Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Rektör Kutluhan, Pamukkale Üniversitesi Termal Rehabilitasyon Merkezi ile ilgili soruları yanıtladı

HABER: BORA ÖZİZMİRLİ Pamukkale

HABER: BORA ÖZİZMİRLİ

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi (PAÜTERM) hakkında kendisine yöneltilen soruları cevapladı.



“DÜNYA’DAN BURAYA TEDAVİ İÇİN REHABİLİTASYON İÇİN İNSANLARIN GELMESİNİ BEKLİYORUZ.”

Oldukça bilgilendirici geçen mülakatta Rektör Kutluhan, Denizli’nin tarihi geçmişine vurgu yaparak hastaların geçmişten günümüze bir çok dönemde tedavi amaçlı bölgeye geldiğini aktardı.

Son 30 yılda rehabilite edici sağlık sistemlerinin s ön plana geçtiğini belirten Rektör Kutluhan, projenin hayalinin 30 yıl önceye dayandığını ifade etti.

“PAÜ Termal Rehabilitasyon Merkezi’nin kuruluş amacını ve geçirdiği tarihsel süreç hakkında kısaca bilgi verirmisiniz?” sorusuna Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şu cevabı verdi:

“29 Temmuz geçtiğimiz günlerde çok büyük bir katılımla açılışı gerçekleştirdik. Bu tanıtım toplantısında acımız bir an önce dünyaya ,ülkemize bu merkezin duyurulmasıydı. Bunun asıl amacı 8 bin yıllık geçmişin, tarihin içerisinde bulunan Denizli’nin orjinal termal tedavisine geri dönüşüne o genlere tekrar kavuşmasını amaçlamıştık.

Çünkü hem Hierapolis olsun hem Leodikya olsun bu antik kentlerimizde tedavi amaçlı dünyadan bir çok yerden insanların geldiği hatta bunların mezarlarının olduğunu hepimiz biliyoruz. Tedavi olup geri dönenler var, tedavi olamadan ölenler var, tedavi esnasında ölenler var. Dolayısıyla bunların mezarlarında antik kentlerimizin kenarlarında mevcuttur.

Bu ne demek? İşte bizde aynı şeyi yapıyoruz, Dünya’dan buraya tedavi için rehabilitasyon için insanların gelmesini bekliyoruz. Buradaki tarihin derinlerinde yapılan işi tekrar gündeme getirerek, Denizli’nin gerçek fonksiyonlarından birini ortaya çıkarmış olduk. Ama tabii tıbbi olarak sağlık yönünden en önemli unsurun tedavi edici sağlık sistemlerinin yanı sıra rehabilite edici sağlık sistemlerinin ön planına geçtiğini son 20-30 yılda görüyoruz.

Çünkü insanlar daha sağlıklı yaşlanmak istiyorlar, ömürlerine ömür katmak istiyorlar, el ayaktan düşmek istemiyorlar. En önemli rehabilitasyonun amaçlarından biri bu dediğim sağlıklı yaşlanmadır. Bunu tabi ki ne izliyor? Şu anda tedavi edici hekimlik çok şeyi zorluyor. Bunlarda hastanın hayatını kurtarmak için organ kayıplarımız var. Organ kayıplarının yerine tekrar organ nakillerimiz var. Bunların sağlıklı çalışması lazım. Buda yine fizyoterapinin önemli işlerinden biridir.

Diğer taraftan maalesef dünyamızda savaşlar bitmedi. Savaş malülleri diye bir kavram var.Yani savaşlarda gazi olarak dönenler, veyahut savaş mağdurları,sivil mağdurlar.Bunların da yine sakatlanması, organ kayıpları söz konusudur. Bunlarında rehabilitasyonu çok öneldir. Diğer taraftan hepimizin bildiği gibi trafik kazalarıdır. Trafik kazalarından sonra oluşan sağlık sorunları rehabilitasyonun en önemli alanlarından biridir.

Doğuştan gelen hastalıklarımız var. Bu hastalıklarımıza eğer rehabilitasyonu koyarsak  bazılarına koyabiliyoruz. Onlarında sağlıklı olarak büyümelerini ve hayatlarına devam etmelerini sağlayabiliriz.

