Günlük hayatta hemen herkes, neredeyse her gün stresle karşı karşıya kalır. Stres, uyku düzensizliklerinden kaslarda gerginliğe, midede asit artışından yüksek tansiyona kadar birçok hastalığa sebep olabilir. Ayrıca enerjinizi düşürüp halsiz ve bitkin bırakabilir. Stresle baş edebilme konusunda yediğiniz besinlerin büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr.İsmet Tamer, enerjiyi artıran ve stresi azaltan besinleri sıraladı.
MAGNEZYUM AÇISINDAN ZENGİN GIDALAR TÜKETEREK KAYGILARINIZI AZALTIN
Stres anında artan kortizon seviyeleri, yeterince magnezyum tüketirseniz düzenlenir, vücudunuz sakinleşir ve gevşer. Magnezyum gevşemenizi sağlayan ve kaygı belirtilerini bertaraf eden bir mineraldir. Yeterince magnezyum tüketmediğinizde serotonin seviyeniz düşer, strese dayanmak güçleşir. Magnezyumu bol yumurta, ıspanak ve pazı gibi yeşil yapraklı bitkiler ve bakliyatlar tüketerek stresten daha az etkilenebilirsiniz. Özellikle bakliyat gibi sağlıklı karbonhidratlar, enerji seviyenizi de dengede tutmanıza yardımcı olurlar.
SEROTONİNİ ARTIRMAK İÇİN HİNDİ ETİ VE KAKAO TÜKETİN
Serotonin çok önemli bir hormon. Serotonin üretimini tetikleyen besinler tüketerek rahatlık ve dinginlik sağlayabilir, kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Serotonin üretimini tetikleyen besinlerin başında hindi eti geliyor.Diğer tetikleyici yiyecekler ise yumurta, baklagiller, bazı tahıllar muz ve kakaodur. Kakaonun mutlu edici etkisi olduğu zaten biliniyor. Her gün küçük bir parça bitter çikolata tüketerek kalp sağlığınıza da destek olabilir, bu sayede bu konudaki endişe ve stresinizi de azaltabilirsiniz. Üstelik gün ortası atıştırmalığı olarak kendinizi enerjik hissetmenize de yardımcı olacaktır.
KAHVE YERİNE BİTKİ ÇAYLARINI İÇMEYİ SEÇİN
Kakao denince kahve de hatırlanıyor ancak kahve ve benzeri kafeinli içerikler vücudumuzda stres ve kaygı hissini artırıyor. Çünkü kafein sinir sistemi için bir uyarıcı etkisi yaparak kalp atış hızını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını yükseltiyor. Stresli zamanlarınızda kafeini mümkün olduğunca azaltmak; onun yerine bitki çaylarını tercih ederek sık sık tüketmek, vücudunuzda gevşeme ve dinginlik etkisi yaratabiliyor.Örneğin papatya çayı, sadece bebekleri rahatlatıp uykuya dalmalarını kolaylaştırmakla kalmaz, sizdeki stres ve kaygı belirtilerinde de gözle görülür bir azalma sağlayabilir.
“Güne kahvesiz başlayamıyorum, gün içinde konsantre olabilmek için kahveye ihtiyacım var” diyenler, muhtemelen kahveyi biraz da el alışkanlığıyla içiyor olabilirler. Çok fazla çay ve kahve tüketmek idrar söktürücü etki ile vücudu susuz bırakabilir, bu da metabolizmanızı daha kolay strese sokar. Böyle alışkanların yokluğunu suyla telafi edebilirsiniz. Vücudunuza bol bol su almak, sakinleşmek için önemli bir adım. Araştırmalara göre su içmek için susamayı beklememelisiniz, çünkü susadığınızı hissettiğinizde çoktan vücudunuz susuz kalmaya başlamış oluyor. Vücudunuzu sulamaya başladığınızda ise gevşeme, rahatlama başlıyor ve stres azalıyor.
