Üniversitelerde bu yıl Z kuşağının eğitime başlandığı, yeni neslin öğrenme biçimlerinin iyi araştırılması gerektiği ifade edilirken, İngilizce’nin üniversitelerde eğitim dili olarak kullanılması, yeni kuşağın eğitimleri gibi konular, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ)’nde düzenlenen çalıştayda tartışıldı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), “Üniversitelerde İngilizce’nin Eğitim Dili Olarak Kullanılması: Bütüncül Bir Yaklaşım 2” çalıştayına ev sahipliği yaptı. Panelde, uzmanlar eşliğinde “Neden yükseköğretim İngilizce eğitim dili olarak seçiliyor?” sorusuna cevap arandı. Panelde konuşan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, “İş dünyası ne istiyor. Bizim baktığımız pencerede analitik düşünme çok önemli. Öğrencilerimizin İngilizce öğrenmelerinin yanı sıra farklı diller de bilmesi iş dünyası açısından önem kazanıyor; çünkü dünyada çift kutuplu bir ticaret gelişiyor. Sadece bir yabancı dil yeterli olmuyor. Öğrencileri, kariyerine doğru yönlendirmek gerekiyor” dedi.
İEÜ Genel Koordinatörü Prof. Dr. Murat Borovalı da, eğitimde dil öğretiminin olmazsa olmazlar arasında yer aldığını, analiz yeteneğinin kazandırılması açısından ana dilin önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Borovalı, “Dil eğitimi olmazsa olmaz. Önemli olan düşünme yeteneğidir. İçeriği dikkatli düşünmemiz gerekiyor. Eğitim dediğimiz şey artık 4 yıl değil sürekli ve yeniden öğrenme sürecindeyiz” diye konuştu.
MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, sadece İngilizce eğitimin değil ülke olarak eğitimin dert edinilmediğini belirterek, “Edinmediğiniz için bu konuları sürekli konuşuyoruz. Öğrenmenin artık şekli değişti. Hoca tahtayı kullanarak anlatacak öğrenciler dinleyecek, bu değişti. Öğrenmede hoca artık bilge kişi değil, moderatodur; artık öğrencilerimizin mezun olduğunda karşılaştıkları yarış çok farklı. Sadece İngilizce bilmeleri yeterli değil, 2 hatta 3 dil bilmek gerekiyor” şeklinde aktardı.
Bu yıl üniversite eğitimine başlayan gençlerin Z kuşağından oluştuğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, yeni kuşağın özelliklerinin araştırılmasının gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Şahin, “Z kuşağı öncekilere hiç benzemiyor. Hızlı istiyor, hızla tüketiyor. Eğitimimizi planlarken yeni nesli iyi araştırmamız lazım. Üniversite artık meslek edinme yeri değil, gençlerimizi geleceğe hazırlama yeridir” dedi.
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise İngilizcenin yabancı dil değil evrensel bir eğitim dili olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Dinçer, “Yabancı dil eğitiminin bütün aşamalarında bir şeyler yapmamız lazım. Eğitim bütünleşik bir süreç. Mutlaka karşılıklı olması gerekir” diyerek öneride bulundu.