Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen, dünyada tanınırlığı ve kabul edilebilirliği en yüksek yeşil bina sertifikası olan Leed, konut sektöründe öne çıkıyor. İnsan yaşamının önemli bir bölümünü geçirdiği konutların sağlık açısından belli standartlara sahip olması gerektiğini belirten Enes Duru Mimarlık Kurucusu Mimar Enes Duru, konutların sürdürülebilirlik felsefesiyle tasarlanıp inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Hızlı nüfus artışı ve doğal kaynakların tükenmesiyle birlikte eko sistemin bozulduğuna dikkat çeken Enes Duru Mimarlık Kurucusu Mimar Enes Duru, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen, dünyada tanınırlığı ve kabul edilebilirliği en yüksek yeşil bina sertifikası olan Leed hakkında bilgi verdi. Leed sertifikasının hem çevre hem de insan sağlığını korumak adına önemli kriterler getirdiğini ifade eden Duru, “En ufak yapı malzemesinden başlayarak, kullanılan malzemelerin kimyasal yapısı belirleniyor ve sağlığa uygun malzemelerin seçilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra; binanın çevresiyle uyumu, tasarımı, enerji tüketimi, güneş alma saatlerinin ve açısının ayarlanması, toplu taşıma araçlarına yakınlığı, 800 kilometre çapındaki bir alan üzerindeki yerel ürünlerin kullanılması gibi pek çok farklı konu başlığında kriter de sözkonusu. Leed sertifikası gümüş, altın ve platin olarak üçe ayrılıyor. Bu konuda Amerikan InSite Architecture firması ortaklarından Mimar Ali Yapıcıoğlu’ndan danışmanlık hizmeti alıyoruz. Binanın hem mimari tasarımı hem de Leed sertifikasına uygun şekilde inşa edilmesi için uygulama hizmetleri gerçekleştirebiliyoruz” diye konuştu.
Leed sertifikalı binaların çevre ve insan sağlığının yanı sıra; prestij anlamıyla da bir adım öne çıktığını hatırlatan Mimar Enes Duru, sertifika almak için önemli bir hazırlık ve uygulama sürecinin gerektiğini kaydetti. Amerika’da uzun yıllar akademisyenlik yapan ve dünyada Leed sertifikalı projelerde başarılı örnekleri yaşama geçiren mimar Ali Yapıcıoğlu ile birlikte İzmir’de güzel işlere imza atmak istediğini belirten Duru, “İzmir gerek iklimi gerekse de şehir yapısı anlamında önemli bir kent. Leed sertifikası konusunda önemli bir potansiyel taşıyor. Enes Duru Mimarlık olarak, çevre dostu binaları yaşama geçirmek birinci önceliğimiz” ifadesini kullandı.
Giderek sıkışan ve betonlaşan şehirlerde insanların doğaya özleminin de arttığını kaydeden Duru, İzmir’de de Leed sertifikalı binaları yapmak için firmalarla görüşme halinde olduklarını sözlerine ekledi.