Sonuç olarak bu merkez bir çok aklanda hizmet verecektir. Bu hizmette bölgemizde, Denizli ile kısıtlı kalmayacaktır. Dünyaya açılacak olduğu bu amacından bellidir. Buranın kuruluş tarihi tabii burada çok değerli hocalarımız var. Pamukkale Üniversitesi olarak  30 yıllık bir geçmişimiz var. Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Anabilim Dalı kurulurken böyle bir merkezin hayali zaten yapılmış. Denemelerinde yapılmıştır. Dolayısıyla hayali 30 yılı bulan. Projesi 2012’de yapılmıştır. O proje sonrada inşaat 2017’de başlamış ve 2023 ‘dede Türkiye Cumhuriyetimizin 100.Yılı’nda da açılışı ve tanıtımını gerçekleştirmemiz bize mutluluk ve gurur verdi. Bu sürecin hızlanmasın buranın açılmasında çok faktör var ve bir çok kişi kamuda çalışan, sayın valimizden tutun, büyükşehir belediye başkanımız ,milletvekillerimizin,Ankara’daki bürokratlarımız, Sağlık Bakanlığımız, Turizm Bakanlığımız,Ticaret Bakanlığımız tüm bunların katkılarıyla bugüne geldiğimizi söylemek zorundayım. Hepsinden Allah razı osun. Çok teşekkür ediyoruz.

Çünkü tesisimiz şuan itibariyle 400 milyon Türk Lirası’na mâlolmuş tesisdir. Gördüğünüz gibi  şuanda tam robot dediğimiz hastayı yürütebilen bir sistemin önündeyiz. Robot sistemlerimiz burada çok yoğun bir şekilde tüm vücudumuzu el robotu olsun,omuz robotu olsun, robotla emg çekimi olsun bunlar öyle herhangibir yerde bulunacak cihazlar değil. Birde bu cihazlar bulunsa da kullanımı hastaya gerçekten fayda  verme noktasında uzmanlık isteyen cihazlardır. Bunların kurulması hepsi büyük bir gayretin eseridir. Tüm katkı yapanlara tekrar teşekkür ediyorum.”dedi.


“SAĞLIK TURİZMİ AÇISINDA BURANIN YENİ BİR KONSEPTE KAVUŞACAĞINA DA EMİNİZ”

Yapılan yatırımın sağlık turizmi boyutu açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, hastaların konaklama hizmetinden dolayı bölgedeki otellerin ve turistik yerlerin bu durumdan çok faydalanacağını söyledi.

“Merkezin faaliyete geçmesinin Pamukkale- Karahayıt destinasyonu ve ülkemizin sağlık turizmi gelişimi açısından ne gibi katkıları olacaktır?” sorusuna Prof. Dr. Ahmet Kutluhan devamında şunları belirtti:

“Tabii biz özel sektör olarak burayı yapmış değiliz. Biz kamuyuz .Bizim için sağlık ön plandadır. Buraya ihtiyacı olan insanlara biz bu ihtiyacı gidereceğiz.Ama olayın bir sağlık turizmi boyutu var ki, dünyada bu şuanda sanki normal turizmin önüne geçermiş haline gelmiş çünkü insanlar artık kendi sağlıkları için “hem gezeceğim,hem sağlığımı düzelteceğim” noktasına geldiklerinden dolayı biz burayı sağlık turizmine de açıyoruz. Dolayısıyla sağlık turizmini açmamız demek bizim çevre otellerini de kullanmamız demektir. Çünkü biz burada aynı anda bir gün içerisinde 500 hastayı hizmet verebiliriz. Bu az buz rakam değildir. Mesela bunu 100 hasta olarak düşünebilirsiniz bu hastaların konaklamaları söz konusudur. Bu konaklama nereden karşılanacak? Bizim böyle bir yatak kapasitemiz yok. Yani yataklı bölüm açsak dahi bir yatak kapasitemiz yok? Bu yatak kapasitesi bizim için en az 1000 olması gerekiyor. Bunu çevre otellerden karşılayacağız. Çevre otellerimiz bu bölgedeki otellerimizde çok teşekkür ediyorum. Çünkü ‘yatak – oda sizden, tedavi – kür bizden ‘politikasını onlarda kabul etti.Bu tesisimizi onlar kabul etmese tanıtımı, açılışa gerek kalmazdı o zaman biz yataklı servisimizle açmak için ayrıca uğraşırdık. İnşallah yataklı servisimiz açılacak. Ama dediğim gibi çok büyük merkezdir.  Çok hastayı aynı anda kür verebilir ve bu ne demek oluyor? Çevredeki otellerin kullanımı olmuş oluyor ve sağlık turizmine çok ciddi Denizlimizde turizm yok diyemeyiz. Denizlimize 2 milyon, 2.5 milyon, 3milyon turist ziyaret ediyor. Şuanda buraya gelirken yine Pamukkale’nin  ziyaretçilerini gördük. Ama bunlar günlük ziyaretlerdir. Bazıları konaklamadan geliyor ve ziyaret ediyor ve dönüyor. Ama burasıyla birlikte sağlık turizmi ön plana geçebilir. Bizim kür tedavilerimiz 1 haftalık 2 haftalık, aylık şeklinde olacağı için hiç bir kişi geldiğinde 1 haftadan az kalmayacaktır. Günü birlik buraya gelenler merkezde kalabilir. Ama yinede Denizli’de kalacaklar. Dolayısıyla biz sağlık turizmi açısında buranın yeni bir konsepte kavuşacağına da eminiz.”

