Makine Sektöründe Karlılık Düşerken Rekabet Kızışıyor-Mehmet Sarı Açıkladı

Makine Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MAKSİAD) Başkanı Mehmet Sarı, makine sektörünün büyümeye devam ettiğini ancak kârlılığın ciddi şekilde azaldığını belirtti. Artan maliyetler ve düşük döviz kuru nedeniyle firmaların büyük bir baskı altında olduğunu vurgulayan Sarı, sektörün içinde bulunduğu zorluklara dikkat çekti.

Kârlılık Neredeyse Sıfır Noktasında

İhracata dayalı çalışan makine sektöründe, döviz kurunun enflasyon karşısında geride kalması rekabet gücünü zayıflatıyor. Bu durumun sektörün kârlılığını neredeyse sıfır noktasına getirdiğini belirten Mehmet Sarı, maliyet artışlarını müşterilere yansıtamadıklarını ifade etti. “Rekabet koşulları nedeniyle fiyat artışı yapamıyoruz. Ancak istihdamı korumak ve müşteri sadakatini sağlamak için bu stratejiye devam etmek zorundayız” dedi.

Çinli Firmalar Büyük Tehdit

Dünya genelinde yaşanan ekonomik durgunluğun Türkiye’yi de olumsuz etkilediğini belirten Sarı, özellikle Çinli firmaların sunduğu uzun vadeli ödeme seçeneklerinin Türk üreticiler için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. “Türkiye’de hiçbir firma TL bazında bir yıl vadeli satış yapamazken, Çinli üreticiler devlet destekli uzun vadeli ödeme seçenekleriyle büyük avantaj sağlıyor. Bu da yerli üreticileri zor durumda bırakıyor” ifadelerini kullandı.

Makine Sektörüne Savunma Sanayisi Gibi Destek Verilmeli

Türkiye’nin savunma sanayisinde önemli bir büyüme sürecine girdiğini hatırlatan Sarı, benzer desteklerin makine sektörü için de sağlanması gerektiğini belirtti. “Makine sektörü, Türkiye’nin sanayi üretiminde kritik bir konuma sahip. Savunma sanayisindeki atılımların benzerleri bu alanda da gerçekleştirilmeli. Bu, hem ülkemizin üretim kapasitesini artıracak hem de küresel rekabette avantaj sağlayacaktır” dedi.

Orta ve Yüksek Teknolojiye Yönelim Şart

Düşük teknolojiye dayalı ürünlerle rekabet etmenin giderek zorlaştığını ifade eden Sarı, “Orta ve yüksek teknolojiye sahip ürünlerde rekabet şansımız biraz daha yüksek. Ancak sektör genel olarak baskı altında. Üreticiler olarak bu süreçte inovasyona ve katma değeri yüksek üretime daha fazla odaklanmalıyız” diye konuştu.