Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İKİ ÇOCUKTAN BİRİ YETERSİZ BESLENMEYLE AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA!

ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ İÇİN

ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ İÇİN HERKESİ “TÜRKİYE OKUL YEMEĞİ KOALİSYONU”NA ÇAĞIRIYORUZ!

2023-2024 eğitim-öğretim yarıyıl tatil dönemi bugün başlayacak. Ancak eğitimde yaşanan sorunlar ülkemiz tarihinde görülmemiş bir boyuta ulaşmış durumdadır.

ÇOCUKLAR AÇLIKLA YOKSULLUKLA BAŞ BAŞA BIRAKILDI!
TÜM ÖĞRENCİLER İÇİN ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ HEMEN ŞİMDİ!

Salgın, ekonomik kriz ve zamlarla birlikte artan yoksulluk en çok çocukları etkiliyor.

Ülke genelinde okul yemeği tüm öğrenciler için tartışmasız en temel hak iken, eğitim öğretim yılı başında okul öncesi eğitimdeki okul yemeği uygulamasının afet bölgesiyle sınırlandırılacağı açıklandı.

MEB bu açıklamayla da kalmadı, Okulöncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin “… okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek amacıyla katkı payı alır” maddesini dayanak yaparak, eğitimi okul öncesi öğrenciler için yemekten, eğitim materyallerine kadar her şeyi paralı hale getirdi.

Ülkemizde çalışan nüfusunun yarısından fazlası asgari ücretle çalışmaktadır. Bir öğrencinin okul yemeği için bir aileye aylık maliyeti ortalama 1500 TL’dir. Derin ekonomik kriz nedeniyle en az iki çocuğumuzdan biri açlığı, yoksulluğu, yetersiz beslenme sorununu yaşamaktadır.

Türkiye OECD ülkeleri arasında yüzde 19,2 ile son 30 günde haftada en az bir kez yiyecek parası olmadığı için hiç yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke oldu. Ülkemizde en az 5 öğrenciden biri haftada en az bir kere parası olmadığı için yemek yiyemiyor.

Yetersiz beslenme; çocuğun okul için hazır bulunuşunu, akademik başarısını ve okula devamını da etkiliyor. Dünyada bu sorunların çözümü için en etkili ve en yaygın şekilde kullanılan müdahale programı okul yemeğidir.

Okul yemeği okul öncesinden itibaren her kademe ve tüm okul türlerinde acilen yaşama geçirilmelidir.

İhtiyacı olan tüm öğrencilere eğitim desteği sağlanmalıdır.

Bugün Öğrenci Veli Derneği olarak çocuklarımızın eşit, parasız, laik, kamusal eğitim hakkı için tarihi bir çağrı yapıyoruz. Tüm öğrenci velilerini, demokratik kitle örgütlerini çocuklarımızın geleceğine sahip çıkan herkesi TÜRKİYE OKUL YEMEĞİ KOALİSYON’’na çağırıyoruz.

Kitlesel okul terklerinin durması, yoksulluktan kaynaklı çocuklarımızın çocuk yaşta çocuk işçilik yapmak zorunda bırakılmaması, yetersiz beslenme, gelişim yetersizliği, sağlık sorunlarıyla baş başa bırakılmaması için herkesi Türkiye Okul Yemeği Koalisyonun da sesimize ses olmaya çağırıyoruz. 

OKUL TERKLERİ ÜLKE TARİHİNİN EN YÜKSEK BOYUTUNA ULAŞTI
OKUL TERKLERİ DURDURULMALIDIR!

Açık öğretimde okuyan öğrenci sayısı ise 2 milyon 346 bin 654 (yüzde 12)’dir. ‘4 gün iş, bir gün okul’ sloganıyla patronlara ucuz iş gücü kaynağı olarak sunulan meslek lisesi öğrencileri Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çocuklarımız can güvenliği olmadan çalıştırılmak ve okullardan koparılmaktadır ve MESEM’ler deki öğrenci sayısı 1 milyon 324 bin 840’a ulaşmıştır. Çocuklar salgın, deprem ve artan yoksulluktan kaynaklı akın akın okullarını bırakmak zorunda kalmaktadır.

Yapılan son yönetmelik değişiklikleri ile de devamsız olan öğrencilerin MESEM’lere yönlendirilmesi düzenlenmiş, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocukların okula kayıtları sosyal devletin sorumluluğundan çıkarılıp ailelerine bırakılmıştır. Yapılan bu yönetmelik değişiklikleri ile ve yoksulluğun, zamların artışı ile birlikte başta okul yemeği olmak üzere gerekli önlemler alınmazsa okul terkleri daha da büyük boyutlara ulaşacaktır.

MESEM uygulamasına son verilmeli, çocukların okullarına dönüşü sağlanmalıdır.

KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASINA SON VERİLMELİDİR

Uzun yıllardır kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçilmemesi sebebiyle ülkemizde çocuklarımız karanlıkta yollara düşüyor. Saatlerin geri alınmaması özellikle öğrencileri olumsuz etkiliyor. İkili eğitime devam eden öğrencilerimiz daha fazla zorlanıyor. Okullardan aldığımız bilgilere göre öğrencilerimiz genellikle 1. dersi uyuklayarak geçiriyorlar, bu da ders verimliliğini düşürüyor. Çocuklarımız uykularını yeterince alamamakta, kahvaltı yapamamaktadır. Bu durum çocuklarımızın derse hazır oluşlarını, fiziksel gelişimlerini, akademik başarılarını olumsuz etkilemektedir.

