Merkezi Kuşadası’nda bulunan Türk turizminin önemli tur operatörlerin Peninsula Turizm’in deneyimli Genel Müdürü Fahrettin Çiçek, politika ve uluslararası ilişkilerde turizm hedeflerine paralel davranılması halinde Türkiye turizm endüstrisi için önümüzdeki yedi yıla yönelik iyi hedefler konulabileceğini ve 100 milyon turistin ağırlanabileceğini söyledi.
Geçen hafta Londra’da düzenlenen World Travel Market(WTM) sonrası değerlendirmelerde bulunan Çiçek, “İşimiz çok, yolumuz uzun, hedefler büyük, doğru hamlelerle yılda 100 milyon ziyaretçi ağırlama kapasitemiz oluşabilir. Politika ve uluslararası ilişkilerde de turizm hedeflerine paralel davranır isek; önümüzde Türkiye turizm endüstrisi için yedi iyi yıl hedefi koyabiliriz” dedi.
2019 sezonu için tüm kaynak pazarlardan gelen sinyallerin olumlu olduğunu kaydeden Kuşadası Peninsula Turizm’in Genel Müdürü Fahrettin Çiçek, “ sinyaller olumlu, sıkı bir sezon için iyi hazırlanmak gerekiyor. Londra’ki fuar süresince ülkemize olan ilginin yeniden canlandığını görmek biz sektör temsilcilerini olduka iyi motive etti. Hizmet-Fiyat Dengesi çok güçlü bir destinasyon olarak eski sempatimize kavuşuyor olma duygusu bizler için çok önemli idi. Kışı iyi değerlendirelim. Personelimizi, tesislerimizi, yerel seçimler havasına girip ihmal etmeden turistik belde ve kentlerimizi yaza çok iyi hazırlamalıyız. Dış Politika ve uluslararası ilişkilerde de turizm hedeflerine paralel davranır isek; önümüzde Türkiye Turizm endüstrisi için yedi iyi yıl hedefi koyabiliriz. İşimiz çok, yolumuz uzun, hedefler büyük, doğru hamlelerle yılda 100 milyon ziyaretçi ağırlama kapasitemiz oluşabilir. Elimizdeki doğal, tarihi ve kültürel kaynaklar ile sektör olarak dünya sıralamasında ilk üçü hedeflemeliyiz. Ancak yatırımcının kırılan cesareti ve duran turizm yatırımları, yüksek kredi faiz oranları kısa ve orta vadede önemli bir sorun “ diye konuştu.
Yakın dönemde yabancı tur operatörlerinin finansman sağlayarak ülkemizde nitelikli yatak arzını artıracak ve kendi kapasite artışlarını güvence altına alacak arayışlara gireceğini öngören Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerli ve yabancı yatırımcıyı cesaretlendirmek için ilk aşamada Devlet de, Turban tarzı, anahtar teslimi turistik tesisler yapıp özel sektöre kiralamayı esas alan karma bir modelle nitelikli turizm tesis ve bölgelerini hayata geçirebilir. Sektörün içinden gelen ve bizleri hen anlamda iyi anlayan bir Kültür ve Turizm Bakanı’na sahip olmamız çok büyük bir avantaj, bu avantajı sektör olarak çok iyi kullanmalıyız. Turizm ülkesi olarak ülkemize seyahatin önündeki tüm engellerin süratle kaldırılması konusunda ivedi adımlar atmalıyız. Mümkünse her türlü vize (e-vize dahil) uygulamasından en kısa sürede (mütekabiliyet esasına takılmadan) vazgeçebilir, tüm Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşlarına pasaport yanında Avrupa Birliği Kimlik Kartı ile ülkemize seyahatin önünü açabiliriz. Özellikle Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında seyahatin bu denli serbest olması bizleri rakiplerimiz Yunanistan, Ispanya ve hatta Hırvatistan ve Bulgaristan karşısında bu anlamda rekabet edemez bir halde bırakmaktadır. Avrupalı seyahate çıkmak için ayrıca bir pasaport almak veya seyahatlerinde yanında ayrıca pasaport taşımak istemiyor. Çoğu Avrupalı pasaportunun süresi bitmiş ise uzatmıyor ya da artık pasaport alma zahmetine dahi katlanmıyor. Open Sky anlaşmasına süratle dahil olup, Avrupalı (low cost) bütçeli havayolu şirketlerine istedikleri Avrupa ülkesindeki istedikleri havalimanında ülkemizdeki istedikleri havalimanına uçuş yapma hakkını kullanmalarını sağlamak için gerekli adımları atmalıyız. Son iki yıldır RyanAir sadece bayrak taşıyıcısı olduğu İrlanda ve Slovakya’dan Dalaman’a ve Bodrum’a seferler düzenlemeye başlamış durumda, Open Sky anlaşmasına dahil olunması durumunda RyanAir ve onunla birlikte EasyJet, WizzAir gibi Avrupa’nın önemli low cost havayolu şirketleri istedikleri havalimanından ülkemiz havalimanlarına sefer düzenleyebileceklerdir. Ülkemizdeki havayolu şirketlerinin en düşük tarifeden uygulamaya başladıkları fiyatları ile kıyaslandığında dahi tüketiciye çok daha avantajlı fiyat ve ulaşım ağı fırsatları sunan düşük bütçeli havayolu şirketleri tur operatörlerine bağımlılığı da azaltma konusunda önemli bir çözüm ortağı olarak öne çıkmakta ve pazardaki konumlarını gittikçe güçlendirmektedirler. Bağımsız seyahat etmeyi ve kendi tatil paketini kendisi oluşturmayı giderek daha çok tercih eden Y kuşağı sehhaylarını bu sayede daha çok ülkemize çekebiliriz. İspanya ya giden ziyaretçilerin %55’inden fazlası bu ülkeye bir bütçeli havayolu ile gidiyor olduğu gerçeğini unutmamak gerek. Büyük hayaller kurup sıkı çalışırsak; bu iş olur.