Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

TBMM BAŞKANVEKİLİ GÜLİZAR BİÇER KARACA: 10 OCAK İKTİDARIN KUTLAMA GÜNÜ,GAZETECİLERİN MÜCADELE GÜNÜDÜR

TBMM Başkanvekili ve Cumhuriyet

TBMM Başkanvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili Gülizar Biçer
Karaca, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bir açıklama yayınladı. Gülizar Biçer Karaca’nın
açıklaması şöyle:
Türkiye’de 10 Ocak basın emekçileri için tarihi bir gündür. 62 yıl önce medyayı iş
dünyasındaki menfaatleri için aparat olarak gören zihniyete karşı örgütlenip, medya
patronlarıyla mücadele eden ve 212 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle ilk kazanımı
elde eden kıymetli basın emekçilerinin günüdür.
Basın emekçilerinin mücadelesi elbette 62 yıl önce başlamadı. Ancak bugün basın
emekçilerinin hak arayışını değerlendirmek için, 22 yıllık AKP’nin basın karnesini de
irdelemek gerekiyor.


20 YILDA 848 GAZETECİ MESLEĞİNİ YAPARKEN TUTUKLANDI
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, Türkiye’de AKP’nin 2002’de iktidara
geldiği dönemden itibaren 20 yılda en az 848 gazeteci tutuklandı. EngelliWeb’in son
raporuna göre 2021 itibariyle Türkiye’den 574 bin 798 internet sitesine erişim engellendi.
İfade özgürlüğü, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı göz göre göre ihlal edilirken,
haberin oluşması ve yayınlanması engellenerek kamu yararı ilkesi zedelendi. Bunun yerine
sulh ceza hakimlikleri eliyle jet hızıyla çıkartılan kararlarla “bazı” kişilerin, siyasilerin, iş
çevrelerinin, adi suçlardan yargılanan sanıkların kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle
gazetecilik mesleğinin yürütülmesi engellendi.

BİR HAFTANIN ENGELLEME RAPORU:
Dezenformasyon yasası olarak bilinen düzenleme, halkın haber alma hakkını ve kamu
yararını ilkesini tamamen budamış durumdadır. Sulh ceza hakimlikleri eliyle yalnızca son bir
haftada engellenen haberler: Bir hakimin öğretmen eşine küfür eden öğrencileri okulda
gözaltına aldırması haberinin engellenmesi, Halk TV’den Seyhan Avşar’ın “Yargıda 2. Zindaşti
Girişimi Nasıl Önlendi” haberinin engellenmesi, Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle
tutuklanan Erzurum’daki dönerci Mustafa Atmaca’nın verem hastalığı gerekçesiyle serbest
bırakıldığı iddiasına ilişkin haberlerin engellenmesi, Adalet Bakan Yardımcısının torpil
yazışmaları hakkındaki haberlerin engellenmesinden oluşuyor. Türkiye ne yazık ki iktidar
eliyle basın sektörü açısından sansürün kalıcı şekilde işletildiği bir açık hava hapishanesine
dönüştürülmüştür.


BİR HAFTANIN GAZETECİ YARGILAMA RAPORU:
Durum yalnızca basın sektöründeki haberlerin engellenmesiyle sınırlı değildir, çok
daha tehlikeli olan, haberin peşinde bizzat koşan basın emekçilerinin de yargı sopası eliyle

cezalandırılarak mesleklerini icra etmelerinin engellenmesidir. 8 Ocak’ta Seyhan Avşar
aleyhine açılan manevi tazminat davasının objesi Halil Falyalı haberidir. Aynı gün Barış
Pehlivan ve Mustafa Büyüksipahi’nin eski HSK üyesi hakkındaki haberleri nedeniyle kamu
görevlisine hakaret etmek suçundan yargılandıkları Asliye Ceza Mahkemesi davası
görüşmüştür. Metin Cihan’ın da aralarında bulunduğu 17 kişi, G20 zirvesi protestoları
nedeniyle görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret nedeniyle yargılaması yapılan dava
görülmüştür. Yarın Evrensel Gazetesi’nden Ceren Sözeri’ye Turkuaz Medya Grubu’nun açtığı
dava görülecektir. Aynı saatte Akif Beki’nin Cübbeli olarak bilinen şahsın şikayetiyle
sürdürülen hakaret davası görülecektir.


YANDAŞA BASIN KARTI, GAZETECİ’YE CEZAEVİ YOLU
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin paylaştığı veriye göre, mesleğini icra eden en az 312
gazeteci 2023 yılında yargılanırken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 1000’e
yakın gazetecinin de basın kartının iptal edilmesi, basın emekçilerinin kıskaca alınarak sansür
mekanizmasının ne düzeyde işletildiğinin en açık delilidir. Şartlar ne kadar zor olursa olsun,
tarih göstermiştir ki her baskı döneminde olduğu gibi, bir sonraki evre özgürlük evresi olacak
ve hür basın susmayacaktır. Basın emekçilerinin hak arama mücadelesi, hepimizin
mücadelesidir.