Uzmanlara göre uyanma zamanımızın gün ışığının beyne ulaşmasıyla uyku hormonu olan melatonin seviyelerinin düşmesiyle ilişkili olduğu biliniyor. Bu yüzden sadece 1 saatlik bir fark bile tüm biyolojik sistemlerimizi olumsuz etkileyebiliyor. Psikologlar, geç ve erken saatteki derslerin öğrencilerin fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimleri açısından uygun olmadığı görüşünde.

Bir an önce kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçilmeli, yaz saati-kış saati uygulamasına geri dönülmelidir.

ÇEDES VE TÜM PROTOKOLLER İPTAL EDİLMELİDİR

Laik, bilimsel, kamusal eğitim birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Laik ve bilimsel olmayan eğitimin kamusal olmasından da söz edemeyiz. ÇEDES ve imzalanan onlarca protokol, iş birliği ile STK adı altında çeşitli dini ve siyasi yapılar, kişiler okullarımızda dini ve siyasi ideolojik çalışma yürütmekte, öğretmenlik mesleği hedef alınmakta ve çocuklarımızın eğitim hakkı ihlal edilmektedir.

Yıllardır imzalanan protokollerin devamında ÇEDES ile bu yapılar ve kişilerin yürüttükleri faaliyetler 81 ilde tüm okullarda yaygınlaştırılarak kalıcı ve sürekli hale getirilmiştir.

ÇEDES ve tüm protokoller iptal edilmelidir.

ÖZEL OKULLARA TEŞVİK ADI ALTINDA KAMU ARAZİLERİNİN BİNALARININ SERMAYEYE AKTARIMI SONLANDIRILMALI VE ÖZEL OKULLAR, ÖZEL YURTLAR KAMULAŞTIRILMALIDIR

Kamu okullarına ayrılmayan bütçe ve kaynaklar özel okul sahiplerine aktarılmaktadır. Resmi gazetede yayınlanan son yönetmeliklerden biriyle özel meslek liselerine yapılan teşvikler yüzde yüze varan oranda artırıldı. Özel okullarda hafta sonu kurslarının belediyeler eliyle finanse edileceği düzenlemesi ile de birlikte bizim vergilerimiz, emeğimiz özel okul sahiplerine aktarılmaya devam etmektedir.

Ayrıca “kamu yararına çalışan” diye ifade edilen Ensar, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti vb vakıflara, derneklere kamu arazileri, kamu binaları hatta sit alanları 49 yıllığına bedelsiz verilerek bize, halka, çocuklarımıza ait olan tüm kaynaklar adım adım özel okul, yurt sahiplerine ve STK adı altındaki ticarileşmiş yapılara aktarılmaktadır.

Özel okullara, STK adı altındaki yapılara teşvik, destek, kamu arazilerinin, binalarının aktarımı sonlandırılmalı, bugüne kadar destek adıyla yapılan tüm aktarımlar kamu okullarına iade edilmeli, özel okullar, özel yurtlar kamulaştırılmalıdır.

ÜLKE GENELİNDE OKULLARDA DEPREM GÜVENLİĞİ VE DEPREM BÖLGESİNE GEREKLİ DESTEK SAĞLANMALIDIR.
HATAY’DA İKİ DERSLİKTEN BİRİ KULLANILAMAZ DURUMDADIR!

Deprem bölgesinde 4 milyonu aşkın okul çağındaki öğrenci depremden olumsuz etkilenmiştir. Deprem bölgesindeki çocuklar yoksulluğu diğer illerden daha da yoğun yaşamaktadır. Gerekli önlemler alınmazsa deprem bölgesindeki öğrenciler için okul terkleri en büyük risk olacaktır.

Deprem bölgesinde temel sorunlardan biri okula ulaşımdır. Okul sayısı yetersizliğinden kaynaklı çocukların okula ulaşımı aileler için ciddi bir maddi yük haline gelmiştir.

İhtiyacı olan tüm öğrencilere burs desteği verilmeli, okullara ulaşım için ücretsiz servis sağlanmalı, başta nüfusun yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde, kırsal alanlarda eğitim ortamlarının sağlanmalı, her okula en az bir psikolojik danışman ve rehber öğretmen atamasının yapılmalı, yıkılan, hasarlı okulların, dersliklerin inşasının tamamlanmalı, kaynak, internet, elektrik alt yapı sorunlarının çözülmelidir.

Deprem ülke geneli açısından büyük bir tehlikedir. Deprem güvenliği için okullara yeterli bütçe, kaynak ayrılmalı, MEB okulların deprem güvenliği ile ilgili ilçe, il web sitelerinde gerekli açıklamaları, bilgilendirmeleri yapmalı, tüm okulların deprem güvenliği sağlanmalıdır.

Hiçbir veli, hiçbir çocuğumuz yaşadığı sorunlardan dolayı kendini yalnız hissetmesin! Öğrenci Veli Derneği olarak çocuklarımızın yaşadığı sorunlara çözüm olmak için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizim çabamız, mücadelemiz çocuklarımıza hayalleri kadar büyük bir gelecek yaratma mücadelesidir. ELİF BEKCİ
Veli-der (ÖĞRENCİ VELİ DERNEĞİ) Denizli
Şube Başkanı