Türkiye siyasetini yakından takip eden Denizlili Psikolog Süleyman Hecebil, Egeyön TV’ye konuk oldu. Hecebil, siyasette bir günü diğer günü tutmayan açıklamaları, sürekli değişen gündemi ve son dönemde özellikler suç örgütü lideri Sedat Peker’in gündeme getirdiği yolsuzluk iddialarının toplum üzerindeki etkisini değerlendirdi.
“TÜRKİYE’DE CİDDİ BİR SİYASİ YÜZSÜZLÜK VAR”
Hecebil, sözlerine toplum yararına utanma duygusunun kaybedildiğine vurgu yaparak başladı. Hecebil; “Türkiye’de siyaset gündemi çok sık değişiyor. Bu bazen bilinçli bazen de kendiliğinden gerçekleşiyor. Halkın bu gündemleri takip edebilmesi ve anlayabilmesi çoğu zaman mümkün olmuyor. Halkın bu gündemlere tanıklık etmekten başka çaresi kalmıyor. Siyasette kakafoni yaşanıyor. Bu kakafoniyi siyasi erk ve medya yürütüyor. İkinci bir problem ise siyasette utanma duygusunun olmamasıdır. İnsanlar kendisine güvenmediğinde ve değersiz hissettiğinde utanabilir. Bu psikolojik bir sorundur. Ben söylediğim utanma duygusu bu değil. Ben söylediği toplum yararına utanma duygusudur. Bu utanma duygusuna sahip olmayanlar ormanları yakabilirler, kana şiddet, hırsızlık gibi şeyler yapabilirler. Toplum yararına utanma duygusu bizi yanlıştan alıkoyan bir duygudur. Sadece insana özgü bir duygudur. Siyaset utanma duygusunun olmadığı bir süreç yaşanıyor. Türkiye’de ciddi bir siyasi yüzsüzlük var “dedi.
“TÜRKİYE’DE YER YARILSA DA İÇİNE GİRSEK DURUMU VAR AMA HİÇ ÖYLE DAVRANILMIYOR”
Televizyonda ve sosyal medyadaki tutarsız ve şok edici ifadelere değinen Hecebil; “Bugün Twitter’da konuşulanlara bakıyorsunuz yazılanlar, paylaşılan videolar var. Türkiye’de yer yarılsa içine girsek durumu var ama hiç öyle davranılmıyor. Utanma duygusunu kaybeden kişiler toplumun cehaletini artırmaya çalışır. Cehalet diploma ile ilgili olan bir şey değildir. Örneğin; TRT’de doçent bir kişi çıkıp ‘Nuh Peygamber gemisinde oğlunun olmadığını anlayınca cep telefonu ile oğlunu aradı. Oğlu İHA’ya bindi, gemisine geldi’ dedi. Halkımız böylesine fikirlerinin felce uğratılması durumunda. İyi ile kötüyü ayırt edemez hale gelen insanların sayısı giderek artıyor.” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMUN ARKA ARKAYA GELEN SKANDALLARA TEPKİ VERECEK HALİ KALMADI”
Yapılan açıklamalarda toplumun düşüncelerine yapılmak istenen etkiye dikkat çeken Hecebil; “Cehalet içinde bulunan insanlar kendi fikirleri ile düşünemezler. Bunun için cahildirler. Cehaleti artırmak isteyenlerde insanların kendi akıllarıyla düşünmelerini engellemek için algı yönetirler. Haber bültenleri, tartışma programları, diziler, troller bunun için çalışır. Bir milletvekilinin videosu yayınlandı. Videoda ‘Size para kazandırmak için zor duruma düştüm’ diyor. Burada hukuka uygun olmayan bir durum var. Kamuyu ilgilendiren bir durum olduğu için mahremiyet yok. Bunun algı yönetimi ‘Benim mahremime girildi, başım açık’ diyerek yapıldı. Burada onların aklının ürettiği fikirler insanların düşünmelerini istiyorlar. Toplumun, arka arkaya gelen skandallara tepki verecek hali kalmadı. Tepkisizliğin en önemli sebeplerinden birisi temel ihtiyaçlarda yaşanan yoksunluktur.” şeklinde konuştu.
“UTANMA DUYGUSUNU KAYBETMEMİŞ SİYASET VE SİYASETÇİLER DİLİYORUM”
Toplumun yaşananlardan sonra seçimde tepki göstereceğini söyleyen Hecebil; “Toplun yüzde 60’lık kesimi siyasi erke olan güvenini kaybetti. Aradaki güvene dayalı sözleşme bozuldu. Yeni bir sözleşmeye ihtiyaç vardır. Halkımız vicdanını ve aklını kaybetmemişse bunun tepkisini sandıkta gösterecektir. İyi ki sandık var. Sandıkta tepki gösteremezseniz nerede göstereceksiniz? Seçim çok önemli bir seçenektir. Toplumsal öfke ve tepkiyi en demokratik şekilde ortaya koyulmasını sağlar. Halkın seçimlerde bugüne kadar hiç ortaya koymadığı bir tepki ortaya koyacağını, seçim sonuçlarına doğrudan yansıyacağını düşünüyorum. Vatandaşlarımıza, seçimlerden sonra utanma duygusunu kaybetmemiş siyaset ve siyasetçiler diliyorum.” diye konuştu.