Saadet Partisi Denizli İl Başkanlığı, TBMM’de Tarım Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü saatlerde “Toprağa sahip çık, çiftçiye destek ol” sloganıyla 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Denizli İl Başkanı Abdullah Özeren, çiftçiye yapılan zulmü kamuoyuyla paylaşmak üzere bir araya geldiklerini belirterek, “2024, Türkiye tarımı için bir felaket yılı olarak tarihe geçmiştir” dedi.
“ÇİFTÇİNİN BORCU 1 TRİLYONU AŞTI”
Yanlış tarım politikaları, yüksek maliyetler ve ürünlerin değersizleştirilmesi, ülke genelindeki çiftçilerin krize sürüklendiğini ifade eden Başkan Özeren, “Üretici, yüksek maliyetler ve düşük alım fiyatları arasında sıkışmış, emeği hiçe sayılmıştır. Bu hükümet, tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye’nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu 1 trilyon TL’ye ulaşmıştır! Biz, faiz batağına saplanmış ve traktörleri haczedilmiş çiftçileri izliyoruz bu memlekette! Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Türkiye’nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir.
Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur!”dedi.
“ÇİFTÇİ PERİŞAN TÜKETİCİ DE PERİŞAN!”
Tarım Bakanlığı’nın “Sen üret, yeter” sloganına işaret eden Özeren, “Çiftçilerimiz de bu ülkenin bakanlığına güvenerek sabırla üretime devam ettiler. Fakat sonuç hüsran oldu. Ürettiler ama kendilerine bile yetmedi. Çiftçi perişan tüketici de perişan. Tarladan çıkan ürün, maliyetlerle birlikte uçuk rakamlara ulaşırken, halk mutfak masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bu millet ne yiyecek, çocuğuna ne yedirecek” ifadelerini kullandı.
“DENİZLİLİ ÇİFTÇİMİZ EKEMİYOR AÇ KALIYOR“
Denizli’nin il merkezinin tam bir sanayi kenti görünümünde iken ilçelerde ve köylerde halkın büyük çoğunluğunun geçimini tarımdan sağladığını vurgulayan Özeren, “Tarımsal felaket yılı olan bu 2024 yılında, Honazlı çiftçi kardeşimizin cennet elması, Tavaslı çiftçi kardeşimizin ayçiçeği, Acıpayamlı çiftçimizin biberi, kavunu, karpuzu ve daha bir çok tarımsal ürün 2023 yılı fiyatlarının da neredeyse yarı fiyatına ancak satılabiliyor. Bu aynı zamanda tüketiciyi de zorda bırakıyor. Üretici satamadığı için perişan, tüketici de bahçeden 5 liraya alınan ürünü markette 20 liraya, hatta 80 liraya aldığı için. Çiftçimizin yaşadığı bu ekonomik tarımsal felaket nedeni ile Acıpayam’da kavun, karpuz, havuç; Kale’de biber; Serinhisar’da nohut; Tavas’ta arpa, buğday, ayçiçeği; Honaz’da kiraz, elma, Çivril’de Çal’da Baklan’da, Bekilli’de üzüm; Pamukkale’de pamuk ve nar hepimizin gördüğü gibi tarlalarda kalıyor. Yine ilimizin en büyük tarımsal üretim kaynaklarından olan tütün, kekik, ayçiçeği, üzüm, haşhaş, elma, nar gibi ürünlerin, son yıllarda, maliyetlerdeki artış ve ürünlerin değerindeki düşüş nedeni ile, üretimi azalmaktadır. Enflasyon nedeni ile çiftiçinin maliyeti karşısında, üretilen bu ürünler değersiz kalmıştır. Tarımsal felaket yılı olan 2024, Denizlimizi de maalesef fazlasıyla olumsuz etkilemiştir” dedi.
“ÇÖZÜMÜ VAR SAADETİN SESİNE KULAK VERİN!”
TBMM’deki bütçe görüşmelerinde çiftçilere verilecek desteklerin gündeme geleceğini ifade eden Özeren, “Çare basit, çözüm var. Öncelikle derhal Tarım Kanunu’nu uygulayın ve tarımsal desteği 135 milyar TL’den, 600 milyar TL’ye çıkartın. Göreceksiniz o zaman ne icralık çiftçi kalır, ne haczedilen traktör kalır. Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat garantisi verilsin. Çiftçi, ürününü zarar etmeden satabilsin. Çiftçilere faizsiz finansman sağlayın, mevcut borçları en az 2 yıl süreyle faizsiz olarak erteleyin. O zaman nasıl bolluk bereket olduğunu göreceksiniz. Et ve sütte dışa bağımlılığı bitirmek için önce zincirin en önemli halkası olan süt üreticisini koruyun. Küçük aile işletmelerine destek sağlayın, süt fiyatını 1 litre süte 1.5 kg süt yemi karşılığında sabitleyin. Simsarları koruyan değil, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak yeni bir hal yasası hayata geçirin. Topyekûn, yerli ve milli Tarım Reformu için harekete geçin. Bu ülkenin çiftçisi, toprağıyla yeniden barışacak, kendi ürettiğini kendi halkına sunacak. Milli Görüş’ün tek temsilcisi olan SAADET Partisi milletimizin alın terini çalanların ellerini yakasından bırakmayacaktır. Türkiye’nin bereketli toprakları rantçıların eline teslim edilmeyecek, üretim yeniden canlanacak! Bu zulüm sona erecek ve SAADET Partisi, bu hesabı mutlaka soracaktır! Son olarak, tüm bu saydığımız çözüm önerilerini eğer AK Parti yapmıyorsa,
İnşallah Saadet iktidarında biz hepsini yapacak, çiftçimizle ele ele müreffeh bir geleceğe yürüyeceğiz.” açıklamasını yaptı.