Kadın kooperatifi nedir, ne yapar, olması gereken ile olmakta olan aynı mıdır?
Son dönemin en popüler gündem maddesi olan kooperatifçilikte ‘Kadın kooperatifçiliğini’ bir kez daha ele alalım.
Cinsiyet eşitliği, sosyal ve çevresel dengenin sürdürülmesi, girişimciliğin desteklenmesi, istihdamı artırma, kooperatif yoluyla örgütlenmeyi gerektirir.
Kooperatifçilik yoluyla kadınlar kolektif kimliklerini inşa edebilirler. Kişinin kendini, başka birinde tanıması anlamına gelen
kolektif kimlik, kooperatifçilik aracılığı ile kadının hayatında yer edinir. Kadınlar kadın kooperatifçiliğinin demokratik ortamında, kendi seslerini duyurabilme şansını edinir.
Ülkemizde 20 yıllık çok genç bir yaşa sahip Kadın kooperatifçiliği, kadınları çalışma hayatına dahil ederek, ilk bağımsız gelirlerini kazandırarak kadının ekonomik gelişimine destek olurken bir yandan da kadının sosyal ve psikolojik gelişimine katkıda bulunur.
İzmir gibi kültürel anlamda gelişmişliği ile tanınan bir şehirde bile kadın arkadaşına telefon numarası verirken eşinden izin almak zorunda kalan kadınların olduğu bir gerçek ise) yukarda sayılanlar toplumsal açıdan sanılandan çok daha derin ve
kıymetlidir.
Kadınlar kooperatifleşme sürecinde, ortak değerler, ortak edinimler, benzer zorluklar, benzer zaferler oluşturmaları sonucunda, birbirlerini ‘aile’ olarak görmeye başlarlar. Bu gelinen seviye ‘Sosyal sermaye’ düzeyinde ciddi bir artışa olanak verir.
Kadın Kooperatifleri, kadının dönüşümü üzerindeki olumlu etkileri sayesinde ülkemize büyük bir hizmet sunmaktadır.
Toplumsal dayatmalar ve etkin toplum elemanlarının yaptırımları kadının güçlenmesinin önüne geçebilir. Kadınlar karar alma süreçlerine katılma deneyimsizliği ve körleştirilmiş özgüvenleri dolayısıyla toplumsal devamlılık kararlarında yeteri kadar söz sahibi değillerdir.
Tam da bu eksikliği tamir edebilmek adına yirmi yıllık bir geçmişi olan KADIN KOOPERATİFÇİLİĞİ pelerinli bir kahraman edasıyla imdada yetişmiştir.
Peki son dönem de bu kahramana yapılan nedir?
Peki bu toplum kahramanlarının bir siyasi başlığa ihtiyacı var mıdır? Partiler arası kadın kooperatifleri yarışması mı düzenlenmesi planlanmaktadır?
Partiler liderlik yarışına girerken kadınları fon olarak kullandıkları ölçüde mi başarı sağlayacaklardır?
Ülkeyi yönetmeye, kadını yöneterek mi başlanmak istenmektedir?
Ya sonra. Sonra ne olacak? Yarışın kazananı belli olduktan sonra yarışı kaybedenin kurduğu kooperatife ne olacak? Kurulduğu gibi dağılacak mı?
Yiten umutlar?
Çalınan emek ve hayaller?
Hiç desteksiz sonsuz mücadele ile toplumda Kadın kooperatifçiliğini kabullendirme çabasında ki gerçek kooperatifçilerin
emekleri?
Kim ödeyecek dönüşme aşamasında kurutulmuş aydınlık geleceğimizin hesabını? Kim ödeyecek gelişmekten yoksun bırakılmış anayla büyüyecek çocuğun vebalini?
Yapı kooperatifçiliğinin hazin sonu ve kooperatifçiliğe vurduğu ağır damga hala hafızalardan silinememişken Kadın
Kooperatifçiliğinde de olası bir olumsuz geri bildirim, toplumsal açıdan çok büyük depremlere sebep olacaktır.
Yasal zemin doğru dürüst anlaşılmadan) piyasa koşulları takibi yapılmadan, kooperatifçilik ruhuna ters düşen siyasi
yapılanmalar tarafından şekillendirilen kadın kooperatifleri uzun vadede ülkemizde var olan veya var olacak olan kadın kooperatifçiliği yapılanmalarına ciddi zararlar verebilme potansiyeline sahiptirler.
Kadın üretirken ‘onun kooperatifi, bunun siyasi tabanı’ gibi yaftaları hak etmez, ötekileştirilmeyi hak etmez. Kadın kendi kendinin söz söyleyeni olmak için kadın kooperatifine gönül bağlar. Kadın kooperatifinin amacı kadını özgürleştirmektir.
Yerelde kalkınmayı, kadın refahını arttırmayı hedef alan kadın kooperatifçiliği, asla ve asla fon olarak kullanılmamalı kullanmaya çalışanlara ise şüphe ile yaklaşılmalıdır. Kimselerin kadın emeğini birilerinin siyasi emellerine alet etmeye hakkı yoktur.
Bizler kadın kooperatifi emekçileri hangi sebeple olursa olsun elbette kooperatifçilik uğruna yola çıkmış kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bilgi ve deneyimlerimizi her daim birbirimizle paylaşacağız. Bu popülerlik sürecinden mümkün olduğunca az hasarla kurtulmak temennimiz.
Ülkemizde ki gelişme sürecini, kadının iş piyasasında sağlam temellere dayandırılmış akılcı katılımını kullanarak, gelişimi hızlı ve dengeli bir biçimde sürdürmek için kooperatifçiliğin olduğundan daha fazla öneme sahip olması gerektiğini, popülerlikten
geriye kooperatif çöplüklerinin kalmasının önüne geçilmesi gerektiğini savunuyoruz.
Biz kooperatifçiliğin topluma kazandıracağı olumlu gelişmelere yürekten inanıyoruz.