Denizli’de aile hekimlerinin sorunlarına çözüm bulmak için muhatap arayışına giren sağlık platformu üyeleri CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum’un ardından, Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Necdet Ardıç, başkanlığında şimdide Vali Ömer Faruk Coşkun’u makamında ziyaret etti. Sağlık sisteminin sorunlarını anlatabilmek için 2-6 Aralık tarihleri arasında iş bırakacaklarını anlatan Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Necdet Ardıç, ‘Diyalog kurma, sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi paylaşma çabalarımıza Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun’u ziyaret ederek devam ettik. Geçtiğimiz gün CHP il yönetimini ziyaret etmiştik, diğer partilerin il yöneticilerinin cevaplarını bekliyoruz. Sağlık sistemini konuşurken, senin sorunun, benim sorunum yok. Her Türk vatandaşının, her sağlık çalışanının ortak sorunundan bahsediyoruz. Amacımız da ortak, herkesin hızlı, kaliteli ve verimli bir sağlık hizmetine kavuşmasını, bu hizmeti verenlerin yeterli, kaliteli ve huzurlu koşullarda çalışmasını istiyoruz. Bunlar birbiriyle çelişen değil birbirini tamamlayan istekler. 2025 yılının sağlık bakanlığı bütçesi bu ay TBMM Sağlık Komisyonunda kabul edildi. Bütçe miktar olarak bir artışı ama gerçek fiyatlara göre bir düşüşü ifade ediyor. Ama bu düşüş şehir hastanelerine ödenecek kira ve hizmet bedelleri için geçerli değil. Sağlık Bakanı’nınız meclis konuşmasında 4 ayda 28 il gezdiğini, çok ulvi hedeflerimizin olduğunu, sağlık alanında ne kadar ileri düzeye geldiğimizi, iyi hekimliği özendirip, geleneksel tıp uygulamalarını yaygınlaştıracağından bahsetmiş. Sonra da binalardan bahsetmiş’ dedi.
Süslü sözler değil, icraat istiyoruz
Sağlık Bakanının söylediği süslü sözlerin sahada hiçbir geçerliliği olmadığına dikkat çeken Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Necdet Ardıç, ‘Kendine tabi insanların görüşlerini almak için il il gezmesinin hiçbir anlamı olmadığını hangi Türk vatandaşına sorsanız size söyler. Siz sahada çalışan insanların yasal temsilcileriyle masaya oturup ortak amacımıza nasıl ulaşırız diye sordunuz mu? Sağlık Bakanlığı’nın 1,5 milyona yakın çalışanı var. Onların yaşadıklarını ve çözüm önerilerini dinlediniz mi? Belki önünüze biri getirir diye buradan tekrar iletelim: Gün geçtikçe artan şiddet olayları için kalıcı önlem alınmıyor. MHRS ve muayene yükü̈ altında eziliyoruz, hastalara yeterli zaman ayıramıyoruz. Diş hekimleri MHRS baskısı nedeni ile tedavi yapamıyor. Acil kavramı olmamasına rağmen poliklinik devam hizmeti altında 24 saat güvenliksiz şartlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Tek kalem maaş talebimiz karşılanmıyor, 5 farklı kalemde hesaplanan maaşın yarıdan fazlasının yasal izin hakkımızı kullanmamız durumunda kesiliyor. Geçici görevlendirmeler, nöbet ücretleri, ek ödemeler adaletsiz. Aile hekimliğinde hasta-doktor ilişkisi tamamen sayısallaştırıp paraya endeksli hale getiriliyor. Aile hekimlerinin asıl yapısal sorunlarının, çalışma koşullarının hiçbiri gündeme getirilmiyor. Denizli de depreme dayanıksız olduğu kesin olarak bilinen hastaneler için bir türlü önlem alınamıyor. Sağlık Bakanlığı’nın masa başında rakamlara bakarak ürettiği çözümler sadece, bekleyen sorunlarımıza her gün yeni bir madde ekleniyor’ dedi