https://youtu.be/omiiED8py2Q
Nazillili Abdullah Gandak isimli çiftçinin 1955 yılında tarlasında ürettiği patlıcanı mevsiminde yaş olarak satamayınca, içini oyduktan sonra kurutarak kışın da satmayı başardı. Gandak’ın 65 yıl önce semt pazarlarında satışını yaptığı patlıcan bugün torunları tarafından güneşte kurutularak 5 kıtaya ihraç ediliyor. Sezonda 3 bin tona yakın yaş patlıcanı 600 aileye de iş kapısı yaparak kurutan Karaefe Ailesi, yarım asır önce keşfettikleri mahalleye özgü hava koridoru sayesinde güneşten de en iyi şekilde yararlanarak doğal kurutma yapıyor.
Aydın’ın Nazilli ilçesindeki bu mahallede yediden yetmişe herkes bu işle meşgul. 1955 yılından bu yana patlıcan oyarak geçimlerini sağlayan mahalleliye öncülük eden Karaefe ailesi, 3. kuşakla dünyaya açıldı. Amerika, Avustralya, Asya, Avrupa, Afrika. “Dünyada Kuru patlıcan gönderemediğimiz sadece kutup bölgeleri kaldı” diyen Karaefe kardeşler, “Amerika’nın teknolojisi ile ünlü Silikon Vadisi varsa bizim de güneşten gelen doğal lezzeti ile ünlü patlıcan vadimiz var” sloganı ile hedef büyüterek dünyanın dört bir yanına kuruttukları ürünleri yolluyorlar. Türkiye’de en verimli ve doğal patlıcan kurutma işinin, dünyada eşi benzeri görülmeyen hava sirkülasyonu özelliği nedeniyle sadece bu mahalledeki 3 kilometrelik hava koridorunda verimli halde gerçekleştirildiğini keşfeden aile, bu keşfini kazanca dönüştürmeyi başarmış.
İşi dedelerinden öğrendiler
Dedeleri Abdullah Gandak’ın taze olarak satmakta zorlanmasıyla keşfetmiş olduğu oymacılık ve kurutma işini babalarından sonra devralınca bir adım daha öne giden Abdullah ve Turgay kardeşler, önceleri Almanya’daki gurbetçilere sattıkları kuru patlıcanı patent ve tescilini aldıktan sonra ürün çeşitliliğini de artırarak Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu, Afrika, Asya, Avustralya ve son olarak Amerika’ya gönderiyorlar. “İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik” diyen Turgay Karaefe, “Dedem Abdullah Gandak ile 1955 yılında patlıcan kurutmacılığı işi başladı. Belli bir dönem sonra babam devraldı. Bir süre sonra abim Abdullah ile birlikte biz bu işi oldukça ilerlettik. Yıllardır ihracat yapmaktayız. Avrupa’da kendi depomuz var. patentli Karaefe ve Nazilli Yıldıztepe Mahallesi markasıyla dünyanın her yerine ihracat yapıyoruz. Kuru patlıcan başta olmak üzere bamyadan, fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere, kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı lezzeti ile sofralara sunuyoruz. 7 ay süren sezonda 2 bin – 2 bin 500 ton yaş patlıcanla sadece kendimizin değil mahalledeki yaklaşık bin 500 evin, 6-7 bin kişinin geçim kapısı olduk. Kuruttuklarımızın yüzde 65’den fazlasını ihraç ediyoruz. Bizim burası deyim yerindeyse bacasız fabrikadır. Mahallemizdeki 7’den 77’ye herkes oymacılıkla geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında patlıcan oyan, özel alanlar dışında evlerinin balkonlarından çatı katlarına kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle halkımız hayatlarından da oldukça memnun. Mahallemizde bu işi yaparak kazanç elde eden yaşlılarımız torunlarına, öğrenciler okullarına, genç kızlar da çeyizlerine destek oluyor. Patlıcanı oyup, kurutup dünyaya satarak hem Nazilli’yi hem de dünyayı ‘Güneşle gelen doğal lezzet’ sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya devam ediyoruz.”
“Amerika’nın ‘Silikon Vadisi’ varsa bizimde ‘Patlıcan Vadimiz’ var”
Turgay Karaefe; “Yıldıztepe Mahallesinde kurutmuş olduğumuz patlıcan kurusu, biber kurusu gibi ürünlerin lezzetini ve tadını kutuplar hariç bütün dünya almaya başladı. Amerika’da teknoloji ile alakalı silikon vadisi bilinir, tanınır. Fakat biz de Yıldıztepe Mahallesi olarak iddialıyız, Nazilli’yi ‘Amerika’nın Silikon Vadisi varsa Nazilli’nin de Patlıcan Vadisi vardır’ diye tanıtmaya hazırız. Yıllar önce eski Nazilli Kaymakamımız Caner Yıldız’ın keşfettiği ve araştırmasını yaptırdığı mahallemizi artık dünya tanıyor. Tanıtım konusunda Nazilli Belediye Başkanımız Sayın Kürşat Engin Özcan ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu’ndan da ihracat ve istihdamı daha da artırarak ekonomiye katkı için manevi destek bekliyoruz. ”