup aldı mı? Bu Erdoğan’a nasıl destek veriyorsunuz? Ben o mektup geldiğinde Sayın Erdoğan’a haber yolladım. Amerikan büyükelçisi getirdiyse derhal sınır dışı edin, bizim büyükelçimiz getirdiyse derhal görevden alın dedim. Türk büyükelçisi o mektubu getiren kişinin yüzüne çarpar. Bunlar milli olacak biz gayri milli öyle mi? bunların milliliği sadece iktidarlarını korumak içindir. Muhalefet teröristlerle işbirliği yapıyormuş. Adalet Bakanı böyle söylüyor. Sen adalet Bakanısın varsa böyle bir şey hemen savcıları harekete geçir. Onlar sadece suçlar. Ama biz savcıları harekete geçireceğiz. TRT’ye kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı çıkaranı savcılar bulacak. Biz bunlara İslam’ı da tarihi de insan olmayı da öğretiriz. Bunların itikadi bozuldu.
“TOPUNUZ MERMİ OLSANIZ NE YAZARSINIZ?
Seçime bir hafta kala Bahçeli’den bir ses geldi. Millet İttifakı mensuplarını mermi ile tehdit etti. Topunuz mermi olsanız ne yazarsınız? Yeter artık. Türkiye’de yabancı istilacı yok ama vatan topraklarını istila edenler var. Biz korksaydık bu yollara çıkmazdık. Elinizden ne geliyorsa yapın. gönderecek. Bu iktidar yoksullukla yasaklarla bu ülkeyi boğdu. Seçimin neticesine herkes razı olacak. 15 Mayıs sabahı siyasetin Hıdırellez’i olacak. Barışacağız, kaynaşacağız ve kucaklaşacağız. Türkiye’nin ufkunu hep beraber çizeceğiz.
“ANKETLERE İNANMIYORUM”
Program sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Gazeteci Ahmet Deda’nın; ‘Anketleri inanıyor musunuz? Seçim gecesi dışarıya çıkmayın dediniz. O ihtilal gecesi dışarıya çıkılmasaydı belki bugün demokrasi yoktu. Suskunluk demokrasinin neresindedir?’ sorusuna; “Biz dışarı çıkmayın demiyoruz. Tahriklere kapılmayın diyoruz. Biz açık ara seçim alacağımızdan eminiz. Bu sonuçla herhangi bir kesime kaybettikleri hissi vermemekten bahsediyoruz. Anketlere ise hiç inanmıyorum.” diye cevap verdi.