CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir’in ilçe ve mahallelerine yönelik ziyaretlerine hız kesmeden devam ediyor. Yerel seçim çalışmalarına CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından görevlendirildiği Ödemiş, Bayındır ve Kemalpaşa’dan başlayan ve adaylarla birlikte ziyaretler gerçekleştiren Sertel, Beydağ, Karşıyaka, Aliağa, Menemen ve diğer ilçelerdeki davetlere de katılarak vatandaşlarla bir araya geliyor.
Gittikleri her yerde, konuştukları her kişide vatandaşın içine düştüğü ekonomik sıkıntılarla karşılaştıklarını ancak onlara baharı müjdelediklerini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğinin olduğu her yerde baharı görmek mümkün. Sosyal belediyecilik anlayışının en güzel örneklerini yaşamak ve görmek mümkün. Ekonominin bittiği noktada umut da veremiyorlar. Biz şimdi umut veriyoruz. Baharı müjdeliyoruz” diye konuştu.
KİBİR KULELERİ
AKP iktidarının bu seçimde de gibi kinden, nefretten, ayrıştırmadan beslenmeye çalıştığını ifade eden Sertel, 31 Mart da kibir kulelerinin birer birer yıkılacağını, sosyal belediyecilik anlayışı ile birlikte barış ve kardeşliğin bu topraklara yeniden hakim olacağını söyledi.
İktidarın ekonomiyi yönetemez noktaya geldiğini kendisine yönelik eleştirilere de “Yüzde 50 oyumuz var” diyerek böbürlendiğini anlatan Sertel, şunları söyledi:
“Bizler kimseyi diline, dinine, düşüncesine, ırkına, mezhebine göre ayırmadan herkesin bir arada yaşaması gerektiğini savunuyoruz. Sosyal belediyecilik yaparak ranta değil halka dokunan belediyecilik anlayışı ile insanlarımız refah içinde yaşasınlar istiyoruz. Mahallelere kreş olsun diyoruz. Kadınlarımız üretsin, çalışsın, üreticimizin yüzü gülsün diyoruz. İşte bu nedenle bu seçimlerde kazanan CHP olmayacak. Halk kazanacak, demokrasi kazanacak. Halkın iktidarı gelecek ve bu kibir iktidarı da gerekli dersi alacak. Yüzde 50 oy aldık diye böbürlenemeyecekler. Zillet diyorlar, illet diyorlar, teröristle bir arada göstermeye çalışıyorlar. Alabildiğine kötü bir dil kullananlara bizim söyleyecek sözümüz yok. Biz onları milletimize bırakıyoruz. Milletimiz onlara sandıkta gerekli dersi verecek. Bizim ortak özelliklerimiz var. Bayrağımızı seviyoruz, ülkemizi seviyoruz. Hepimiz beraber kardeşçe, ayrışmadan yaşamak istiyoruz. Beraber üretelim, beraber yaşayalım diyoruz. Yandaşlarımız değil halkımız zengin olsun diyoruz.”
HERŞEYİ SATTILAR SIRA SOĞAN PATATESTE
İktidarın on altı yıl boyunca ülkenin milli serveti olan fabrikaları birer birer sattığını hatırlatan Atila Sertel, “’Devlet basma bezi mi üretir’ dediler Sümerbank’ları sattılar. ‘Devlet şeker mi üretir’ dediler Şeker fabrikalarını sattılar, kağıt fabrikasını sattılar. Tüpraş’ı, Petkim’i, demir çelik fabrikalarını sattılar. Ama şimdi devleti öyle bir hale getirdiler ki patates soğan satıyorlar. İzmir’de İhsan Alyanak’ın kurduğu, Yüksel Çakmur un büyüttüğü tanzim satışları (TANSAŞ) ancak 40 yıl sonra örnek aldılar. Ama İran’dan, Suriye’den patates, soğan, Sırplar’dan et ithal ettiler kendi üreticimizi bitirdiler. Bu kibir iktidarına ders verme zamanı geldi geçiyor” diye konuştu.