Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

DR. HALİS ÖDEL’İN KALEMİNDEN-BİR RÜYA, BİR ANI-İLBER ORTAYLI

Denizli Buldanlı Dr. Halis

Denizli Buldanlı Dr. Halis Ödel, İlber Ortaylı ile olan güzel bir anısını ve gördüğü rüyayı usta şekilde birleştirerek kaleme aldı.

Dr. Halis Ödel ustaca kaleme aldığı yazı ile okuyucuların ilgisini toplamıştı. Bu güzel yazı tarih sahnesinde bir anı olarak yerini almışken, aynı anıyı bir video haline getirerek, Denizli’nin görsel hafızasına kaydetmeyi doğru bulduk.

BİR RÜYA, BİR ANI: İLBER ORTAYLI

Yer, Beyazıt, İstanbul Üniversitesi Merkez Binası, küçük bir oda… Ortada masa, oturanlar, İlber Ortaylı ile birkaç profesör… Ben ayaktayım. Konuşulan konular derin… Ancak bir ara İlber Hoca, “bugün Süleymaniye Camiine Cuma namazına gideceğim; ancak en ön safta yer bulunmuyor” diye hayıflanıyor…

Ben hemen “Hocam Süleymaniye Camii imamını tanırım; kendisine ileteyim; size en önden yer ayırsın” diyorum. İlber Ortaylı oturduğu masadan başını bana doğru kaldırıp, gözlerime dikkatle bakarak, “ooo çok iyi olur” diyor.

Ben devamla konuşuyorum: Yıllar önce bir 10 Kasım gecesi “Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehit ve gazileri ruhlarına” Buldan’da Mevlit okutmuştum. Meşhur mevlithanları davet etmiştim Buldan’a: İsmail Coşar, Kani Karaca, Amir Ateş, “Çanakkaleli” lakaplı mevlithan, Adem Uran, ayrıca İstanbul Süleymaniye Camii imamı olan mevlithan beyefendi…

İlber Ortaylı’nın memnuniyet ifadesini görünce; ben oradan ayrılıp, Süleymaniye Camiine doğru yola koyuluyorum. Tarihi kentin, harikulade anıtsal yapıları arasında yürürken, yine tarihi bir sokaktan “Haliiis!” diye seslenildiğini duyuyorum. Biraz geri yürüyüp, çağırana bakıyorum: Buldan’dan, adeta kardeşimiz gibi bir yakınımız, Mehmet Algan…

Tam o anda uyanıyorum; bu bir rüya imiş… Evet, rüya ancak olayların tamamının hafızamda belli bir yeri ve nedeni var.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde Doktora çalışması yaparken; danışman hocam Prof. Dr. Nazif Kuyucuklu benim “Doktora Yeterlilik” sınavım için kendisinin dışında çok kıymetli hocaları çağırmıştı: Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Prof. Dr. Osman Altuğ, Prof. Dr. Mesut Önen gibi…

Sınav yeri ise, her Doktora öğrencisine nasip olmayacak, üniversitenin tarihi merkez binasında yer alan “Mavi Oda” idi…

Gelelim anıya… İlber Ortaylı, 9 Şubat 2022 günü Buldan çarşısında yer alan dükkanımıza uğramış, alış veriş için… Meğerse buralardan her geçişinde uğrarmış. Duyar duymaz kendisini Buldan-Denizli yolu üzerinde yer alan “Ödel Buldan” tekstil işletmemize davet ettim. Zaten o günün akşamı Denizli’de halka açık bir söyleşi yapacağı için, geçerken bize uğradı; sağ olsun!

Tekstil işletmemizi gezdi, çalışanlarımızla sohbet etti, fotoğraf çekildik. Kendisine siyasi içerikli bir yazımı takdim ettim; kısa da olsa siyasiler hakkında engin, bilge görüşlerini ifade etti…

Yazımın başında bahsettiğim, “Mevlit” konusunu açtım bir ara: Hocam, siz Topkapı Müzesi Müdürü iken aynı zamanda Süleymaniye Camiinden gerçekleştirilmekte olan restorasyon çalışmalarından da sorumlu idiniz. Bunu bildiğim için, Buldan’a davet ettiğim mevlithanlardan Süleymaniye Camii imamı ile, size işletmemizde üretilmiş, tasarımı ablam Safure Efeoğlu’na ait, ayrıca Kültür Bakanlığınca el sanatları yarışmasında “Birinci” seçilmiş yatak örtüsünü hediye olarak göndermiştim, size ulaştı mı?

İlber Ortaylı, imalı bir şekilde gülümseyerek, “yok onlar ulaştırmazlar hediyeleri, çok meşgul olurlar, zaten benim evim de Anadolu yakasında” dedi… Kıymetli ürünümüz, İlber Ortaylı’ya ulaşmamıştı, ne yazık ki…

Bu rüya ve anımı anlattığım, ortaokul sıra arkadağım Gürsel Gürsoy, geçtiğimiz günlerde bana değişik iki kaynaktan bazı bilgiler gönderdi;

Kanuni, 1558’de tamamlanan Süleymaniye Camii için alınacak imamda şu özellikleri aramış:
1) Türkçe, Arapça, Farsça, Latince bilmek
2) Kur’anı Kerim, İncil ve Tevrat’ı, dinleri mukayeseli olarak bilmek
3) Yüksek ilimleri ve alet ilimlerini bilmek; fizik ve matematik gibi
4) Ata binecek, ok atacak, savaş sanatları ve yasalarını bilmek
5) Güzel görünümlü olup, güzel giyinmek
6) Tek eşli olmak
7) Sesi güzel olmak
8) İlm-i Teşrihi (Anatomi) bilmek

Bu yazıyı kaleme alırken Kabataş Erkek Lisesi Edebiyat öğretmenimiz Gözde Sağnak Halazoğlu aklıma geliyor ve bize sevecen, harika sesi ile okuduğu, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şiirini hatırlıyorum…