Türkiye’de pamuk primlerinin 1 dekar alanda 500 kilograma kadar sınırlandırılması uygulamasına karşı çiftçilerin tepkileri giderek artıyor. İki hafta önce karın gözden geçirilmesi için basın açıklaması yapan Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu konuyla ilgili bir gelişme olmayınca basın açıklaması yapıp Tarım İl Müdürlüğü’ne dilekçe sundular.
Efeler Ziraat Odası binasında ilçe ziraat odaları ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Başkan Kendirlioğlu Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’na iletilmek üzere hazırladıkları dilekçeyi okudu. Başkan kendirlioğlu önemli bir pamuk üreticisi olan Türkiye’nin bugün Çin’den sonra en fazla pamuk ithal eden ülke haline geldiğini belirterek, “Ülkemiz, kurulu tekstil sanayinin ihtiyacı olan yıllık yaklaşık 1,5 milyon ton pamuğun 850-900 bin tonunu yerli üretimle karşılanmaktadır. Geri kalan 600-700 bin tonunu ise pamuk üretimi yapan ülkelerden ithal ederek, milyonlarca dolar cari açık verilmektedir” diyerek yetkililerin stratejik ürün konumunda olan pamuk üreticilerinin temsilcilerinin sesine kulak vermesini istedi.
Türkiye’nin kendi ihtiyacı olan pamuğu yetiştirebilme potansiyeline sahip iken yanlış uygulamalar nedeniyle en çok pamuk ithal eden ülkelerden biri olduğunu kaydeden Başkan Mehmet Kendirlioğlu, “Ülkemizde mevcut tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyacını karşılamak bakımdan, yerli üretimin artırılması zorunlu hale gelmiştir. Bu potansiyel ülkemizde mevcuttur. İlimizde, dekar başına pamuk verimi 1994 yılından 2010 yılına kadar sektörde yer alanların katılımıyla oluşturulan komisyonlar marifetiyle belirlenirdi. 2010 yılından 2018 yılı üretimine kadar ise ‘Uydu Algılama Sistemi’ ile belirlenmiş, her üretici uydu görüntülerinden alınan verilere razı gelmişti. Çünkü bu sistemde kısıtlayıcı bir durum söz konusu değil idi. Tohum sektöründe yaşanan gelişmeler, çeşit seçimine göre, bir dekar alanda bulundurulan bitki sayısı, teknolojik yeniliklerin uygulanması ile birim alandan alınan verim 250-300 kg/da’dan 550-650 kg/da’lara çıkmıştır. Prim, üretimi teşvik amacıyla yapılır. Amaç, dahili üretimle, ihtiyacımız olan pamuğun büyük bir kısmını karşılamak ise, dekarda 500 kg. ile sınırlama getirilmesi genel amacımızla çelişmektedir. Maç oynanırken kural değiştirilmemelidir. Aksi takdirde, üretimi çok meşakkatli olan pamuk tarımını bırakan çiftçi, kolay kolay bir daha dönüş yapmayacaktır” dedi.
Özellikle Aydın’da pamuk ekiminden vazgeçen Kuyucak, Buharkent, Çine, Sultanhisar, Köşk ve Karpuzlu ilçelerindeki çiftçilerin bir daha pamuk üretimine geri dönmediğini kaydeden Başkan Mehmet Kendirlioğlu, “2004 yılından 2010 yılına kadar, yüksek maliyetler dolayısıyla pamuk tarımından vazgeçen Kuyucak, Buharkent, Çine, Sultanhisar, Köşk, Karpuzlu ilçelerimiz üreticileri bir daha dönüş yapmamışlar, bila mecbur bazı ilçe çiftçimiz hayvancılığa yönelerek, kaba yem ihtiyaçlarından yonca, silajlık mısır ekimi yapmış, bazı ilçe çiftçilerimiz ise çilek, sebzecilik gibi alternatif ürünlere yönelmişlerdir” diye konuştu.
“Üretim talebi karşılamıyorken, yeni uygulamanın mantığını çözmek zor”
Şu anda Türkiye’deki mevcut pamuk ihtiyacını mevcut pamuk üretimi yetmezken üretimin arttırılması konusunda herhangi bir gelime olmadığını ifade eden Başkan Kendirlioğlu, “Kalite ve birim alandan alınan miktar açısından mukayeseli bir üstünlüğe sahip olduğumuz pamukta talebi karşılamakta zorluk çekerken, üretim için herhangi bir gelişme sağlanamamıştır. İlimizde, pamuk prim dosyası veren 6 bin 873 üretici bulunmaktadır. Hak edilen destekleme prim miktarı ise 230 Milyon TL’dir. Dekardan 500 kg’ın üzerinde kütlü pamuk alan üretici sayısı 2 bin 963, üretim ise 21 bin tondur. Prim desteği ise 17 Milyon TL’dir ve bu da dağıtılacak prim miktarının yüzde 7,3’üne tekabül etmektedir. Kesinti oranının yüzde 4 ve miktarının 10 milyon TL. olduğu düşünüldüğünde, üreticimize verilecek paranın ne kadar düşük olduğu görülecektir” diyerek 6 milyon kişinin geçim kaynağı olan pamuğa hak ettiği desteğin arttırılmasını ve üreticinin basit nedenlerle üretimden kaçırılmamasını istedi.