Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Denizli İl Başkanı Bekir Kırar , “Türkiye’nin güzel yarınları için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin kazananı toplumun tamamıdır. Bir kesim değildir. Toplumu yöneten, toplumda aktif olan, kanaat önderi olan herkesin mutlu olacağı çözümler için birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
DEVA Partisi Denizli İl Başkan Yardımcısı ve Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Nazlı Bölek, bu anlamlı günün gazeteci haklarının ilk kez güvence altına alındığı 1961 yılından bu yana çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Gönlümüz bu anlamlı günün, gerçek bir kutlama olmasından yana. Ancak günümüz Türkiye şartlarında bu mümkün değil. Basının tam anlamıyla özgür olduğu, kalemlerin satın alınamadığı, gerçekleri yazdığı için hiçbir basın mensubunun tutuklanmadığı, hapse atılmadığı bir Türkiye’de, bu güzel günü bir bayram havasında kutlayacağımıza inanıyoruz. Hayalimizdeki Türkiye için DEVA Partisi olarak çok çalışıyoruz. Çalışmalarımızı halka anlatan, haberlerimizi veren, iktidarın baskısından korkmayan basın kuruluşlarına ve siz değerli basın mensuplarına gönülden teşekkür etmek istiyoruz. Her türlü sorun ve engellemelere rağmen görev yapmaya çalışan bütün gazetecilerimizin, basın mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun” dedi.
BAŞKAN KIRAR’DAN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
DEVA Partisi Denizli İl Başkanı Bekir Kırar, gazetecilerin gününü kutlayarak, basın özgürlüğünün önemine değindi.
Başkan Kırar, “Kamuoyunun vicdanını temsil eden, ilkeli ve dürüst yayıncılık prensiplerinden ödün vermeyen, tüm zorluklara rağmen her koşulda kamuoyunu aydınlatmak için büyük bir özveriyle çalışan basın mensuplarımıza gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN GÜZEL YARINLARI İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDİYORUZ”
Nezaket çerçevesinde herkesin yanlışları söyleyebilmesi gerektiğini belirten Kırar, Hukuka, kurallara bire bir bağlı olarak çalışabilirsiniz ama şeffaf değilseniz bu tam manasıyla anlaşılmaz ve desteklenmez. Yönetimin şeffaf olması demek bir ülkede medyanın güçlü olması demek ve yönetenlerin medyaya karşı bu şeffaflıkları sergilemesi demek. Türkiye’nin güzel yarınları için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin kazananı toplumun tamamıdır. Bir kesim değildir. Toplumu yöneten, toplumda aktif olan, kanaat önderi olan herkesin mutlu olacağı çözümler için birlikte mücadele edeceğiz. Lütfen bizlere karşı bugün de yarın da eleştirinizi samimiyetle yapın. Türkiye’nin bu duruma nasıl geldiğini birazcık araştırdığımızda yönetenlerin etrafında yanlışları söyleyemeyenlerin, yönetenlerin de eleştirilere bu kadar kapalı olmasının vurgusu var. Biz ülkenin artık böyle yönetilmesini istemiyoruz. Nezaket çerçevesinde herkes gördüğü yanlışlığı açıkça, rahatlıkla yönetenlere söyleyebilmeli. Burada da en büyük görev değerli basın mensupları sizlere düşüyor. Türkiye’nin güzel yarınlarında bir arada olmak için çok çalışacağız ve o güzelliği hep birlikte yaşayacağız. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü bir kez daha kutluyorum.”