Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin 29 yıl sonra il kez düzenlenen Denizli mitingine katıldı. Ulus Caddesi kavşağında düzenlenen mitinge Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Ak Parti İl Başkanı Yücel Güngör, Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki ve binlerce partili katıldı. Mitingin açılış konuşmasını yapan BBP İl Başkanı İsmail Karateke, ‘Bir yıl önce Denizli’de beş bin kişiyle miting yapacağımızın sözünü verdik. 10 bin kişiyle miting yapıyoruz. Bizler vatanını milletini, dinini, bayrağını seven alperenler Muhsinler yetiştirmeye devam edeceğiz’ dedi. Adım adım tüm Türkiye’yi dolaşıp, milletimize, meselelerimizi, gerçekleri, ideallerimizi, hedeflerimizi, hayallerimizi paylaşmaya devam ettiklerini anlatan BBP Genel Başkanı Destici, ‘2023 Seçimlerine doğru adım adım ilerliyoruz. İki hafta önce Malatya’da mitingimizi yaptık. Geçen hafta, Ankara’da, Alperen Ocaklarımızın, Türkiye’nin dört bir yanından gelen mensuplarıyla, on binlerle Gençlik Kurultayımızı, Gençlik Buluşmamızı gerçekleştirdik. Bugün Denizli’deyiz. Birlikte nasıl güçleneceğimizi, birlikte nasıl büyüyeceğimizi, birlikte nasıl gelişeceğimizi, birlikte nasıl hür ve müreffeh bir şekilde var olacağımızı konuşacağız. İçinde bulunduğumuz dönem, “önemli”, önemli olmasının yanı sıra “tarihi” denilebilecek olaylara, problemlere sahne oldu. Yaşananlar, sadece ülkemizi değil, içinde bulunduğumuz bölgeyi, hatta tüm dünyayı olumsuz yönde etkiledi. O etkiler hala devam ediyor. Pandeminin ardından, tüm dünya ekonomileri, tedarik zincirinin bozulmasından kaynaklanan bir krizle sarsıldı. İçeride ve dışarıda, Türkiye’nin yaşayacağı sıkıntıları, sevinçle, ellerini ovuşturarak bekleyenlere şahit olduk. Zor günlerimiz oldu ama ayaktayız ve milletimizle yolumuza devam ediyoruz. PKK’nın, FETÖ’nün, DAEŞ’in saldırılarına maruz kaldık. Hiç geri adım atmadık. Saldırıları püskürttük ama terör örgütlerinin, ülkemizi, milletimizi hedef alan provokasyonları, dezenformasyon çabaları devam ediyor. Suriye’deki iç savaşın tarafları, önce masum sivilleri, Suriye’de yaşayan soydaşlarımızı, sonra sınırlarımızı hedef aldı. Küresel güçler, Suriye’de, adım adım, ilk hedefi “Türkiye’nin toprak bütünlüğü” olan bir terör devleti kurdurmaya çalıştılar. Kabul de etmedik, boyun da eğmedik ve eğmeyeceğiz. Mehmetçiğimiz, Suriye’de, varlığımıza ve istikbalimize karşı yönelen tehditlere karşı başarıyla görev yapıyor. Ortadoğu’nun petrolünü yağmalamak için Osmanlı’yı parçalayan güçler, bu kez Doğu Akdeniz’de ve Ege’de, hakkımız olan kaynaklara ulaşmamıza engel olmak için, sayısız oyunlar tertip ettiler, ediyorlar.’ Dedi.
2023 seçimleri çok önemli
Türkiye’nin vizyon projesi TOGG’un seri üretiminin gerçekleştirileceği Gemlik Kampüsü’nün açılış ve ilk aracın banttan iniş törenin yapıldığına dikkat çeken Genel Başkan Destici, ‘Ülkemizdeki her gelişme, her ilerleme, her yatırım, bize ancak mutluluk verir. Biz, Cumhuriyetin ilk yıllarında, kendi silahını üreten ve silah üretiminde belirgin bir gelişme gösteren bir ülkeydik. Biz; Cumhuriyetin ilk yıllarında uçak üretiyorduk, ürettiğimiz uçakları ihraç ediyorduk. Türkiye, 60’lı yılların başında, 60 yıl önce, kendi otomobilini üretmek için önemli bir adım atmıştı. Bugün TOGG’a karşı da benzerlerini gördüğümüz; küçümsemelerle, aşağılık kompleksleriyle, müstemleke zihniyetiyle; üretim toplumu olmamızı, dünyayla rekabet etmemizi istemeyenlerin, başka ülkelerin, içerideki işbirlikçilerinin gayretleriyle; çok sayıda gelişme hamlemiz akamete uğradı. İnşallah bu kez aynı üzücü hatıraların bir benzerini yaşamayacağız. Bunun için 2023 seçimleri çok önemli. Savunma sanayiinde önemi adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Türkiye, pandemi sürecinde kendi aşısını üretmeyi başardı. Tarımda, bilişimde, sanayide, nükleer enerjide, yenilenebilir enerjide, Türkiye’nin uluslararası alandaki payı ve önemi artıyor. Bu süreçte, problemlerle birlikte, ülkemizin attığı her adımın karşısında duran bir zihniyetle de mücadele ediyoruz. Bu zihniyetin adı müstemleke zihniyetidir. Mandacılık zihniyetidir. Buna artık müsade edecek miyiz?’ dedi.
