Başöğretmenimiz Atatürk, Cumhuriyeti sağlam temeller üzerine kurmuş, Türk milletinin huzur
içinde dayanışmayla, kardeşçe yaşayabileceği bir yol açmıştır bizlere.
Laik ve Bilimsel Eğitime inanmış, Atatürk İlke ve devrimlerine bağlı kalarak çağdaş bir Türkiye
özlemiyle mücadele eden bizler, Denizli’de Laik ve Bilimsel Eğitim Platformunu (LABEP)
oluşturmuştuk.
Milli Eğitim Bakanlığının Tarikat ve Cemaatlerle yaptığı protokolleri kabul etmiyoruz.
Anayasaya aykırı olarak okullarımızda bu protokollerin varlığı, Türk milletinin birlik ve
bütünlüğüne karşı atılan bir adımdır.
Dün FETÖ vardı, bugün adları farklı FETÖ benzeri yeni cemaatler ortaya çıktı. Yeni 15
Temmuz süreçlerinin alt yapısı hazırlanıyor. Yine çocuklarımızın geleceğine ipotek konuyor,
hakları gasp ediliyor.
Bugün laik ve bilimsel eğitimi baltalamaya dönük bir proje olan ÇEDES eliyle hukuksuz,
anayasaya aykırı eylemler hortlamış, Cumhuriyet karşıtı karanlık yapıların gerçek yüzleri
ortaya çıkmıştır.
Filistine özgürlük yürüyüşleri, hilafet yürüyüşlerine dönmüştür. Cumhuriyetimizi bölmek
isteyenler, farklı maskelerle anayasa suçu işlemektedirler. Bu karanlık yapıların eylemleri
karşısında Cumhuriyet Savcılarını bir kez daha göreve davet ediyoruz.
Emeğimizi, alın terimizi savunacağız, Cumhuriyetimize de sahip çıkacağız.
Çocuklarımızın cinsiyetlerine göre ayrılmasına asla göz yummayacağız.
Uygulamalı eğitimin yaygınlaşması ve ezberci sistemin son bulması için çalışacağız.
Eğitimde fırsat eşitliği için, çocuklarımızın daha adaletli bir eğitim alabilmeleri için
mücadelemizi yükselteceğiz.
Tarikat ve cemaatlerin eğitime etkisini, hukuk dışı protokolleri reddediyoruz.
Anayasaya aykırı olarak uygulanan ÇEDES ve benzeri projeleri kabul etmiyoruz.
Okullarda dersi öğretmenler verir. Öğretmenlerin görev alanlarını kısıtlayıp, seçmeli
adıyla zorunlu olarak yönlendirilen seçmeli ders tuzağının eğitim sistemimizi daha da
karartmasına izin vermeyeceğiz.
Bugün geldiğimiz noktada Atatürk’ün tekke ve zaviyeleri neden kapattığını daha iyi
görüyoruz. Atatürk’ün günümüz Türkiye’sinde yaşanan sorunları 100 yıl önceden görerek,
Laikliği eğitimin temel ilkesi olarak hayata geçirerek nasıl tedbir aldığını bugün daha iyi
anlıyoruz.
Ve Başöğretmenimiz Atatürk’ün şu sözünü bir kez daha haykırıyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler mensuplar ülkesi olamaz. En
doğru, en gerçek tarikat medeniyettir.
LABEP olarak demokratik mücadelemiz, hukuk zemininde de sürecek. Öğrencilerimizin
geleceğini karartmamak için asla ödün vermeden çalışacağız.