Germencik’in kırsal Turanlar Mahallesinde 35 milyon TL harcayarak topraksız domates serası kuran, yılda 1200 ton domates üretip Rusya ve Avrupa ülkelerine ihraç eden Azerbaycanlı iş insanı Erdem Yunus Arifoğlu, jeotermal kaynaklarından serasına ısıtma olanağının sağlanmamasından dolayı faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Arifoğlu, kuralları hiçe sayan JES firmalarına sitem ederek “2015 yılında Germencik’te bu tesisi kurdum ve 2016 yılından itibaren de üretime geçtik. Bu tesisi buraya kurmamdaki ana sebeplerden bir tanesi de jeotermal bölgesinin olması ve arazimin hemen yanından jeotermal boruları geçmesiydi. 100-150 metre mesafede de 5 tane üretim tesisi var. İkincisi ise 24 Eylül 2013 tarih ve 28875 sayılı Resmi gazetede yayımlanan yazıda, ‘Entegre kullanma uygun jeotermal akışkan işletme ruhsatına sahip, gerçek veya tüzel kişiler reenjeksiyon şartlarının müsaade ettiği aralıktaki sıcaklık ve debideki kendi ihtiyacından fazla jeotermal akışkanı öncelikle sera ve organik tarım ısıtmasında değerlendirilmesi zorunludur’ deniyor. Buna rağmen seramızı ısıtmada JES’ten faydalanamıyoruz. Ben 25 yıl Azerbaycan’da emek verdim çalıştım kazandım. Diğer ortaklarımla birlikte bu tesisi burada kurduk. Amacımız bu bölgeye daha çok tesisler kurmaktı planımızda da o vardı” dedi.
“BİZİ MAĞDUR ETTİLER”
Kendilerinin mağdur olduğunu savunan Arifoğlu, “Tesisimiz şu an kapalı. Çalışmakta olan 50 işçim işsiz kalarak evlerine gitti. Koskoca sera bomboş kaldı. Bütün elektronik cihazlar ise güneşin altında gördüğünüz üzere sıcaklarda eriyor. Bununla ilgili jeotermal firmasını 4 ay önce Germencik Asliye Hukuk Mahkemesine sıcak su verilmesi konusunda dava açtım. Türkiye’deki adalet sistemi biraz ağır ilerliyor buna saygı duyuyorum. Neticede bir cevap verilecek. Bu firmanın yönetmeliği tatbik etmeme ettirmeme gücünü nereden alıyor. Ağustos ayı fide dikim ayı olmasına rağmen dikim yapamadım. Bana devlet kışın sana sıcak su verecekler derse yeniden faaliyete geçeriz. Zaten bana su verseler onların bir gram suları kaybolmayacak. Jeotermal gereği gibi kullanılıyorsa elbette ki faydalıdır. Ama reenjekte edilmeyip buharı havaya verildiği için buhar yere doğaya geriye düşüyor. Bir sürü canlıya zararı oluyor. Kömürle kışın serayı ısıtma durumunda olduğum için zarar ediyorum. Zarar ettiğim içinde üretimimi durdurdum. Jeotermalle yaparsam zarar etmeyeceğim. Biz tesisimizin çalışmasını istiyoruz. İşçilerin yeniden işe başlamalarını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan da ricada bulunuyoruz. Lütfen bu meseleye parmak bassınlar. Bu şirketler aldatmaca içerisindeler. Bu aldatmacalara kanmamak gerekiyor. İhracat kutuları elimizde kaldı” ifadelerini kullandı.
“GERMENCİK SERALARLA DOLMASIN DİYE SICAK SU VERİLMİYOR”
Jeotermal Santrallerini işleten şirketlerin yasalara uygun hareket etmediğini söyleyen Arifoğlu, konuyu yerel yöneticilerin, siyasetçilerin ve GÜRİŞ Yönetim Kurulu Başkanı İdris Yamantürk’ün gündemine almak için girişimlerde bulunduğunu ancak başarılı olmadığını söyledi. Arifoğlu şirket yetkilileri ile gerçekleştirdiği görüşmelerde “Bizim dört yanımızı ve Germencik ovasını delik deşik ettiler. Ayda bir kuyu açıyorlar. Zaman zaman yol ihtiyaçları oluyor onu da ben veriyorum. Hiçbir engel çıkarmadım onlara ancak onların düşüncesinin ne olduğunu anlayamadım. Bir genel müdürleri var Ali Bey kendileriyle ilk görüşmem de dedi ki ; “Size verirsek Germencik Ovası seralarla dolacak. Biz yetişemeyiz. Onlara elektrik mi vereceğiz su mu vereceğiz?” cevabını aldığını iddia etti.