Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İtibar ve eşitlik için öğretmenler işi bıraktı

Talepleri karşılıksız bırakılan, hakları verilmeyen ve ÖMK ile ayrıştırılan öğretmenler, Türkiye genelinde iş bıraktı. İzmir’de de binlerce öğretmen yaptıkları eylemlerle ÖMK’nın geri çekilmesi ve taleplerinin karşılanması için MEB’e seslendi.

Talepleri karşılıksız bırakılan, hakları

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yürürlüğü giren Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) eğitim emekçilerini kariyer basamakları üzerinden ayrıştırdı ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkan öğretmenler Türkiye genelinde 1 günlük iş bıraktı. Toplamda 14 eğitim sendikasının aldığı karar doğrultusunda harekete geçen eğitim emekçileri yaptıkları mitinglerle ÖMK’yı protesto etti.

İzmir’de de binlerce öğretmen kentin farklı noktalarında yaptıkları eylemlerle taleplerini haykırdı. Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (Birleşik Kamu-İş) bağlı Eğitim-İş Sendikası İzmir Şubeleri Gündoğdu Meydanı’na toplanırken Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir Şubeleri ile Anadolu Eğitim Sendikası (Anadolu Eğitim-Sen) Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (Öv-Der), Eğitimciler Derneği (Eğit-Der), Emekliler Sendikası üyeleri Konak Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması yaptı.

Eylemlerde; ‘Laik, Bilimsel, Demokratik Eğitim’, ‘Saraya Değil Eğitime Bütçe’, ‘Mustafa Kemal’in Öğretmenleriyiz’, ‘Bu Kanun Nankörlük Başöğretmen Atatürk’, Öğretmen Uzmandır Sınav İstemiyoruz’ gibi pek çok slogan atıldı. Ayrıca öğretmenler; ‘İtibarımızı Geri Verin’, ‘Başöğretmen Atatürk’, ‘Uzmanlığım Diplomamdır’, ‘Eşit İşe Eşit Ücret’, ‘Öğretmenler Sahada’, ‘ÖMK İptal Edilsin’ yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

‘ÖMK GERİ ÇEKİLMELİ’

Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşen Eğitim-İş mitinginde basın açıklamasını Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer okudu. “Bugün eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarımın geleceğine sahip çıkacağını göstermenin günüdür” diyerek sözlerine başlayan Eğitim-İş Genel Sekreteri Sarıyer, eğitim emekçilerinin taleplerini sıraladı. Sarıyer, “ÖMK geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir. Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alim gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yanaşır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırın üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanların giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir. Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır” diye konuştu.

‘HADDİ DEĞİLDİR’

Sarıyer son olarak, “Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan; laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir! Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz! Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde!” dedi.

‘SOMUT ADIM ATILMADI’

Konak Meydanı’nda, Eğitim-Sen ve diğer eğitim sendikalarının birlikte yaptığı basın açıklamasını ise Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin okudu. ÖMK’nın, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırdığını, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmediğimi, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırdığını, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirdiğini belirten Eğitim-İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Çetin, “ÖMK düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ısrarla somut bir adım atmamaktadır. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez” açıklamalarında bulundu.

‘YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ’

Eğitim emekçilerinin taleplerini açıklayan Çetin, MEB’e de çağrı yaptı. Çetin, şunları söyledi: “19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınav derhal iptal edilmeli. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmeli. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılmalı. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmeli. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmeli. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme hakları, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalı. Bugüne dek görmekteyiz ki MEB eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. MEB’e çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve ÖMK’nın bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir.”