İzmir Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde sökülmek üzere ülkemize getirileceği ifade edilen “Raymond Croze” Gemisi; içerdiği tehlikeli ve diğer atıklar ve asbest iddiaları gündemdeydi. Konuyla ilgili, sekreteryası TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, DİSK ve KESK basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Aydemir, 10 soru yöneltti. Aydemir “Gemi sökümüne izin vermeyeceğiz” dedi.
İzmir Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde sökülmek üzere ülkemize getirileceği ifade edilen “Raymond Croze” Gemisi; içerdiği tehlikeli ve diğer atıklar ve asbest iddiaları ile gündeme gelmişti. İzmir’de Sao Paulo Mücadelesi kapsamında sekreteryası TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, DİSK ve KESK tarafından yürütülen ve kentin tüm paydaşlarının yer aldığı İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu, TMOOOB Mimarlar Odasında “Yine Gemi Söküm, Yine Aliağa” adlı basın açıklaması yaptı.Yapılan açıklamada TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Aydemir, 10 soru yöneltti. Aydemir “Gemi sökümüne izin vermeyeceğiz” dedi.
“İHM’DE BOYA NUMUNESİ ALINMAMIŞ”
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Sekreteri Aykut Akdemir, yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün yine söküm için Aliağa’ya doğru yola çıktığı belirtilen Fransız kablo döşeme gemisi Raymond Croze ile ilgili benzer iddialarla karşı karşıyayız. Adı “Raymond Croze”, Fransız bayraklı, Sahibi Fransız şirket “Orange” . Geminin 18 Aralık’ta Toulon limanından ayrıldığı ve “Sea Vanquish” römorkörü ile 27-12-2023 tarihinde Aliağa’ya ulaştı. Geminin, Asbestin Fransa’da gemi inşa endüstrisinde hala yaygın olarak kullanıldığı 80’li yılların başında Fransa’da inşa edildiğini, o dönemde Fransa’da inşa edilen gemilerin hepsinin asbest içeren boyayla (Bitulatex) kaplandığını biliyoruz. Dolayısı ile geminin bütünü ile tehlikeli atık olması ile birlikte, geminin her yerinde asbest kullanıldığı gemiye ait Tehlikeli Madde Envanter Raporunda (IHM) da doğrulanıyor. Gemide 5.000 m²’den fazla alanda asbestli boya olma ihtimali olmasına karşın, İHM de boya numunesi alınmamış olması soru işaretlerini büyütüyor.”
Aydemir soruları sıralayarak şöyle konuşt, “Aşağıdaki sorularımızı tıpkı daha önceki mücadelelerimizde olduğu gibi tekrar soruyor, cevaplarını bilgi ve belgeleri ile ilgili yetkili kurumlardan bekliyoruz”
• Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?
• Geminin notifikasyon onayı var mıdır?
• Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?
• Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?
• Radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Sonuçları nelerdir?
• Geri dönüşüm ve atık bertaraf süreçlerine ilişkin planlar sunulmuş mudur?
• Gemide boyaların potansiyel olarak asbest içerdiği hakkında söküm tesisi bilgilendirilmiş midir?
• Bakanlık ve ilgili kurumlar tarafından atık içeriği ve miktarı ile ilgili değerlendirme ve denetim yapılmış mıdır
• Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?
• İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?
“BİLİMSEL VERİLERLE KİRLİLİK BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
Aydemir, “Aliağa Bölgesinin çevresel yük ve kirlilik taşıma kapasitesinin aşılmış olduğu bilimsel ve kurumsal raporlarla defalarca ortaya konmuş, son olarka İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen TUBİTAK ve Ege Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü ortaklığında yapılan çalışma ile gerçekleştirilen Mevcut Durum tespitinde bilimsel veriler ve güncel ölçümler ile kirlilik bir kez daha ortaya konmuştur” ifadelerini kullandı.
“GEMİ SÖKÜMÜNE SON VERİLMELİDİR”
Türkiye’nin tek gemi söküm tesisinin bulunduğu yer olan Aliağa, hem de ağır sanayinin bulunduğu bölge olması nedeniyle çok hassas bir bölge olduğunu dile getiren Aydemir,” Bu nedenle de şeffaf, çalışan sağlığı, çevre ve halk sağlığı ile doğayı koruyan bir perspektifle süreç yürütülmelidir. Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, hem gemi söküm tesislerinin hem de tüm Aliağa’da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşulları etkin bir şekilde denetlenmelidir. Ayrıca kapasite artışı ve yeni tesislerin açılmasına izin verilmemelidir. Aliağa’da çevresel mevzuata aykırı işlem yapan, çevre ve halk sağlığı sorunu yaratan işletmelerde gemi sökümüne son verilmelidir. Gemi Sökümü sürecinin bilimsel ve teknik değerlendirmeleri ile etkin bir kamusal denetimle yürütülmesi için gerekli çalışmaların ivedilikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir” dedi.
“KONTROL VE DENETİMLER EKSİKTİR”
Çevre mühendisleri Odası İzmir Şube Teknik Sorumlusu, Selma Akdoğan konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
Akdoğan, “Bu bir sektör sorunudur. Aliağa’da bir sanayisi vardır. Yıllardır Özel bölge gibi faaliyet göstermektedir.Biliyoruz ki şirketlerin beyanlarında atık miktardar küçültülmeye çalışsa da atık envanterlerin olmadığı ve yürütmeyi durdurma kararın olmasına rağmen parçalanan gemilerle karşılaştık. Miktarları asbestlere sıkıştırmaya çalışıyorlar, gemi söküm sektöründe. Bir çok tehlike vardır, ağır metaller atık yağlar petrol gibi listesi uzun tehlikeli maddeler vardır. Bunların nasıl bertaraf edileceğinin sunulması lazımdır. Çevre lisans yönetmeliği dışında faaliyet göstermektedirler. Kontrol ve denetimler eksiktir. Şeffaf bir denetim süreci yönetilmedilir.
Aykut Aydemir, “Gemi döküm atıklarının nereye döküldüpünü nerde bertaraf edildiğini bilmiyoruz. Bilgi aktarılmadı ve yanıt verilmemiştir. Bu işlemleri halkla ve kamuoyuyla paylaşsınlar ya da yapmasınlar. Bu gün bu gemide hiç bir açıklama yapmadan içinde ne tür atıkların olduğunu söylemeden ve bertaraf etmeden bunlara izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.