İzmir Ticaret Borsası (İTB), 2018- 2019 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre rekolte tahminini 80 bin ton olarak açıkladı.
Koordinatörlüğünü İzmir Ticaret Borsası’nın yaptığı kuru incir rekolte çalışmaları, Ege İhracatçı Birlikleri, Aydın Ticaret Borsası ve Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ortaklığında, Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir ve Aydın İl Müdürlükleri, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ve Aydın Ziraat Odaları’nın katkılarıyla gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Borsası’nda İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen tarafından yapılan açıklamada, rekolte tahmin heyeti üyelerinin yaptığı 2018/19 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna dayanarak, yeni sezonda hava şartlarının normal seyretmesi halinde 80 bin ton rekolte elde edileceği yönünde tahmin belirtildi. Şen, “Yeni sezon rekoltesinin geçen yıl yapmış olduğumuz tahmine göre yüzde 2,25 oranında daha yüksek olmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl bütün kalite sınıflarını kapsayan toplam kuru incir rekoltesini 78 bin 200 ton olarak tahmin etmiştik. Gerçekleşen müstahsil tescilleri toplamı yaklaşık 83 bin ton. Rekolte heyetimizin yüzde 5 hata payı ile çok başarılı bir tahminde bulunduğunu söyleyebiliriz. Şu an için 61 bin ton ihracat, 7 bin ton civarında iç tüketim gerçekleştiğini ve 12 bin ton civarında bir stok olduğunu düşünüyoruz. Tamamlanmak üzere olan ‘17/’18 sezonunda 11 Ağustos itibariyle ihracattan ülkemize 265 milyon dolar döviz kazandırdık. Kuru üzüm için bu rakam 430 milyon doların üstünde. Nice tarım ürünümüz ve nice ihracat potansiyelimiz var. Bu nedenle el ele verip güçlenmemiz, doğru ve uzun vadeli tarım politikalarıyla gücümüze güç katmalıyız” diye konuştu.
‘ABD’nin tutumu doğru değil’
Yapılan açıklamada döviz kurunun yükseliyor olması ve ABD ile Türkiye arasında olan gerileme de değinildi. ABD’nin son zamanlardaki tutumunun kabul edilebilir olmadığını söyleyen Şen, “Ekonomimizde alınacak önlemler neticesinde son günlerde yaşadığımız kur/parite sıkıntıları yaşanmayacaktır. Türkiye bunun üstesinden gelecek kadar vatanına milletine sağdık insanların yaşadığı büyük bir ülkedir. Geldiğimiz noktada yine tarım, ekonomik kalkınmada en önemli kaldıraç olacaktır. Çünkü Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Birçok tarım ürününde kendimize yeter üretim kapasitemiz ve ihraç etme potansiyelimiz var. Bunlardan biri de ege bölgesinin eşsiz değerlerinden birisi olan incirdir” dedi.
‘Pasta hepimize yeter’
Konuşmada ihracatın ve tarımın geliştirilmesiyle ilgili konulara da yer verilirken, “İlk atılması gereken adımlardan biri tarım ürünlerimizde ‘Markalaşma’dır. Dökme ticarete son verip paketli ve katma değeri daha yüksek pazarlama sistemine geçmeliyiz. Verim, kalite ve rekoltemizi arttırarak dünyaya ‘Türk inciri’ni aşılamak birinci vazifemiz olmalı. Bölgemizde ziraat fakültesi olan üç adet değerli üniversite var. Bunun yanında araştırma enstitülerimiz var. Üretici, tüccar, ihracatçı, üniversite ve kamu olarak ortak paydada buluşup sektörümüzü geliştirmeye engel olan hiçbir şey yok. Değerli dostlar bu pasta hepimize yeter” dendi.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Birol Celep ise Türk kuru meyvesini dünyaya satmak için değil pazarlamak için çalışmak gerektiğine işaret etti.