Erken dünyaya geldiği için kuvöze alınan; ancak kuvözde oksijensiz kalarak serebral palsi (beyin felci) hastalığı ile yaşamını sürdürmek zorunda kalan Ebru Beşer, hayat boyu karşılaştığı tüm fiziksel engelleri ailesinin büyük desteğiyle aşmayı başardı. Tam burslu olarak kazandığı Yaşar Üniversitesi’nden dereceyle mezun olup, yine aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamlayan Beşer, birde kapsamlı bir tez çalışması yaptı. Beşer, “İkiz kardeşim Ece ile birlikte kuvözde oksijensiz kaldığımız için serebral palsi rahatsızlığı ile yaşama başladık; ancak anne ve babamız sağlıklı bir şekilde büyümemiz ve iyi bir eğitim almamız için çok mücadele ettiler. Bunun karşılığında biz de çok çalıştık. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden elde ettiğim 2’incilik derecesinden sonra en büyük ikinci hedefime de ulaştım. Beni epey zorlayan, kapsamlı bir tez çalışmasına imza attım. Tezimi hazırlarken üstesinden gelemeyeceğimi düşündüğüm zamanlar da oldu. Her zamanki gibi ailem destek oldu. Şimdi yüksek lisans derecesine sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Okumayı ve öğretmeyi çok seviyorum. Bu nedenle hedefim akademisyen olarak meslek hayatına atılmak. Bu hayalimin peşinden koşmak için daha da çok çalışacağım” dedi.
“AKADEMİK DÜNYAYA KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA KAZANDIRDI”
Ebru Beşer’in tez danışmanlığını üstlenen Yaşar Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ürün Yıldıran Önk, “Ebru her zaman gurur duyduğum bir öğrenci oldu. Zorlu bir tez sürecinden geçti. Ana karakteri işçi olan Türk filmleri üzerine yaptığı araştırmasında pek çok kişinin ulaşamayacağı filmlere ve yönetmenlere ulaştı. Öyle ki bu filmlerin pek çoğu internette yer almıyor. Akademik dünyaya kapsamlı bir çalışma kazandırdı. Bu çalışma azmiyle hedeflerine her zaman ulaşacağına inanıyorum” bilgisini verdi.