EÜ İletişim Fakültesi olarak medya okuryazarlığı konusunda çalışmalar yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Takımcı, “Günümüzde sosyal medya, kitleleri yönlendirme gücüne sahip bir mecraya dönüştü. Herkesin kendi düşüncelerini ifade ettiği bu ortamlar, aynı zamanda bir bilgi kirliliğini de beraberinde getiriyor. İnsanlar, sosyal medyanın yönlendirmesi ile hatalı davranışlarda bulunabiliyorlar. Nitekim, içinde bulunduğumuz pandemi dönemi ile alakalı pek çok asılsız bilgiye sosyal medya aracılığı ile maruz bırakıldık. Bu kirlilikten kurtulmanın yegâne yolu da medya okuryazarlığı ile sosyal medyada neyin doğru neyin yanlış olduğu, farkındalığının kazanılmasıdır” dedi.
“KİŞİSEL VERİLERİMİZ TEHLİKE ALTINDA”
Sosyal medya alanında yabancı bir uygulamanın kullanıcı bilgilerini paylaşma kararı ile birlikte kişisel verilerin mahremiyetinin tehlike altına girdiğini söyleyen Prof. Dr. Takımcı, “Telefonumuzda, tabletimizde, bilgisayarımızda kullandığımız pek çok uygulamada, kişisel verilerimize erişim sağlanması tehlikesi ile verilerimizin kötüye kullanımına kadar uzanan sonuçları olabilir. Bu bakımdan, yerli ve milli yazılımcılarımız tarafından oluşturulan platformların geliştirilmesi ve verimli kullanılması verilerimizin güvenliği açısından önemli hale geldi. Ülkemizdeki kamu ve özel sektör yazılım firmalarının bu alana daha fazla önem verip, yatırım yapması gerekiyor” diye konuştu.