HER GÜN KÜÇÜK BİR AVUÇ BADEM YİYEREK DAHA AZ STRESLİ OLUN
B vitaminleri, vücudun hem fiziksel hem de ruhsal dayanıklılığında önemli rol oynar. Pek çok araştırmada, B vitamini açısından zengin dana eti, avokado, badem gibi yiyecekleri bol bol tüketmenin, sinir sistemine olumlu etki yaptığı gösterilmiştir. Bu vitaminlerin eksikliğinde de kaygı bozuklukları görülebiliyor. Yeterli B6 vitamini alındığında, vücudumuzun mutluluk hormonu diye de bilinen serotonini salgılaması kolaylaşıyor, hissettiğiniz stres azalıyor. Badem ayrıca B2 ve E vitamini bakımından da zengin ve hem stresi azaltıyor, hem de bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Her gün küçük bir avuç badem yiyerek daha az stresli bir gün geçirebilirsiniz. Ayrıca strese girince kuşkonmaz yiyin, zengin folik asit içeriği ile stresinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.
KARBONHİDRAT TÜKETİMİ STRESLE BAŞ ETMEYİ ZORLAŞTIRIYOR
Rafine şeker ve işlenmiş gıdalar hem genel olarak vücudumuza, hem de özellikle beynimize zararlı maddelerdir. Şeker ve diğer rafine karbonhidratlar kan şekerinde hızlı bir yükselişe ve düşüşe neden olarak, ruh halinde değişikliklere ve stresle baş etmekte zorluklara yol açar. Karbonhidratlı gıdaların başlangıçta stresi azalttığı söylenebilir, sonrasında kan şekerinizdeki dalgalanmalar ya da alacağınız aşırı kaloriler stresinize kesinlikle iyi gelmeyecektir. İlla da karbonhidrat diyorsanız, tam tahıllı, işlenmemiş yulaf gibi kompleks karbonhidratları tercih etmelisiniz.
HAFTADA 3 KEZ OMEGA-3 AÇISINDAN ZENGİN GIDALAR TÜKETİN
Kaygı ve stresle başa çıkmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri beyin kimyanızı düzene koyacak yiyeceklerle beslenmektir. Beynimizin düzgün çalışmak için sağlıklı yağlara, özellikle de omega-3 yağ asitlerine ihtiyacı var. Omega-3’ten zengin gıdaların başında somon, ceviz, avokado, keten tohumu, chia tohumu gibi yiyecekler geliyor. Özellikle somon en iyi Omega-3 kaynaklarından biridir. Haftada üç kere tüketmek hem stresinizi azaltır, hem de stresten yorulan kalbinizi korumaya yardımcı olur.
STRESTEN KORUYAN HORMONLARIN ÜRETİMİ İÇİN GÜNE ANTİOKSİDANLARLA BAŞLAYIN
Antioksidanlar, beyni birçok hastalığa karşı korur. Eğer yeterince antioksidan tüketmezseniz, beyni stresten koruyan hormonların üretimine zarar verirsiniz. Havuç, tatlı patates, ıspanak gibi A vitamininden zengin; portakal v.b. turunçgiller, kivi, kırmızı biber, brokoli gibi C vitamininden zengin; badem, avokado, ayçiçeği gibi E vitamininden zengin, antioksidan kaynağı besinleri bolca tüketirseniz, vücudunuzun kaygı ve stresle mücadelesine de destek olursunuz. Mesela kahvaltıda taze sıkılmış bir bardak şekersiz portakal suyu güne başlamak için iyi bir tercihtir.
İYİ BAKTERİLERİ ARTIRMAK İÇİN PROBİYOTİKLERİ HAYATINIZIN BİR PARÇASI YAPIN
Streste rol alan serotonin üretiminde bağırsaklarda bulunan bakteriler de önemli role sahiptir. Bu bakterileri destekleyecek yoğurt, kefir gibi probiyotik gıdaları hayatınızın bir parçası haline getirmek, stresle baş etmenize yardımcı olabilir. Çivi çiviyi söker hesabı, acılardan etkilenmemek için acı biber yenmesini önerenler de var. Gerçekten de acı biber, içerdiği kapsaisin isimli madde sayesinde hem metabolizmayı hızlandırıyor, hem de vücutta mutluluk etkisi yaratan hormonların salgılanmasını hızlandırıyor.
Eğer laktoz intoleransı gibi süte ve süt ürünlerine karşı tahammülsüzlük durumunuz söz konusu değilse, bazen eskiden annelerimizin yaptığı gibi yatmadan önce içeceğiniz bir bardak ılık süt de içerdiği protein sayesinde sinir sisteminizi rahatlatıp gevşetebilir, stresinizi azaltabilir.