Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen 4D’li işçilerin tayin sorunlarını TBMM’de gündeme getirdi. İktidarın aile vurgusuna rağmen sorunun çözüme kavuşmadığını belirterek meclise çağrıda bulundu.
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 696 Sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçen 4D’li çalışanların yaşadığı tayin haklarında ki sorunları ele aldı. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurların aile birimini muhafaza etmeye yönelik tayin imkanlarına rağmen, 4D’li çalışanların benzer haklardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, bu durumun aile bütünlüğünü bozarak, boşanmalara ve psikolojik sorunlara neden olduğu belirtti. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Kamuda farklı statülerde çalışanların yer değişiklikleri de o statülerine bağlı olarak farklılık arz ediyor. 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi memurların çeşitli gerekçelerle, özellikle de aile birimini muhafaza etmeye yönelik tayinleri mümkünken kimi kamu işçileri bu haktan mahrum bırakılıyor. Mağdur edilen kamu çalışanı statülerinin başında ise 696 Sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçirilen 4D’li çalışanlarımız geliyor. Bu işçilerle ilgili kanunda ‘Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan istihdam edilebilir’ hükmü yer almaktadır. Yer değişikliği yapmama şartına bağlı olarak iş akitleri başlamış olabilir. Ancak insanların hayatları değişiyor ihtiyaçları dönüşüyor. Evlilikler yapılıyor ya da devlet böylesi bir soruna kayıtsız kalamaz
inancıyla eşler ilk etapta farklı şehirlerde yaşamayı bu kadro hakkından mahrum olmamak adına kabul edebiliyorlar. Ancak aradan 8 sene geçiyor ve herhangi bir adım atılmıyor. Bunu görmezden gelen bir devlet olamaz. Görmezden geldiğiniz şey insan. Yoksa siz de ´biz işçi istedik insanlar geldi´ diyen yazar Frisch gibi, ´biz işçi istiyoruz siz insandan bahsediyorsunuz´ mu diyeceksiniz.” dedi.
“Sendikalar kadroya geçen işçilerin tayin mağduriyeti yaşadığını ifade etmektedir”
KHK ile kadroya geçen işçiler ile diğer aynı ünvanlı çalışanlar arasındaki tayin haklarındaki eşitsizlikten bahseden Milletvekili Ün, “Ayrıca ilgili hüküm nedeniyle, kadroya geçen işçiler ve aynı kurumda çalışan aynı ünvanlı işçiler arasında farklılıklar olmaktadır. İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri gereğince İŞKUR aracılığı ile istihdam edilen işçiler ve eski kadrolu işçilerin tayin ve becayiş hakları varken KHK ile daimi işçi kadrosuna geçirilen işçilerin maalesef böyle bir hakkı söz konusu olamıyor. Bu eşitsiz durum hem işyerinde iş barışını ve huzurunu bozuyor hem de birçok işçi açısından aile bütünlüğünün bozulmasına ve
boşanmalara neden oluyor. Bu sorun kamuda işçi statüsünde çalışan yüzbinlerin sorunudur.
Sendikalar kadroya geçen işçilerin yarıya yakınının tayin mağduriyeti yaşadığını ifade etmektedir. Hatta bir sağlık sendikası 7200 üyesinin 4500´ünün yani yüzde 63´ünün tayin mağduru olduğunu ve bunların birçoğunun da büyük bölümünün hatta eşlerinin ayrı şehirlerde yaşadığını bildirmiştir. Bu durum sorunun devasalığını yüzümüze çarpmaktadır. Biraz gözümüzü açıp etrafımıza baktığımızda boşanmak zorunda kalan arkadaşlarımız olduğunu, kadro hakkını yakan dostlarımız olduğunu, ailesinden ayrı kaldığı için psikolojisi bozulan insanlarımız olduğunu fark edeceğiz.” diye konuştu.
“İktidarın bu sosyal yaraya kayıtsız kalmasına ne diyeceğiz?”
İktidarın aile bütünlüğünü vurgulamasına rağmen, kadroya geçen işçilerin tayin haklarındaki sorunlara duyarsız kalmasını eleştirerek çağrıda bulunan Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Peki her seferinde aile bütünlüğünden ailenin öneminden bahseden iktidarın bu sosyalyaraya kayıtsız kalması, hatta duyarsız kalmasına ne diyeceğiz? Bu yanlışta payı bulunanlara, Sayın Cumhurbaşkanımızın şu sözlerini hatırlatmak isterim: ‘İnsanı, doğumundan ölümüne kadar her alanda kuşatan, hayatın iniş çıkışları karşısında koruyan aile, çok büyük bir nimet, eşsiz bir hazinedir. İnsan aile içine doğar, ailede huzura erer, aile fertleri arasında kendini güvende hisseder, hayata ailesiyle birlikte hazırlanır.’ Sayın Cumhurbaşkanımız bu şurada ayrıca ‘aile yapımızı zayıflatacak her türlü girişim karşısında teyakkuz halinde olmalıyız’ çağrısında da bulunmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu teyakkuzda olma hali basit bir tayin hakkı verilmediği için bütünlüğü bozulan ailelerimiz için de geçerli midir? Öyleyse bu uyarısına rağmen ailelerimizi parçalayan bu konuda adım atmamak, bu insanların ailelerini korumak adına attıkları çığlıkları duymamak ve aileleri birbirinden mahrum bırakmak tam anlamıyla bir samimiyetsizliktir. Meclisimize düşen, yükselen bu çığlığın karşılığını vermektir. 696 sayılı kanun ile 4D işçi statüsüne sahip olanların en yüksek seviyede yaşadığı kadro nakil hakkı sorununun çözüme kavuşturulması için gerekli düzenlemeler yapmaktır. Aile kurumumuzu tehdit eden bu vicdansız düzenlemeden bir an önce geri dönülmesi çağrımı yineliyorum.” şeklinde konuştu.