İzin vermeyeceğiz
Karşılaşılan her meselede, yüzeyin kazındığında ABD’nin çıktığına dikkat çeken Destici, ‘Hiç çekinmeden, “Türkiye’de bir yönetim değişikliği gerçekleştireceklerini”, bunu da “muhalefetteki dostlarıyla birlikte yapacaklarını” söyleyebiliyor. Bunu gerçekleştirmek için uydurma gerekçelerle, Türkiye’ye, ekonomik, askeri, siyasi yaptırımlar uyguluyorlar. “ABD’nin” ve “dostlarının” Türkiye’de yönetimi belirlemesine izin verecek misiniz? Elbette izin vermeyeceğiz. ABD’yle problem yaşarken Biden’den taraf olanların; Fransa’yla karşı karşıya geldiğimizde Macron’un tarafını tutanların; Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ı destekleyenlerin, Yunanistan’a karşı Ege’de, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Türkiye’nin hukukunu korumak yerine Yunan’ı, Rum’u haklı bulanların, Türkiye’de yönetimi belirlemelerine izin verecek misiniz? Elbette vermeyeceğiz. Biliyorum, 2023’te sandık önünüze geldiğinde bunca saçmalığa, bunca rezilliğe, bunca hainliğe “Dur!” diyeceksiniz. Dur diyeceğiz. Kılıçdaroğlu kiminle helalleşirse helalleşsin. PKK ile helalleşsin, FETÖ ile helalleşsin. Biz, Askerimizi, polisimizi, öğretmenlerimizi, sivil vatandaşlarımızı, bebekleri katleden PKK’yla da; devletimize sızıp, ülkemizi ABD’nin uydusu haline getirmeye çalışan, 251 vatan evladını şehit eden, FETÖ’cü darbecilerle de, emperyalistlerin uşaklarıyla da helalleşmeyeceğiz. Ortada helalleşmesi gereken taraflar yok: Ortada işlenen suçlar, verilmesi gereken cezalar var. Ortada, milletimize eğitim, sağlık, altyapı, üretim gibi alanlarda kullanılacakken, terörle mücadeleye harcanmış 2 trilyon doların neden olduğu bedeller var. Ülkemizde, başta, güvenlik ve yargı kurumları olmak üzere, devlet kurumlarına verilmiş, telafi edilmesi güç zararlar var. Terörle mücadelede binlerce şehidin, 15 Temmuz’da katledilen yüzlerce vatan evladının kanları var. Affetmeyecek ve gereğini yapacağız.’ dedi.
Kim samimi göreceğiz
Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, bir gece, “Başörtüsü sorununu çözmek için yasa teklifi vereceklerini” açıkladığını hatırlatan Destici, ‘Türkiye bu problemi niye yaşadı? Türkiye, hatırladıkça bile utanç duyduğumuz başörtüsü zulmü hadiseleriyle neden karşı karşıya kaldı? Bunun “CHP” dışında, CHP zihniyeti dışında başkaca bir cevabı var mı Yok. Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarını, gençlerimiz bilmeyebilirler, hatırlamayabilirler. Gençlerimiz için, yaşananların bir kısmını hatırlatmak istiyorum: Hayatlarını, inançları gereği tesettüre riayet ederek sürdürmek isteyen genç kızlarımızın, kadınlarımızın, kamuda herhangi bir görev yapabilmeleri mümkün değildi. Öğrenim görmeleri de mümkün değildi. Seçimle gelinen herhangi bir göreve aday olmaları, seçildikleri taktirde görev yapmaları mümkün değildi. Artık cinnet boyutuna gelen bu düşmanlık öyle bir boyut almıştı ki, öğrencilerimiz, okullarından sürüklenerek atıldılar. İçlerinde şehit annelerinin, annelerimizin de bulunduğu, ordu mensuplarının yakınları; ameliyat olmak için gittikleri askeri hastanelere, çocuklarının düğünü için gittikleri orduevleri bile dahil olmak üzere, TSK’ya ait hiçbir birime alınmadılar. Türkiye uzun süre, “eşi başörtülü” siyasetçilerin bile, devletin makamlarında görev yapamayacağı tartışmalarına maruz kaldı. 27 Nisan E Muhtırası bunun İçin verildi. Neredeyse hiçbir Avrupa ülkesinde, hatta Müslüman olmayan herhangi bir dünya ülkesinde görmediğimiz bu utanç verici düşmanlığı, kısıtlamaları, tehditleri, yasaklamaları, kendi ülkemizde yaşadık. CHP ve yandaşları bunları bu aziz Müslüman Türk kadınına yaşattı. Türkiye, 2008 yılından beri, aslında bu problemi yaşamıyor. 2008 yılında gerçekleşen ve kamuda başörtüsü yasağını fiilen kaldıran anayasa değişikliğine itiraz edenlerin başında, CHP’nin o günkü Grup Başkan Vekili bugünkü genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. 2008’deki düzenlemeye, “Yapılmak istenen, Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına geri götürmek ve 85 yıllık Cumhuriyet’in rövanşını almaktır.” şeklinde utanç verici bir cümleyle itiraz etmişlerdi. Önümüzdeki hafta Cumhur İttifakının Anayasa değişikliği teklifi meclise gelecek bakalım ne yapacaklar. Kim samimi, kim takiyyeci ortaya çıkacak. Kim gerçekten inanç hürriyetinden yana, kim başörtüsüne özgürlükten yana, kim de yasaktan yana, kim de başörtüsü düşmanları ile kolkola meydana çıkacak.’ dedi.
