Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik”te yaptığı değişiklik ile teknik ve operasyonel nedenlerle geciken uçuşlar için havayolu şirketlerine yolculara tazminat ödeme zorunluluğu getirdi. Son varış yerine 3 saat veya daha fazla süre geciken yolcular, tazminat talebinde bulunabilecek.
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile ilgili konuşan Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sami Aksoy, “Daha önce tazminat yalnızca uçuş iptallerinde ve uçağa alınmama gibi durumlarda ödeniyordu. Fakat artık rötar durumunda da yolcunun tazminat talep etme hakkı olacak. Bu hakkı belirten yönetmeliğin 7. maddesinde, planlanan son varış yerine 3 saat ve daha fazla sürede ulaştırılması halinde yolcunun tazminat hakkını ve bilet değişikliği, iadesi hakkını kullanabileceği belirtilmiş. Tazminat hakkında bir sorun yok fakat yolcunun varış yerine vardıktan sonra elde ettiği bu hakla bilet değişikliği veya iptali yapması mümkün olmayacak. 7. maddedeki bu detay gözden geçirilmeli” dedi.
Tazminat miktarı değişmedi, döviz kuru esası getirildi
Tazminat miktarlarında bir değişiklik yapılmadığına dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sami Aksoy, “8. maddede yönetmelikteki tazminat miktarları, iç hat uçuşlarda 100 Euro, dış hatlarda ise; 0-bin500 km arası 250 Euro, bin 500-3 bin 500 km arası 400 Euro, 3 bin 500 km ve üzeri uçuşlarda ise 600 Euro olarak geçiyor. Sadece, biletin satın alındığı andaki TCMB kuru yerine tazminatın ödendiği an TCMB döviz kurunun esas alınması prensibi getirildi. İç hatlar için tazminat miktarının yüksek olduğunu, Euro bazında tazminatta ısrar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Rötar gerçekleştikten sonra değişim hakkı bir işe yaramayacaktır”
Yapılan esas değişikliğe değinen Doç. Dr. Aksoy, “Buna göre, havayolu şirketi kendi işletmesel kusur ve kararlarına binaen yolcunun 3 saati aşan bir zamanda varış havalimanına ulaşmasına sebebiyet verirse bu durumda yolcuya yukarıda bahsi geçen tazminatları doğrudan ödemek zorundadır. Bu noktada yolcunun ne amaçla seyahat ettiği, zarar görüp görmediği, bir etkinliği, aktarmayı, töreni, programı kaçırıp kaçırmadığı önemsizdir. Elbette maddi veya manevi zarar gören bir yolcu aşan zararını, yine de havayolu şirketinden taşıma hukukunun sınırları dahilinde talep edebilir” diye konuştu.
Yönetmelikteki anlam karmaşasına dikkat çeken Doç. Dr. Aksoy şunları söyledi: “Değişiklik öncesi hukuki durumda yönetmelikte tehir/rötar durumlarında tazminat hakkı yoktu ve fakat Avrupa Birliği Adalet Divanının kararları kapsamında uzun rötarlarda tazminat hakkı verilmesi tartışmaları yapılmaktaydı. En azından bu değişiklik ile tartışmalar bir nebze sona erdirilmiş oldu. Farklı bir mesele olarak, hükmün uygulanabilmesi için “yolcunun planlanan son varış yerine 3 saat ve daha fazla sürede ulaştırılması” gerekir. Değişiklik ile yolcuya hak olarak bahşedilen 9. maddedeki bilet değişikliği ve iadesi gibi imkanlar özellikle yolculuk öncesi bildirilen rötarlarla alakalıdır. Yolcu vardığında bunların bir manası kalmaz. Bu noktada, acaba 9. madde yerine, hizmet (yiyecek, konaklama, iletişim) hakkına yollama yapılması gerekmez miydi sorusu akıllara gelmektedir. Sonuçta yapılan değişikliğin nasıl uygulanacağı ilerleyen günlerde ortaya çıkacak belki de yönetmelik yeniden değiştirilecektir.”