BUNU HAYAL ETMEKTEN ZİYADE HEMEN 3 – 5 YIL İÇERİSİNDE YAŞAYACAĞIMIZI SÖYLEYEBİLİRİM

3-5 yıl içinde merkezin gözde bir yer olacağını belirten Prof. Dr. Ahmet Kutluhan   “Terman Rehabilitasyon için gelecek planlarınızdan söz edermisiniz? Merkezin uzun vadeli hedefleri nelerdir ?”sorusuna ise Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şu açıklamada bulundu:
 
“Bu merkezimiz gerçekten fizyoterapi, kozmetoloji ve tamamlayıcı tıp üçgeninde açılmıştır. Bunların sağlık sorunlarıyla da ilgili olarak acil tedavi yapılacak şekilde acil servisi burada açılmıştır. Bu dört ayak burada çok önemlidir. Buranın geleceği gerçekten muhteşemdir.

Şimdi biz tıp fakültesiyiz, üniversiteyiz. Kozmetoloji olsun, tamamlayıcı tıp olsun çok şağlıklı şartlarda, ehil olmayan ellerde bu tedaviler uygulanıyor. Biz burada bu tedavilerin gerçek uygulamasını, gerçek endikasyonlu uygulamasını yapacağız ve bu konuda da tıp fakültemiz öğrenciler yetiştirecek , uzmanlar yetiştirecek. Bu 500 hastayı bakar derken bunların her birinden biz ne çıkacağız? Biz sonuçta tıp fakültesiyiz araştırmalar yapacağız, dünyaya yeni bakış açıları oluşturan yayınlar yapacağız. Buraya  gelmek isteyip, görmek isteyip değil, ‘burada biraz çalışayım mı, stajımı yapayım mı ?’dediği yer olacaktır. Oda ayrı bir boyuttur. Bunu hayal etmekten ziyade hemen 3 – 5 yıl içerisinde yaşayacağımızı söyleyebilirim.”dedi.


“DENİZLİMİZ TÜM SEKTÖRLERİYLE BU YATIRIMA SAHİP ÇIKMASI GEREKİR. “

Eklemek istediğiniz başka bir husus var mıdır? sorusuna ise  Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, “Denizlimiz tüm sektörleriyle bu yatırıma sahip çıkması gerekir” dedi, devamında  şunları söyledi:

“Eklemek istediğim bu yatırım Denizlimize yapılmıştır. Denizlimiz tüm sektörleriyle bu yatırıma sahip çıkması gerekir. Biz sahip çıkıyoruz ancak her şey bir bütünlük arzettiği için buradaki otellerimiz olsun, bunlarında  sahip çıkması gerekir, yardımcı olmamız gerekir. Şimdi hasta nakilleri söz konusu olacaktır. Her bir otelimizin bu konuda bilgilenmiş, bilgilendirilmiş reklam olsun, bizim ürünlerin satışı olsun bunlarda hep birlikte eğer davranabilirsek,bu işe sahip çıkarsak gerçekten bu iş uzamadan kısa sürede istediğimiz sonuçları almaya başlayabiliriz. Ama biraz geri durarsak yine yaşayacak çünkü burası öyle bir merkezki burayı örtmek söz konusu değil artık. Dolayısıyla belki uzun sürer ama dediğim gibi sahip çıkarsak daha hızlı yol alabiliriz.”