İftiralar atılıyor
Türkiye’de bir siyasetçinin, kendi devletini, uydurma bir şekilde, “uyuşturucu ticareti”yle ilişkilendirmesinin, “sıradan bir iftiradan ibaret görülemeyeceğinin altını çizen Genel Başkan Destici, ‘Türkiye’nin, uluslararası ilişkilerde, hemen her alanda “hak arama”, “hukukunu koruma” mücadelesi verdiği günleri yaşıyoruz. Bu şartlarda, “Ana Muhalefet Partisi” CHP’nin genel başkanı tarafından devletimize “uyuşturucu ticareti”yle ilişkili olduğu; yine “Ana Muhalefet Partisi” CHP ve PKK’nın partisinin yan kuruluşu haline gelmiş bir meslek odasının başkanı tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerimize, kimyasal silah kullandığı iftiraları yöneltiliyor. Siz Kimden yanasınız? Bir sorum da CHP’nin yörüngesine girmiş ve kendilerini, “milliyetçi”, “muhafazakar”, “sağcı” diye tanımlayan 6’lı masanın beşlisine: Neler olduğunun farkında değil misiniz? Milletimizin bunun farkında olmadığını mı sanıyorsunuz? Milletimizin sandıkta size gereken dersi vermeyeceğini mi sanıyorsunuz? Elbette verecek ve CHP ile PKK’nın siyasi şubesi HDP ile birlikte sizi de sandığa gömecektir. 6’lı Masa’dakilerin bir kısmı “HDP’yle ilgimiz yok.” diyor. Ama gerçeği yerel seçimlerde gördük. Sandıkta yaptıkları iş birliğini, belediyeleri yönetirken de devam ettiriyorlar. İstanbul Belediyesi bu işin Laboratuvarı’dır. Bakmayın siz Sayın Akşener’in atarlarına, Pervin’le kayıkçı kavgasına. Eğer öyle olsa idi, İmamoğlu kendisini onlarla ağaç dikimine davet ettiğinde gerekli cevabı verirdi.’ dedi.
Adayımız belli
Önceki seçimlere Cumhur İttifakı’nın bir bileşeni olarak katıldıklarını adaylarının 2023 seçimlerinde de Recep Tayyip Erdoğan olduğuna vurgu yapan Destici, ‘Hiçbir çıkar hesabı ve siyasi kaygı gütmeden, ülke meselelerinde devletimizin, hükümetimizin yanında olduk. Zaman içinde eleştirilerimiz de oldu, hükümetin kararlarına katılmadığımız durumlar da oldu. Fikirlerimizi, muhataplarına, yine dürüstçe, olabildiğince açık bir şekilde, saygı ve nezaket dairesinde ifade ettik, saygı ve nezaketle mukabele gördük. Kişisel olarak da çok sayıda kanun teklifinde imzam bulunuyor. Pandemiden ekonomiye, savunmadan enerjiye, terörden dış politikaya, sanayiden eğitime, hükümetin görev alanlarındaki sayısız konuda, hükümetin çalışmalarına önerilerde, katkılarda bulunduk. EYT’lilerin, öğretmenlerimizin, emeklilerimizin, asgari ücretle çalışanların, sağlık çalışanlarının, taşeronların, geçici işçilerin, çiftçimizin, küçük ve orta ölçekli üreticilerimizin, sanayicilerimizin, Meclis’te sesi ve sözcüsü olduk. Ülkemizin Büyük Birlik Partisi’ne ihtiyacı var. Ülkemizin Büyük Birlik Partisi’nin katkısına ihtiyacı var. Ülkemizin Cumhur İttifakı’na ihtiyacı var. Ülkemizin sizlere ihtiyacı var. Bu da ancak sizin desteklerinizle mümkün olabilir. Tarafımızı sizin istikametinize, sizin değerlerinize, sizin inançlarınıza göre belirledik. Adayımız da, tarafımız da bellidir. Cumhurbaşkanı adayımız, Cumhurbaşkanımızdır. Fert fert hepimize önemli görevler düşüyor. Çok çalışacağız, inşallah hak ettiğimiz neticeyi alacak, hak ettiğimiz yere partimizi, ülkemizi ve milletimizi taşıyacağız.’ dedi