Açılış Konuşmalarını GDO’suz Pamuk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, Orta Anadolu Satış, Pazarlama, Ürge, Arge, Sürdürülebilirlik ve Operasyon Direktörü Sedef Uncu Akı ve Söktaş İplik Müdürü Akif Değirmendere’nin gerçekleştirdiği lansman kapsamında “GDO’suz Türk Pamuğu Markasının Türk Tekstili ve Pamuk Üretimi için Önemi” ve “Sürdürülebilir Marka ve Üretimde GDO’suz Pamuğun Yeri” konulu iki oturum gerçekleştirildi.
İzmir Ticaret Borsası, Ulusal Pamuk Konseyi ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin iş birliği ile GMO FREE Turkish Cotton ibaresinin Garanti Markasının olarak tescil edildiğini ve markayı yönetmek için GDO’suz Pamuk A.Ş.’nin kurularak tüm sistemin Türk tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde bu sürdürülebilir markayı taşımaya hazır hale getirildiğini belirten Barış Kocagöz, “Bu değerli projeyi alıp ürünlerine marka yapmayı görev bilen ve aldıkları bayrağı Türk tekstili adına en iyi noktalara taşıyacaklarına inandığımız Orta Anadolu Tekstil ve Söktaş Tekstil’i kurumum ve ülkem adına tebrik ediyorum. Gösterdikleri öncülük ülkemiz tekstil sanayisinin lider kuruluşlarından beklenen öncülüktür.” dedi.
Lansman kapsamında “GDO’suz Türk Pamuğu Markasının Türk Tekstili ve Pamuk Üretimi için Önemi” konulu ilk oturumun moderatörlüğünü üstlenen Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, “Bugün itibarıyla markamızda yeni bir aşamaya gelmiş durumdayız. Türkiye’de üretim yapan büyük tekstil firmalarından Orta Anadolu ve Söktaş’ın markamız sertifikasını almış olmaları bizlere büyük güç kattı. Bundan sonra ise markamızın izlenebilirliğini güçlendirmek için tohumdan başlayarak üretim parseli, çiftçi ve çırçır aşamalarının şeffaf bir şekilde sürece dahil edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili olarak bakanlıkların bizlere verdiği destek ve yol göstericilik 2023 yılında amacımıza ulaşmamızı kolaylaştıracak. 2023 yılı ile birlikte büyüme sürecimizi başlatmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, GMO Free Turkish Cotton markasının hem pamuğun kendi özelliklerine hem de üretim süreçlerinin sürdürülebilirliğine odaklanması açısından oldukça avantajlı olduğunu dile getirerek, “Dünyada önemli pamuk üreticisiyiz. Tekstil ve konfeksiyon sanayimiz de büyük bir üretim potansiyeline sahip. Bu potansiyeli GDO’suz Türk Pamuğu markamız ile desteklediğimizde hem pamuk üretimimizin hem de sanayimizin rekabet gücüne orta ve uzun dönemde önemli katkı sağlamış olacağımıza inanıyorum. Yeter ki sektörün tüm paydaşları projeyi sahiplenerek, destek olsun. Ayrıca, markamızın sadece tekstil ve konfeksiyon sektörü açısından değil, pamuk çekirdeğinden elde edilen yağ ve yem sanayi için de büyük önem taşıdığını belirtmek isterim. Standardımız bu ürünlerin belgelendirilmesini de kapsıyor.” diye konuştu.
Oturumda konuşan ve insanlığın 2. Sanayi Devrimi sonrasında dünya eko sistemine büyük zararlar verdiğine işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Tabiatı bozduk, kurtarmaya çalışıyoruz” tespitinde bulundu ve “Son kullanıcıların talep edecekleri ve güvendikleri bir marka olmak çok önemli. Eskiden ne kadar üretildiğini tartışırdık. Daha fazlasını üretmeye çalışırdık. Bunlar arazilerin üzerinin ilaçla kaplanmasına sebep oldu. O araziden geçen suyu kullanamaz hale geldik. Bu hem sürdürülebilirliğe hem de tabiata aykırı. Şimdi de bozduğumuz doğayı kurtarmaya çalışıyoruz. Bilinçli firmaların uyguladığı gibi ne kadar çok üretim yapıldığı değil, ne kıymette üretim yapıldığı önemli. Bunun için de var olan potansiyelimizi GDO’suz pamuğumuzu markalaştırarak başladığımız bu önemli yolculukta daha işin başındayız ancak içini doldurarak değer kazandırıp, firmalarla da beraber hareket ederek sürdürülebilirliğini sağlayacağız. Benzer standartların yolculuğunda olduğu gibi markaların talep etmesi sağlanarak elde edilen katma değeri sonuna kadar dağıtmamız lazım. Bu anlamda GMOFree Turkish Cotton markası önemli bir adım ve birlikte uluslararası boyutta tanıtımı yapılarak markanın değerini yükseltmemiz gerekiyor.” dedi.
