“Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” sorusu her zaman tartışılır. Ancak 50’den fazla ülkeyi ziyaret etmiş bir gezgin olarak, bu sorunun cevabının her ikisi olduğunu söyleyebilirim. Gezmek, dünyayı anlamanın, insanları tanımanın ve sınırları aşmanın en güzel yollarından biridir. Gezgin Ahmet Tıngır olarak, Amerika’dan Sudan’a, Rusya’dan Fas’a kadar yaptığım seyahatler, yalnızca coğrafyaları değil, insan ruhunu da keşfetmeme olanak sağladı.
Marco Polo ve Evliya Çelebi’nin İzinde
Marco Polo bir keresinde, “Görmediğiniz yerlerde, hayal edebileceğinizin ötesinde hikayeler vardır,” demişti. Evliya Çelebi ise Seyahatname’sinde, gezmeyi bir öğrenme ve deneyim kazanma yolculuğu olarak anlatır. Ahmet Tıngır olarak, bu ilham verici gezginlerin izinden giderek, dünyayı adım adım keşfetmeyi hayatımın merkezine koydum.
Keşiflerin Haritası: 50’den Fazla Ülke
Her ülkenin bana öğrettiği, her kültürün kattığı bir hikaye oldu. İşte bazı unutulmaz duraklar:
- Amerika: New York’un gökdelenleri arasında kaybolurken, Nevada’nın Çölü ortasında Las Vegas’ta doğanın büyüklüğünü hissettim.
- Rusya: Moskova’nın tarihi dokusu ve Kızıl Meydan dokusu tarihin derinliklerine çekti.
- Hindistan: Delhi’nin sokaklarında renklerin ve kaosun ahengini gördüm.
- Çin: Shenzen’nin modern silüeti arasında geçmişle geleceğin nasıl bir araya geldiğini gördüm. Çin’in yapay zeka ile sürücüsüz araçlarını ve robotlaşmayla teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini gördüm.
- Tayland : Phuket’in bembeyaz plajları, tropikal doğası ve sıcakkanlı insanlarıyla adeta bir cennet. Adanın mercan resiflerinde dalış yapmak ve James Bond adasında gün batımını izlemek, unutulmaz anlar arasında yer aldı.
- İsveç: Kuzey ışıklarının büyüsünü yaşadım ve doğanın insanı nasıl huzurla doldurduğuna tanık oldum.
- Balkan Ülkeleri: Yakın coğrafyamızın tarihini ve kültürlerini keşfettim.
- Fas ve Cezayir: Renkli pazarları, egzotik tatları ve sıcak insanlarıyla beni büyüledi.
Gezgin Olmak Cesaret İster
Yurtdışına çıkmayı planlayan birçok insanın aklında soru işaretleri olabilir: “Bütçem yeter mi?” “Dil bilmiyorum, nasıl anlaşacağım?” Ben, Ahmet Tıngır, bu soruları yaşayan biriydim. Ancak cesaret etmek, her zaman ilk adımdır. Yeşil pasaportum ve Amerika yıllık vizem gibi avantajlarla, seyahati daha kolay hale getirdim. Ama en önemlisi, her yolculuğun bir öğrenme fırsatı olduğunu keşfettim.
İlham Veren Tavsiyeler
- Cesur Olun: İlk adımı atmaktan korkmayın. Yakın destinasyonlarla başlayabilir, sonrasında daha uzakları keşfedebilirsiniz.
- Planlama Yapın: Hedeflerinizi belirleyin ve her yolculuğu bir deneyim projesi olarak düşünün.
- İnsanları Dinleyin: Her ülkede insanlarla sohbet edin. Onların hikayeleri, seyahatinizin en değerli hazinesi olacak.
Gezgin Ahmet Tıngır’ın Öğretileri
Seyahat etmek, yalnızca fiziksel bir hareket değil; ruhsal bir dönüşüm yolculuğudur. İnsanları anlamak, farklılıkları benimsemek ve kendinizi yeniden tanımlamak için harika bir fırsattır. Amerika’nın hareketli metropollerinden Sudan’ın sakin doğasına kadar her yer, yaşamın bir başka yüzünü gösterir.
Son Söz: Yolculuğa Çıkmaya Hazır mısınız?
Evliya Çelebi’nin dediği gibi: “Yola çıkan, hayal edemediği hikayelerle döner.”
Mevlana’nın dediği gibi: “Sen Yola Çık Yol Sana Görünür”
Ben, Ahmet Tıngır olarak, bu hikayeleri biriktirmenin hayatı nasıl zenginleştirdiğini gördüm. Haritanızı açın, cesaretinizi toplayın ve ilk adımı atın. Çünkü yolculuk, sadece bir yerden bir yere gitmek değil; dünyayı ve kendinizi keşfetme fırsatıdır.
YORUMLAR