Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İş dünyası afetlere karşı hazırlık toplantısı yaptı

TÜRKONFED ve TÜSİAD işbirliği ile UPS desteğiyle Denizli’de önemli bir eğitim gerçekleştirildi. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ve önemli panelistlerin katılımları ile deprem başta olmak üzere afetlerde Yapısal Olmayan Risklerin Yönetimi’ başlıklı eğitime katılım yüksek oldu.

TÜRKONFED ve TÜSİAD işbirliği

TÜRKONFED ve TÜSİAD işbirliği ile UPS desteğiyle Denizli iş dünyasına yönelik Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış sunumu ile ‘Yapısal Olmayan Risklerin Yönetimi’ eğitimi verildi.

Programda Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Murat Şenel, AKUT Denizli Temsilcisi Cengizhan Öztürk, İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Nigar Hüyük, Terzioğlu Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin Tezioğlu panel gerçekleştirdi. İş dünyasına yönelik bu verimli eğitim ‘Afet ve Acil Durum Planı Revizyonu Nasıl Olmalıdır?’ sunum ve soru cevap bölümü ile sona erdi.

Programa konuşmacıların yanı sıra TÜRKONFED Başkan Yardımcısı ve GESİFED Başaknı Oktay Mersin, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, DTO Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Uslu, DESİAD Başkanı İbrahim Şenel ve konuklar katıldı.

Urhan: “Ülkemizde deprem başta olmak üzere afet riski bulunuyor”

Eğitimin açılış konuşmasında konuşan ÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve DEGİAD Başkanı Hakan Urhan; “TÜRKONFED, Türkiye’de iş dünyasını temsil eden, bağımsız ve gönüllülük esasına göre çalışan, toplamda 300’ü aşkın üye derneği olan, 26’sı bölgesesel, 4’ü yerel 30 federasyondan oluşan, 50 bin üyesi bulunan, Türkiye’nin en büyük iş dünyası temsilcisi kurumudur. GESİFED de TÜRKONFED’in bölgesel federasyonlarından bir tanesidir. Kalkınma ajansı paralelinde kurulan GESİFED Aydın, Denizli ve Muğla’yı kapsıyor. GESİFED’in içinde 13 dernek, 1500’ün üzerinde üyesi var. TÜRKONFED ve TÜSİAD paydaşlarına değer yaratmaya çalışan oluşumdur. Konfederesayonumuz derneklere ve üye iş yerlerine risk olabilecek sıkıntılara ödevler getirmeye çalışan, kendi bünyesinde çok büyük bir sekretaryası, maddi ve beşeri imkanları olan gruptur. İş dünyasına yönelik bir çok risk bulunuyor. Bunlar politik, coğrafi, finansal riskler olabilir. Ülkemizde deprem başta olmak üzere afet riski bulunuyor. İşletmelerimizi bu riskleri ile ilgili farkındalık yaratmak isteyen bir proje gerçekleştiriyoruz. Denizli’de deprem kuşağı içerisinde yer alıyor. Birçok şirket kendisini İstanbul’da konumlandırıyor. İstanbul’da 1999’daki depremi hepimiz hatırlıyoruz. İstanbul’da bir deprem daha bekliyor. Türkiye’deki bu risklere karşı işletmelerin güçlendirilmesi ile ilgili bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Sadece deprem değil, diğer doğal afetlerin rikleri de var. Geçtiğimiz hafta Denizli’de bir kimya fabrikasındaki yangını hepimiz yakından takip ettik. Zarara şahit olduk. Bu yüzden ülkemizin ve iş dünyamızın selameti açısından bu farkındalığı oluşturmalıyız. TÜRKONFED, TÜSİAD ve projede emeği geçen herkese teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

Mersin: “Özel sektör ve bireylerin kendi risklerini sahiplenmesi gerekiyor”

Açılış konuşmasında konuşan TÜRKONFED Başkan Yardımcısı ve GESİFED Başaknı Oktay Mersin ise; “Önemli bir etkinlikte beraberiz. İş güvenliği her şeyden önemlidir. Ciddi önlemler almamız gerekiyor. İş yerlerimizde konuyla ilgili arkadaşlarımızı uyarıyor ve gerekli eğitimleri sağlıyoruz. TÜRKONFED ve TÜSİAD işbirliği ile UPS desteğiyle 5 yılda işletmelerde dayanıklılık projesi ile işletmelerimizi, sektörlerimizi ve ekonomimizi başta deprem olmak üzere afetlere önceden hazırlamak için hep birlikte çalışıyoruz. TÜRKONFED, Türkiye’nin bağımsız ve her şehirde olan, kalkınma ajanslarının iz düşümü şeklindeki bir kuruluştur. TÜRKONFED olarak son 5 yıldır kriz yönetimi stratejimizi önemli odak noktası görerek çalışmalar yapıyoruz. Çözüm odaklı çözüm ve önerilerimizi karar vericiler ile paylaşıyoruz. Dünyada ve ülkemizde kırılganlıklar ve risklerin her zaman olacağının bilincindeyiz. Bunlardan ne dakar olumsuz etkileneceğimizi bilimsel çerçevede alacağımız önlemlerle ölçülecek. 23 yıl önce Marmara depreminde tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Geçtiğimiz günlerdeki Düzce depremi konunun ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi. Beklenen büyük Marmara depremi karşısında endişelerimiz artıyor. Nüfusumuzun yüzde 80’i, gayrisafi milli hasılanın yüzde 83’ü 30 büyük şehirde toplanıyor. Bu anlamda İstanbul depremini beklemek bizleri korkutuyor. Bu depremin önlemlerini İstanbul’u ve ülkemizi yönetenler umarım alıyordur. Deprem eve afetlerin yaşatacağı sosyolojik ve ekonomik riski memleket meselesi olarak görüyoruz. Bu afetlerde devletin imadada yetişeceği beklentisinin yanıltıcı bir güvence olduğunu düşünüyoruz. Hükümetlerin genel sorumluluğu elbette sürüyor ancak bireylerin ve toplulukların dirençli olması önemlidir. Özel sektör ve bireylerin kendi risklerini sahiplenmesi ve üzerine çalışması daha sağlıklı sonuçlar üretecektir. Dayanıklılıkla ilgili yatırımlar ve stratejik ortaklıklar uzun sürede başarının anahtarıdır. İşletmelerimizi dirençli kılmak hem bölgemizi hem toplumsal sıkıntıları minimuma indirmek, belirsizliklere hazırlanmak için yeni bir iş planı geliştirmeliyiz. Her yerde afet krizi yönetimi stratejisinin olması gerekmektedir. Bunu afet olduktan sonra değil afet olmadan yapmalıyız.” diye konuştu.