Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Şeref Arpacı: “Sanayici Feda Edildi”

CHP Denizli Milletvekili Şeref

CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın gerçekleştirdiği sunuma katıldı. Toplantıda, sanayicilerin yaşadığı zorluklara değinen Arpacı, “Mevcut ekonomik yaklaşımlar sanayicilerimizi sıkıntıya soktu, onlara adeta feda edildiler” şeklinde ifadelerde bulundu.

Arpacı, “Bugünkü sunumda nelerin kaybedildiğini gördük. Burada kaybedilen şey, üzülerek belirtmeliyim ki sanayi üretimi ve sanayicidir. Ancak bu sanayicinin ilk kaybedilişi değil. Eylül 2021’de, para politikaları çerçevesinde bir talep enflasyonu yaratıldı. Düşük faiz politikasıyla paraya olan talep arttı ve bu talep enflasyonu daha da tetikledi. O günlerde dolar 8,5 TL, politika faizi yüzde 19 ve reel faiz yüzde 21 seviyesindeydi, enflasyon ise yüzde 24’tü. Örneğin, o dönemde enflasyonun yüzde 24 olduğu bir noktada faiz oranı 19 yerine 21 olsaydı, bugün bu durumla karşılaşır mıydık? Bence böyle bir durumda olmazdık” dedi.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve banka bürokratları, TBMM’nin 28. Dönem 3. yasama yılı başlangıcında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bir sunum gerçekleştirdi. Merkez Bankası Kanunu’na göre yılda iki kez yapılması gereken bu sunumun ilki yapıldı. Merkez Bankası Başkanı Karahan, Küresel Ekonomi, Makroekonomik Görünüm, Para Politikası ve Genel Değerlendirme konularında milletvekillerini bilgilendirdi. Komisyonda konuşan CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Merkez Bankası’nın 93. kuruluş yıl dönümünü kutlayarak başladığı konuşmasında, “Sürdürülebilirlik ve kurumsallaşmanın önemli olduğu bu yeni dünya düzeninde sizi meclisimizde ağırlamak ve dinlemek büyük bir mutluluk. Umarım Merkez Bankası eski bağımsızlığı ve kurumsallığını sizinle birlikte sürdürür, böylece 28. Dönem boyunca sizi tekrar burada misafir edebilir ve dinleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

CEVABINI BULAMADIĞIMIZ SORULAR VAR: ‘NEDEN FAİZ YÜZDE ELLİ?’

Enflasyon ve günümüzdeki ekonomik durumun siyasi etkilerine dikkat çeken Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Şeref Arpacı, Mahfi Eğilmez’in “Ekonomi politikamız yok, politika ekonomimiz var” sözünü hatırlatarak, teknik konuların yanı sıra siyasi boyutların da ele alınmasının önemine vurgu yaptı. Arpacı, “Cevabını bulamadığımız sorular var, neden faiz oranı yüzde elli?” şeklinde bir soruyla durumun ciddiyetini ortaya koydu.

Arpacı, “Yüce Meclis çatısı altında Merkez Bankası gibi önemli bir kurumun sunumunu dinledikten sonra burada siyaset yapmayı kimse istemez. Ancak öyle bir ekonomik ilerleyiş var ki, bunu dile getirmeden geçemiyoruz. Özellikle Mahfi Eğilmez’in çok sevdiğim bir sözü var: ‘Ekonomi politikamız yok, politika ekonomimiz var.’ Hükümet, siyasete bağlı bir ekonomi yürütüyor. Bu nedenle biz burada ne yazık ki teknik meselelerden çok, daha çok siyasi konular üzerinden konuşmak zorunda kalıyoruz. Çünkü cevabını bulamadığımız sorular var; faiz neden yüzde 50? Enflasyonun yüzde 85, üretici enflasyonunun ise yüzde 150 olduğu bir dönemde, sizi faizi yüzde 8’den yüzde 50’ye çıkarıp orada tutan şey neydi?” diye sordu.

MERKEZ BANKASI YEDİ AYDIR NE KADAR YOL KAT ETTİ?

Özellikle faiz oranlarının %50 seviyesine ulaşmasının sebeplerinin sorgulandığı toplantıda, Osman Cevdet Akçay’ın Şubat 2024’teki açıklamaları hatırlatıldı. Ağırlıklı ortalama fon maliyeti, mevduat faizi ve politika faizi arasındaki bağlantının kopmuş olduğu ifade edildi. Merkez Bankası’nın bu bağlantıları yeniden tesis etme noktasında ne kadar ilerlediğini sorgulayan Arpacı, “Şubat 2024’te Cevdet Bey açıklamalarında ‘settings’lerden bahsetmişti. Orada ‘ağırlıklı ortalama fon maliyeti ve mevduat faizi arasındaki link kopmuş’ ifadesi, ‘politika faizi ve enflasyon linki kopmuş’ ifadesi, ‘faiz ve kur linki kopmuş’ ifadeleri vardı. Yedi aydır bu bağlamda bu linklerin yeniden tesis edilmesi noktasında Merkez Bankamız ne kadar yol kat etti?” dedi.

