Türk halkının yüzde 84’e ulaşan katılım oranı ile demokrasiye bağlılığını ortaya koyduğunu anlatan Eskinazi, seçim sonuçları incelendiğinde, Türk halkının her siyasi partiye uyarılarını yaptığını, siyasi partilerin bu uyarıları dikkate alarak, toplumun tamamını kucaklayan söylemlerle politikalarını güncellemelerini ümit ettiklerini kaydetti.
Kamuoyunun aylardır kilitlendiği 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin 1-2 üzücü olay dışında Türkiye genelinde demokratik olgunlukla geçtiğine işaret eden Eskinazi, “Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi, İl Genel Meclisi Üyesi ve Muhtar olarak seçilen adayları kutluyor, yeni görevlerinde yaşadıkları şehir, ilçe, belde ve mahallelerin çağdaş bir kimlik kazanması için kendilerine duyulan güvene yakışır hizmetler yapmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Kalkınmanın yerelden başladığını unutmayalım
Millet iradesinin sandığa yansıdığının altını çizen Eskinazi şöyle devam etti; “Türkiye’nin bundan sonraki süreçte yapması gereken hızla ekonomiye odaklanmak olmalıdır. 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 3 küçülen Türk ekonomisinde küçülmenin durması ve tekrar büyümeye geçmesi için mahalli idarelerimizin yöneticilerine de büyük görevler düşmektedir. Kamu kaynaklarını doğru kullanarak, yerel değerleri katma değerli bir şekilde ekonomiye kazandırarak kalkınmanın yerelden başlamasına öncülük etmeliler. Yeni seçilen mahalli idarecilerimizden, geçmiş dönemde yerel kalkınma için atılan adımları daha ileri taşımalarını istiyoruz. İhracatçılar olarak yerelde üretilen değerlerin katma değere dönüşmesi için işbirliğine hazır olduğumuzu bir kez daha paylaşıyorum.”
Türkiye’nin 1 Nisan 2019 tarihi itibariyle 4.5 yıl seçimsiz bir döneme girdiğini hatırlatan Eskinazi, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmak için önünde bulunan 4.5 yıllık süreyi popülist politikalardan uzak, Türkiye’nin ihtiyacı olan reel politikalar izleyerek çok iyi değerlendirmesi çağrısında bulundu. Eskinazi, “İhracatçılar olarak, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım odaklı üretim ve ihracata yoğunlaşacağız, toplumun tüm kesimlerinin aynı bilinçle hareket etmesi halinde ekonomimizin içine girdiği darboğazdan kısa sürede çıkacağından hiçbir şüphemiz yok. Türkiye’nin küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek reformlara bugünden odaklanmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.