Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde eski Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ın danışmanı Mehmet Çağrı Sebzeci’ye ait olan binaya Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından usulsüz yapıldığı gerekçesiyle yıkım kararı verilmişti.
Yıkım kararı sonrası Mehmet Çağrı Sebzeci, belediye ekipleri yıkıma gelmeden, binayı kendi imkanlarıyla yıkmaya başladı. Ağır cezalardan kurtulmak için böyle bir adım attığı konuşulan Sebzeci‘nin bu haberinin yankıları sürerken belediye meclisinde Başkan Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamalar adeta soğuk duş etkisi yarattı.
Başkan Çavuşoğlu, Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında danışmanın, Koşuyolu’nda bulunan restoranın inşaat sürecinde belediyeye ait araç ve ekipmanların kullanıldığını gösteren görüntüleri meclis üyelerine sundu. Görüntülerde, Denizli Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne ait iş makinelerinin logoları kapatılarak şantiyeye taşındığı, burada çalışmalarda kullanıldığı açıkça görülüyor. Başkan Çavuşoğlu, söz konusu tesiste belediyeye ait kamyonların, kepçelerin ve ağaçların kullanıldığını belirtti.Başkan Çavuşoğlu,”Özellikle kamu kaynakları kullanılarak yapılan yerlerle ilgili ve Denizli’de iki arkadaşını özellikle belediyenin imkan ve kaynakları ve gittikleri yere kadar kovalayacağımızı söylemiştik. Belediye kaynaklarını kullanan kişinin yapılan yeri yıkmaya başladığını öğrendik.Tabii bunu öğrenince o yerin nasıl yapıldığı ileilgili de elimize bazı belgeler geldi. Arkadaşlar video haline getirdi. Bir tesisin Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin kamyonu,kepçesi ve personellerle nasıl yapıldığını gösteriyorGördüğünüz araçlar belediyemize ait üzerindeki logoların kapatıldığı görülüyor.B u araçların tamamı Peraş şirketimiz bünyesinde çalıştırılan kamyonlar ve kepçeler.Tesisteki ağaçlar bile belediyemize ait”dedi.
“Kamyonu bizden,kepçesi bizden,üstündeki ağaçlar bile bizden”
Görüntülerde dikkat çeken bir diğer detayın ise belediyeye ait olduğu belirtilen ve değeri yüksek ağaçların da restorana dikilmesi. Çavuşoğlu, “Gördüğünüz kamyonlar şirketlerimize ait. Plakalar belediyemize ait. Nasıl olduysa kendiliğinden muhtemelen bu tesise ulaşmışlar.Ulaştıkları tesiste arkadaşın işyerini yapmışlar. Allah onlardan razı olsun. Böyle bir işe ihtiyacınız olursa belediye imkanları ile parkınız,bahçeniz yapılır hatta ağaçlarınız bile dikilir. Şimdi yıkmaya başlamışlar. Arkadaşlara dedim gidin bari ağaçları isteyin verirlerse kaliteli ağaçlar ama burada kullanılan her şeyin hesabını sormak zorundayız” dedi.
“Garibanın hakkı birilerini zenginleştirmek için kullanılmış”
Adaletin yerine gelmesi için herkesin aynı hassasiyeti göstereceğine inandığını belirten Çavuşoğlu, “Çalışan insanların bu durum karşısında göstermesi gerektiği basiretli f-davranışları göstereceğine inanıyoruz. Çünkü bu işlerin siyaseti olmaz, bu işlerin davası olmaz, bu işlerin partisi olmaz. Namussuzun benim partilimi senin partilimi olmaz. Bu anlamda da herhalde o dönem ile ilgili de arkadaşların gerekeni yapacağını da düşünüyorum. Çünkü biz istiyoruz ki bu şehrin hangi garibanı sokakta aç yatıyorsa, kimin ayağında ayakkabısı yoksa, kim yetim ve garip ise ve biz ona ulaşamıyorsak işte bu şekilde verilen hizmetler yüzünden. Bugün Denizli Belediyesi’nin haddini aşan borçları varsa oda bu kaynaklarımızın birilerinin zenginleştirilmesi için kullanılmış olmasından. Bunu bu şehirde bilip görüp sesini çıkarmayanlar bu işe ortak olanlar yalan beyanlarla gündemi saptırmaya çalışanlardır. Biz biliyoruz ki insanların vicdanları ve ahlakları olduğu sürece hiçbir kimse ve kesim böyle bir yanlışın ve ahlaksızlığın içinde olmayacaktır.
“Kim garibin ekmeğine el uzatıyorsa o eli kırarız”
Çavuşoğlu, sadece hukuki değil, kamuoyu vicdanında da bu tür olayların mahkum edilmesi gerektiğini vurguladı. “Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak edinmiş olduğumuz şiar ve 31 Mart’tan itibaren almış olduğumuz düstur gereği kim nerede garibanın ekmeğine el uzatıyorsa o eli kırmak için elimden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bunlarla ilgili yapmış olduğumuz suç duyuruları sonuca ulaşmasa da bu işin içinde olanların evlerinde çocuklarının yüzüne bakarken, başlarını yastıklarına koyduklarında inanıyoruz ki vicdan azabı çekiyordur. Kul katında hesabı vermeseler de Allah katında verecekler ”dedi.