Arpacı, “Yüce Meclis çatısı altında Merkez Bankası gibi önemli bir kurumun sunumunu dinledikten sonra burada siyaset yapmayı kimse istemez. Ancak öyle bir ekonomik ilerleyiş var ki, bunu dile getirmeden geçemiyoruz. Özellikle Mahfi Eğilmez’in çok sevdiğim bir sözü var: ‘Ekonomi politikamız yok, politika ekonomimiz var.’ Hükümet, siyasete bağlı bir ekonomi yürütüyor. Bu nedenle biz burada ne yazık ki teknik meselelerden çok, daha çok siyasi konular üzerinden konuşmak zorunda kalıyoruz. Çünkü cevabını bulamadığımız sorular var; faiz neden yüzde 50? Enflasyonun yüzde 85, üretici enflasyonunun ise yüzde 150 olduğu bir dönemde, sizi faizi yüzde 8’den yüzde 50’ye çıkarıp orada tutan şey neydi?” diye sordu.

YAPTIĞINIZ SUNUMLA BİRLİKTE SANAYİCİNİN FEDA EDİLDİĞİNİ GÖRDÜM

2021 yılında yaşanan maliyet enflasyonu ve popülist politikaların sonuçları, sanayicilerin feda edildiği bir dönemdir diye seslenen Arpacı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü sunumunuzda da şunu gördüm, bu linkler tabii piyasada ve verilerde ihdas edilmiş gözüküyor ama neyi feda ettiğimizi de burada, sunumunuzda gördük. Burada feda edilen şey üzülerek söylüyorum sanayi üretimi ve sanayici oldu! Aslında bu sanayicinin ilk defa feda edildiği de değil. Eylül 2021 yılında dolar 8,5, politika faizi 19, reel faiz 21 seviyesindeydi, enflasyon 24’teydi. O gün enflasyonun 24 olduğu noktada faiz 19 yerine 21 olsaydı biz bugünlerde olur muyduk? Bence olmazdık.”

SADECE TALEP ENFLASYONU DEĞİL, BİRDE MALİYET ENFLASYONU VAR!

Toplantıdaki konuşmasında Şeref Arpacı, “Geçmişte uygulanan düşük faiz politikalarının sanayi üretimi üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsederken, hep talep enflasyonunu konuşuyoruz ama asıl yanlışlardan bir tanesi, bu ülkede maliyet enflasyonu yaratıldı. O yüzden sanayicinin ilk defa feda edilmediğini söylüyorum. O dönem popülist politikalar sebebiyle konutlara yapılmayan zamların tamamı sanayicinin üzerine yapıldı. Örneğin, enerji zamları! Doğal gaz fiyatı tam 12 kat arttı, elektrik fiyatı tam 8 kat arttı, işçilik maliyetleri 5 kat arttırıldı ve döviz baskılandı. 2001 yılındaki adı kur çıpası olan sistemden bugünün ne farkı var? Ve o gün göz göre göre gelen ekonomik krizin bugün de eli kulağında olduğunu söylüyorum. Peki, önleminiz var mı Sayın Başkan? Bunu da sizden duymak istiyorum. Çünkü “carry trade” olarak adlandırılan bir mevzu var. Döviz rezervlerimizin artması memnuniyet verici ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şöyle bir iddiası oldu: “Biz dövize müdahale etmesek bugün döviz 25 lira olur.” demişti. Tabii bu da “carry trade” açısından muazzam bir bütçede delik oluştururdu. Bu doğru bir ifade değildi. Fakat öteki taraftan da diyorum ki: Merkez Bankamız bu kadar müdahale edeceğine sanayicinin ve ihracatçının döviz bozma zorunluluğunu kaldırsa sanayici dövizin düşmemesi konusunda daha iyi destek olur” dedi.

Son olarak, Ege Cansen’in “Ülkede dövizin fiyatı yanlışsa her şeyin fiyatı yanlıştır” sözüyle, Türkiye’nin ithalata olan bağımlılığının altı çizen CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, 2021 yılında bozulan döviz, faiz ve enflasyon dengesinin yeniden nasıl sağlanacağına dair öneriler beklediklerini dile getirdi.