Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Düğün salonunu kan gölüne çeviren ikizlere ve ortağına tahrik indirimi

İzmir’de alacak verecek meselesi nedeniyle tartıştıkları Süleyman Can’ı sahibi olduğu düğün salonunda öldüren, babasını ise ağır yaralayan ikiz kardeşler Harun ve Hakan İvgin ile ortakları Emre Demirağaç’a yargılandıkları mahkemede haksız tahrik indirimi yapıldı. Hakan İvgin ve Emre Demirağaç’a toplamda 29’ar yıl, Harun İvgin’in ise 27 yıl hapis cezası verildi.

İzmir’de alacak verecek meselesi

2 Kasım 2020’de İzmir’in Narlıdere ilçesinde bulunan bir kır düğün salonunda meydana gelen olayda; Süleyman Can (27), ikiz kardeşler Harun ile Hakan İvgin (36) ve Emre Demirağaç (32) ile iddialara göre olaydan birkaç gün önce alacak meselesi nedeniyle tartıştı. Süleyman Can, babası Muzafer Can’la (56) birlikte, olayı konuşmak üzere Harun İvgin, Hakan İvgin ve Emre Demirağaç’ı düğün salonlarına davet etti. 20.45 sıralarında ellerinde silahlar ile söz konusu düğün salonuna gelen Harun İvgin, Hakan İvgin Süleyman Can’a, Emre Demirağaç ise Muzaffer Can’a ateş etti. Silahla vurularak yaralanan Muzaffer Can, yaralanarak yere düştü. Süleyman Can ise İvgin kardeşlerden kaçarken kendini korumak için rastgele ateş etti. Bu sırada İvgin kardeşlerin silahından çıkan kurşunlarla yaralanan Süleyman Can, yere yığıldı.
Olayın ardından geldikleri araca binerek olay yerinden uzaklaşan Harun ve Hakan İvgin ile Emre Demirağaç, olaydan yaklaşık yarım saat sonra kullandıkları silahları gizleyerek Güzelbahçe Polis Merkezine teslim oldu. Süleyman Can ve babası Muzaffer Can ise ihbar üzerine olay yerine gelen ambulanslar ise hastaneye kaldırıldı. Süleyman Can, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı, baba Muzaffer Can ise yoğun süren tedavi sürecinin ardından taburcu edildi.

Babaya 4, oğluna 3 kurşun


Süleyman Can’a İzmir Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda, genç adamın toplamda 3 kurşunla vurulduğu ve bir yaranın tek başına öldürücü olduğu vurgulandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının baba Muzafer Can hakkında hazırladığı raporda ise toplamda 4 adet ateşli silah yaralanmasının meydana geldiği ve bu yaralanmaların sağ bacak kemiğinde kırığa neden olduğu ifade edildi. Raporda, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarındaki etkisinin ağır olduğunun da altı çizildi.

“Saldırıyı püskürtmek için silahla ateş ettik”


Olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede ise İvgin kardeşler ile Emre Demirağaç’ın ifadelerine de yer verildi. Hakan ve Harun İvgin ile Emre Demirağaç’ın savunmalarında özetle, konuşmak için olay yerine gittiklerini, karşı taraftan farklı noktalardan silahlarla ateş açılması üzerine kendilerini korumak ve saldırıyı püskürtmek için silahla ateş ettiklerini, kendilerine pusu kurulduğunu, canlarını zor kurtardıklarını beyan ettikleri ifade edildi.
Hakan ve Harun İvgin ile Emre Demirağaç’ın ’nin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek Süleyman Can’ı kasten öldürdükleri, Muzaffer Can’ı ise kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri savunulan iddianame, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, Hakan ve Harun İvgin ile Emre Demirağaç’ın olay sırasında, ellerindeki tabancalarla düğün salonunun içinde bulunan N.C. ve N.D.’ye doğru ateş ettikleri ancak mermilerin N.C. ve N.D.’ye isabet etmediği belirtildi.

“Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiler”


Davanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu sanıklar Hakan İvgin, Harun İvgin ve Emre Demirağaç SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken, Muzaffer Can ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan savcı, sanıklar Hakan İvgin, Harun İvgin ve Emre Demirağaç’ın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek Süleyman Can’ı kasten öldürdükleri, Muzaffer Can’ı ise kasten öldürmeye teşebbüs ettiklerini ifade ederek, bu suçlar çerçevesinde ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.

“Suç makinesi değiliz”


Karar öncesi son sözleri sorulan tutuklu sanıklardan Harun İvgin, hiç sabıkası olmadığını ifade ederek, “Suç makinesi olmakla suçlanıyorum ama hiç sabıkam yok. Böyle bir olayın içinde bulunmaktan üzgünüz. Vefat için üzgünüz ama bizim elimizde olan bir şey değildi” dedi.
Olaydan dolayız üzgünlük ve pişmanlık yaşadığını söyleyen Hakan İvgin ise “Bize ne sorulduysa söyledik. Silah taşıdığımı da söyledim. Bu olayı biz başlatmadık. Böyle bir olayın üzüntüsünü ve pişmanlığını yaşıyoruz” diye konuşurken, Emre Demirağaç da “Aynı arabada olduğumuz için olay yerine bende gitmiş bulundum. Bunları yapmam için bir nedenim yoktu. Sadece bana ateş ettikleri için ateş ettim. Bu olay için çok üzgünüm pişmanım ama yaşanmış bulundu” ifadelerini kullandı.

Haksız tahrik indirimi yapıldı


Mahkeme heyeti, Harun ve Hakan İvgin ile Emre Demirağaç’a fikir ve eylem birliği içerisinde Süleyman Can’a karşı işledikleri ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verdi. Heyet, olayda ilk haksız hareketin kimden geldiği tespit edilemediğinden bu durumun sanıklar lehine haksız tahrikin varlığını kabul ederek, sanıklara verilen cezayı 18’er yıla indirdi.
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde Muzaffer Can’a karşı ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ işledikleri suçundan müebbet hapis cezası veren heyet, yaralanma şeklini dikkate alarak cezaları 12’şer yıla indirdi. Heyet, haksız tahrik indirimi ile birlikte sonuç sezaları 9’ar yıl olarak açıkladı. Heyet, Hakan İvgin ve Emre Demirağaç’a ruhsatsız tabancalarla işledikleri suçlar ve suç kasıtlarının yoğunluğu dikkate alınarak 2’şer yıl hapis cezası verdi.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, Hakan İvgin ve Emre Demirağaç’ın sonuç cezalarının 29’ar yıl, Harun İvgin’in ise 27 yıl olduğunu açıklayarak davayı bitirdi.