GMO Free Turkish Cotton projesinin Türk tekstil sektörünün sürdürülebilirlik alanında yaptığı atılımların en önemlilerinden birisi olduğunu belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Üyesi M. Zekeriya Tanrıverdi ise “GMO FREE Turkish Cotton” garanti markasını tüm sektörün kullanımına sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Dünya üzerinde ağırlıkla Türkiye, İspanya ve Yunanistan’da üretilen GDO’suz pamuk, Türkiye’de yıllık 800 bin ton seviyesinde; Yunanistan’da yaklaşık 200 bin ton; İspanya’da ise 20 bin ton civarında üretiliyor. Dünyanın en büyük GDO’suz pamuk üreticisi olan Türkiye’nin GDO’suz ürettiği pamuğun tanıtımı hem çevre sağlığı hem tarım sektörünün gelişmesi hem de Türkiye markası algısının yükseltilmesinde önemli bir faktör. İzmir Ticaret Borsası ve Ulusal Pamuk Konseyi paydaşlarımızla birlikte projemizdeki nihai amacımız küresel pazarlarda tekstil ve hazır giyim ürünlerimizin sürdürülebilir, kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerine uygun, izlenebilir, şeffaf bir yapıya sahip olduğunu göstermek ve sektörümüzün katma değerini artırmaktır.” dedi.
Sedef Uncu Akı ise “Orta Anadolu olarak GDO’suz Türk Pamuğu (GMO Free Turkish Cotton) sertifikasına sahip ilk denim üreticisi olmanın gururunu yaşıyoruz. Denimde sürdürülebilir uygulamaların ilerlemesi ve sektörümüzde Türkiye’nin dünya çapında söz sahibi olmasına katkıları olan bir denim firması olarak inancımız odur ki GMO Free Turkish Cotton Sistemi ile yerli hammadde ve üretimi desteklerken net pozitif bir denim ekosistemi yaratma misyonumuz daha da güçlenecektir.” diye konuştu.
Söktaş İplik Müdürü Akif Değirmendere de “Söktaş Tekstil olarak sürdürebilirlik ile ilgili çalışmalarımıza uzun yıllardır devam ediyoruz ve bu çalışmalarımızın içerisinde ana ham maddemiz olan pamuğun sürdürülebilir olması çok büyük önem arz etmekte. Müşterilerimizin de pamuk üretiminin sürdürülebilirliği ile ilgili talepleri gün geçtikçe artış gösteriyor. Bu bağlamda, önce organik pamuk kullanmaya başlayarak, daha sonrasında iyi tarım uygulamaları ile desteklenen BCI programına dahil olarak üretimlerimizde kullanılan pamuk lifinin daha sürdürülebilir olmasına destek verdik. Son üç senedir kendi tarlalarımızda, rejeneratif tarım tekniklerini kullanarak kendi rejeneratif pamuğumuzu yetiştiriyoruz. Yaptığımız tüm çalışmalar ile pamuk üretiminin daha sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunuyoruz. Pamuk üretiminde oluşan çevresel etkilerin azaltılması adına güzel sonuçlar aldık ve bu sonuçları izlemeye devam ediyoruz. Sürdürülebilir hammadde konusunda yeni bir standart olan GDO’suz Türk Pamuğu standardını destekleyerek sertifikasyonunu almış bulunmaktayız. Bundan sonra sürdürülebilir Türk pamuğunun gelişimi adına yapılacak olan tüm çalışmalara destek vereceğiz. GDO’suz Türk Pamuğu standardının ve sertifikasyonun tekstil sektörümüze hayırlı olmasını diliyoruz.” diye konuştu.
İlk oturumun ardından GDO’suz Pamuk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz’ün moderasyonunda gerçekleşen “Sürdürülebilir Marka ve Üretimde GDO’suz Pamuğun Yeri” konulu 2. oturumda ise Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, Ege Hazır Giyim ve Konf. İhr. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Ege Tekstil ve Ham. İhr. Birl. Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Borsası Meclis Üyesi Tolga Uskuç, Orta Anadolu Satış, Paz., Ürge, Arge, Sürd. ve Opr. Direktörü Sedef Uncu Akı ve Sun Grup Ürün Geliştirme ve Tasarım Müdürü Hatice Ateş GDO’suz pamuğun sürdürülebilir marka ve üretim için önemi, markalara sağladığı avantajlar ve üretim süreçlerindeki rolüne değindi.