Denizli’de okuma yazma bilmeyen kadına 450 bin TL’lik senet imzalattılar. Denizli’de geçimini pazarda sebze ve meyve satarak sağlayan Fatma Adamcı (55), yürümekte zorluk çeken yaşlı bir adama bakmaya başladı. Burada yaşlı adamın yanındaki emlakçı Y.K. ile tanışan Adamcı, çocuklarına ev almak için 7 bin dönümlük tarlasını satmak istediğini ve okuma yazma bilmediği için kendisine yardım edilmesini istedi. Bunun üzerine emlakçı Y.K., avukatı A.A.’nın yanında kadına vekalet alma yerine 450 bin TL’lik senet imzalattırdı. Emlakçıya vekalet verdiğini sanarak senet imzaladığından haberi olmayan Adamcı, kapısına gelen hacizle bütün gerçekleri öğrendi.
Tek umudu olan tarlaları haczedildi
Duydukları karşısında hayatı başına yıkılan Fatma Adamcı, yaklaşık 10 milyon değerindeki tarlasının haczedildiğini ve vekalet sandığı senetteki rakamın faizle birlikte 650 bin TL’ye çıktığını öğrendi. Kısa süre baygınlık geçiren ve çocuklarına ev alma hayali kurarken tüm mal varlığını kaybetmeyle karşı karşıya kalan Adamcı, yardım bekleyerek konunun çözülmesini istiyor. Parayı ödemeği takdirde tüm tarlasını ve evlerini kaybetme riski olan kadın, bundan dolayı çocuklarıyla da arasının bozulduğunu, emlakçının daha öncesinden bu şekilde yaşlıları ve yabacıları hedef alarak dolandırdığını iddia etti. Gözü yaşlı kadın, 28 Ocak tarihinde tarlasının satışa sunulacağını öğrenirken, okuma yazma bilmediği için kendilerine el uzatılmasını bekliyor. Emlakçı Y.K. ise kendisini arayan mağdura ‘Senin benle işin yok avukatla görüş’ diyerek telefonu kapatıp hiçbir şey dinlemedi.
“Ben okuma yazma bilmediğim için vekaletname yerine senet imzalattılar”
Hayatının darma duman olduğunu söyleyen Fatma Adamcı, “Kendime ait olan arazimde çalışıyorum. Belimde platin olduğu için onu yapamaz oldum. Eşimde felci ve küçük kızımda bulunduğu için zor durumda kaldım. Buzdolabım çamaşır makinem yoktu. Bizim maddi durumumuz kötü olduğundan dolayı bir yaşlı amcaya bakmaya gittim. Bu yaşlı adama bakarken Yaşar isimli şahısla tanıştım. Bu tanıştığım Yaşar isimli adam hem beni, hem de baktığım yaşlı adamı dolandırdı. Yaşar isimli kişi bana ait olan tarlayı satmak amacıyla benden sözleşme aldı. Bu sözleşmenin altına senet koyup beni dolandırdı. Eşim ise bana evden bir uzaklaştırma yaptı. Bununla birlikte moralim bozulduğu için böyle bir hataya düştüm. Beni dolandıran Yaşar’dan şikayetçiyim. Ben okuma yazma bilmediğim için vekaletname yerine senet imzalattılar. Bende bu durumu bilmiyordum ve şikayet etmeme rağmen hiçbir sonuç alamadım. Benim 650 bin TL bir meblağ karşıma geldi. Ben bu kadar parayı görmedim. Yaşar isimli şahıs beni bir avukatın yanına götürdü. Ben bu tarlayı satıp kızlarıma ev alacaktım. Bu dolandırıcılar yüzünden 10 milyon TL’lik arsam haciz edildi. Şu anda zor durumdayım ve benim ile çocuklarımın psikolojisi bozuldu” dedi.
“Beni o şahıslar alıkoydu”
Dolandırıcıların kurbanı olan kadının kızı Rümeysa Adamcı, kişilerin kendisini alı koyduğunu ve tehdit ettiğini belirterek, “Kardeşlerimle birlikte annem ev alacaktı. O yüzden de annem vekaletname verdi. Biz vekaletname verdik biliyorduk ama bize senet imzalatmış. Anneme senet imzalatırken ben yanlarında değildim. Beni o şahıslar alıkoydu. Benim annemle birlikte gitmeme izin vermeyerek zorla tuttular. Bizim ev alma hayalimiz varken dolandırıldık” dedi.
“Onların at çiftçiliği hayalleri varmış ve bizimde hayallerimiz var”
Kişilerin arazilerine at çiftliği kurma hayalinin olduğunu söyleyen mağdur kadının torunu Büşra Nur, “Biz hepimiz şu anda mağdur olduk. Anneannem vekalet yerine 600 bin TL’lik senet imzaladığı için yaklaşık 10 milyonluk yerimize haciz geldi. Şu anda kış gününde hepimiz dışarda kalabiliriz. Dolandırıcılar yüzünden büyük maddi sıkıntılarımız oluştu. Nasıl geçineceğiz hiç bilmiyoruz. Onların at çiftçiliği hayalleri varmış ve bizimde hayallerimiz var. Senet yüzünden milyonluk yerimizi gitti. Şu anda ne yapacağımızı bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, yaşlıları hedef alıp dolandırdığı iddia edilen emlakçı Y.K., en son yaşlı bir adama bakarak kendi geçimini sağlayan mağdurun kendisine borcu olduğunu iddia ederken, Adamcı ise bu iddiaların yalan olduğunu ve bu şekilde avukat aracılığıyla insanların güvenini sağlayıp hukuki yönden ellerinin kollarının bağlandığını, imza olduğu için hiçbir şey yapamadıklarını söyledi.