Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bölgede yaşayan otistikler
ve aileleri eğitim, sağlık gibi en temel haklara dahi erişmekte sıkıntı çekiyorlar. Hatay’daki
otistiklerin büyük çoğunluğu konteyner kentlerde yaşıyor ama buralarda otistiklere uygun yeterli
düzenleme yok.
Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve geniş bir coğrafyayı etkileyen deprem, otistikler
ve aileleri üzerinde kalıcı izler bıraktı. Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala
bölgedeki otistiklerin insan hak ve onuruna yakışır bir yaşama ulaşamadığını vurgulayan Denizli
Otizm Derneği Başkanı Burcu Bilik, şunları söyledi: “Geçtiğimiz şubat ayında yaşanan depremlerde
otistiklerin ve ailelerinin deprem sırasında ve sonrasında karşılaştıkları sorunlara dair bir araştırma
olmaması ve birkaç haber dışında yayınlanmış veri bulunmayışı otistikleri ve ailelerini görünmez
kılıyor. İnsan hakları temelli bir afet yaklaşımının olmaması hem otistiklerin ve ailelerinin hem de
bölgede yaşayan herkesin haklarını kullanmasının önündeki en büyük engel. Bölgedeki ve göç
edilen yerlerdeki hak ihlallerini belgelemek, otistikleri ve ailelerini daha görünür hale getirerek
sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve olası afetler için bir yol haritası çıkarılmasını
desteklemek amacıyla derneğimiz bir rapor hazırladı. Yapılan saha araştırması deprem bölgesinde
otistiklerin ve ailelerinin eğitimden sağlığa her alanda ayrımcılığa maruz bırakıldığını ve haklarının
ihlal edildiğini açıkça ortaya koydu. Görüşmeler sırasında kamu kurumlarından yapılan yardımların
yanı sıra sivil toplum örgütleri tarafından iletilen yardımların da eşit ve adil dağıtılmadığı belirtildi.
Ortak yaşam alanı halinde düzenlenen konteyner kentlerde otistiklerin çıkardığı sesler nedeniyle
yaşadıkları yerden atılmak istenen aileler olduğu ifade edildi. Ulaşım sorunları nedeniyle sağlık
kurumlarına erişim sıkıntıları yaşandığı belirtildi. Mersin’e göç etmiş otistik çocukların eğitime
erişimi bir nebze daha iyi olsa da özellikle Hatay’da eğitime erişim en büyük sorunların başında
gelmektedir. Konuyla ilgili raporumuzu bu ay içinde yayımlayacağız. Başta kamu kurumları ve yerel
yönetimler olmak üzere sorumluluk sahiplerini görevlerini yapmaya, sivil toplum örgütlerini de
dayanışmayı sürdürmeye davet ediyoruz.”